Silivri özelinde siyaset sahnesinde de medya çevrelerinde de pek öyle seveni yoktur. Kimsenin sevgisine, sempatisine güvenerek ne gazetecilik yaptı, ne de siyasette buna sırtını dayadı. O hep çok çalıştı, emek harcadı, sabırla yürüdü, kendini geliştirdi, akıllıca adımlar attı… Sevmeyeni çok olunca insanın açık verme lüksü pek az oluyor. O titizlik de insanı hedeflerine ulaşma konusunda içten içe yetiştiriyor. Haddini, sınırlarını, mesafesini hep muhafaza etti Tülay Kaynarca…
Siyasette bir yere gelmekten daha zoru nedir diye sorarsanız, orada kalmak veya oradan sonra yükselmektir! Erkekler genelde çabuk şımarır. Bu açıdan AK Parti'yi tüm hatalarına rağmen kadın adaylar hususunda tebrik edesim var… 44 yaş ortalaması milletvekili aday seçimini de takdir ettim doğrusu…
Kaynarca hususuna dönecek olursak “Silivri'ye ne faydası oldu?” sorusu sıkça soruluyor… Kimseye bir yararı olmamış olsa bile zararın da dokunmaması mühim ve çokça gözden kaçırılan bir durum. Milletvekili listelerini oluşturan kişi ve anlayışına yararı olmuş ki “4. Dönemde bizimlesin” deniyor. Aday sırası “Git evine yat” manasını ne kadar taşırsa taşısın Kaynarca'nın en sonda bile olsa çalışacağı anlayışla kendisine verilen sorumluluğu yerine getirmek için titizlikle sahada olacağı aşikar.
Kaynarca'yı tebrik ediyorum… Bildiği, inandığı gibi hareket etme kararlılