Kaya: Erdoğan’ın korkuları yüzünden seçime gidiyoruz
MHP Genel Başkan Yardımcısı aynı zamanda 3. Bölge’den 1. Sıra Milletvekili Adayı Atilla Kaya, dün MHP İlçe Başkanı Şenol Türkyılmaz, MHP İlçe Teşkilat Başkanı Zafer Yalçın ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Muhtarlar Derneği’ni ziyaret etti. MHP heyetini, Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Ercan ve çeşitli mahalle muhtarları karşıladı. Seçmenin siyasi partilere 7 Haziran Genel Seçimlerinde uzlaşma yoluna giderek birlikte ülkenin kangrenleşen sorunlarını çözün mesajı verdiğini söyleyen Kaya, MHP’nin Türkiye’nin bir an önce güçlü bir hükümete kavuşması için gereken her şeyi vatandaşlar tarafından kendilerine yüklenen tarihi sorumluluğun bilinci ile yaptığını anlattı.
"CUMHURBAŞKANI TARAFSIZLIK YEMİNİNE SADIK KALMADI”
"7 Haziran tarihinde bir seçim yapıldı. Baktığımız zaman o seçimin en anlaşılır sonucu; 7 Haziran seçimlerinde yaklaşık 13 yıl süren AK Parti’nin tek başına iktidarlığının bitmesi oldu. Millet bir partinin tek başına iktidarlığını sonlandırdı. 7 Haziran seçimlerinden önce Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de seçildikten sonra bağımsız, tarafsız ve partisiz bir Cumhurbaşkanlığı görevi ifa etmek için namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş olmasına rağmen hala meydan meydan dolaşmak suretiyle, "400 milletvekili verin bu iş olsun” diyerek bir Başkanlık Sistemi hülyası içindeydi. Ve millet buna da ‘dur’ demiş oldu.
"ERKEN SEÇİM EKONOMİYE KÜLFET OLACAK”
Ankara’da patlayan bomba nedeniyle partiler açık alanda doğru dürüst miting yapamıyor ya da yaptıkları mitinglere geçmişle mukayese ettiğimiz zaman son derece zayıf oluyor; çünkü insanlar korkup gidemiyor. Birçok güvenlik riski içermesine ve aynı zamanda ciddi bir ekonomik külfete sebebiyet veren bir seçime daha niye gidiyoruz? Bu ihtiyaç nereden doğdu?
"4 ŞARTIMIZI KABUL ETMELERİ DURUMUNDA HER TÜRLÜ KOALİSYONA VARDIK”
Sayın Başbakanının ve AK Parti yetkilerinin dediği zaman zaman da ana muhalefet partisi liderinin ifade ettiği gibi, MHP’nin her şeye hayır diyen politikası yüzünden mi seçime gidiyoruz yoksa başka bir nedenden dolayı mı bu seçime gidiyoruz? CHP ile MHP’nin bir araya gelip koalisyon kurmasına sayıları yetmiyor. HDP’nin içinde olacağı bir yapının içerisinde MHP’nin olmayacağı zaten baştan ilan edilmişti. Geriye tek bir alternatif kalıyordu; AK Parti isterse CHP ile isterse MHP ile koalisyon kuracaktı. AK Parti’nin bize 3 teklifi vardı. Biz o 3 teklife hayır dedik. AK Parti, "Biz bir azınlık hükümeti kuralım siz bize dışarıdan destek verin” dedi. 7 Haziran seçimlerinde millet sizi düşürdü, milletin düşürdüğünü biz niye tutup kaldıralım? Biz sizin azınlık hükümetinize destek vermeyiz dedik. Bizim hayır dediğimiz azınlık hükümeti teklifine CHP’de hayır dedi. İkinci olarak bize, "TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağıralım orada bir erken seçim kararı alınsın” dediler. TBMM’de oluruz ancak erken seçimin bu şartlarda Türkiye’nin hayrına olmayacağına inanıyoruz; toplantıya katılırız ama hayır oyu veririz dedik. Erken seçim kararı alınmasına CHP’de hayır dedi. Üçüncü hayır dediğimiz husus da bir seçim hükümetine bakan verme meselesiydi. CHP’de bakan verme şartına hayır dedi. Kamuoyunda yaratılmak istenen algı sanki MHP her şeye hayır dediği için hükümet kurulamamış olması. AK Parti bize ikinci turda geldiği zaman onlara, "Hükümet protokolü, koalisyon protokolü, bakanlar kurulumu dağılımına kadar geçmişte de 3,5 yıllık koalisyon tecrübesi olan bir parti olarak bir koalisyonun sağlıklı yürümesi için gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Ama bizim 4 tane şartımız var. Bunlarla ilgili meydanlarda milletimize söz verdik dolayısıyla bunları kabul etmeniz durumunda biz her türlü koalisyon yapısına varız dedik.”
Kaya, koalisyon kurulması için gerekçeleriyle MHP’nin dört şartını şöyle açıkladı:
• Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilemez. (Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Başkenti Ankara’dır. Milli marşımız İstiklal Marşı, bayrağımız ay yıldızlı al bayraktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.)
• Toplum hayatını felç eden, adalet ve ahlak kurallarını hiçe sayan rüşvet ve yolsuzluk iddialarının 17-25 Aralık kapsamında tekrar ele alınarak, ucu kime dokunursa dokunsun üzerine gidilmesi tartışmasız isteğimizdir. (Çok ciddi rüşvet, hırsızlık, kamu mallarının talanı, yakına ve yandaşa peşkeş çekişmesi diye ortaya çıkan ve üzeri örtülmeye çalışılan bu yolsuzluk davalarının bağımsız ve tarafsız yargı tarafından üzerine gidilmesi ve faillerinden hesap sorulması.)
• Cumhurbaşkanı görevini hukuki zeminde sürdürmeli; kuvvetler ayrılığının muhafazası koalisyon için temel kriterdir. (Bizim anayasamızda yazıyor; seçilen Cumhurbaşkanı partisiyle ilişiği keser ve bütün siyasi partilere eşit mesafede olur. Cumhurbaşkanı cumhurun başı demektir yani toplumun bütününü kucaklayandır. Bir partinin Genel Başkanı gibi davranmayı bırakmasını, anayasanın çizmiş olduğu sınırlarda hareket etmesini istedik.)
• Çözüm süreci bahanesiz olarak ortadan kaldırılmalıdır. (Çözüm süreciyle ilgili ikazlarımızı zamanında yaptık. Bu yol yanlış bir yoldur, terör örgütünü bölgede hakim bir konuma getirir. Terör örgütünü muhatap alıp onunla masaya oturduğunuz zaman bu işin sonu olmaz dememize rağmen bizi dinlemediler hatta bunlar kandan besleniyor diyerek suçladılar. ‘Analar ağlasın mı istiyorsunuz?’ diye demediklerini bırakmadılar. ‘Valilere, Kaymakamlığa talimat verdik; çözüm sürecine halel gelmesin diye görmezden gelin’ diyen Başbakan da Cumhurbaşkanı da şimdi, ‘Terör örgütü bu süreci hazırlık dönemi gibi değerlendirdi’ diyor. 22 Temmuz’dan bugüne 170’e yakın polisimiz, askerimiz, Mehmetçiğimiz şehit oldu. Türkiye’nin başkentinde, kalbinde, bombalar patlıyor. Çözüm süreci dediğiniz süreç ülkeyi bölünmeye götüren, bin yıldır bu ülkede kardeşçe yaşayan insanların arasına nifak tohumu eken bir süreçtir; çöpe atın dedik. Elinde silah, bomba, uçaksavar, mayınlar olan adamla neyin müzakeresini yapacaksın?)
"HER ŞEYE EVET DİYEN CHP İLE NEDEN HÜKÜMET KURAMADINIZ?”
Bu 4 şartı kabul etmediler. Aslında Bülent Arınç televizyonda itiraf etti. "CHP’yle ya da MHP’yle kurabilirdik ama biz hükümeti kurmadık. Kimin engel olduğunu da herkes biliyor.” dedi yani Cumhurbaşkanını işaret etti. MHP her şeye hayır dedi peki her şeye evet diyen CHP ile niye kuramadınız?
"TEK BAŞINA İKTİDAROLAMAYACAKLAR”
Türkiye Recep Tayyip Erdoğan’ın korkuları, endişeleri, beklentileri yüzünden çok ciddi sıkıntılarla baş başa bırakıldı. Bu ülkeyi seven, toplumumuzun huzurunu, barışını, kardeşliğini düşünen her insanımızın ince eleyip sık dokuması gereken bir seçim sürecine gidiyoruz. 7 Haziran tarihinde millet AK Parti’ye ciddi bir ikazda bulundu. Bu seçimde de biraz daha silkelenme olursa Türkiye kanaatimce rahatlayacak. Oradan bir koalisyon yapısı ortaya çıkar, tek başına bir iktidar tablosu görülmüyor.”
Bölgemiz Milletvekili Adayı Atilla Kaya, konuşmasının ardından muhtarların görüş ve önerilerini dinledi; sorularını yanıtladı. 1 Kasım Erken Seçiminin milletimize hayırlı olması temennisiyle dernek binasından ayrıldı.
Hazal BAŞARAN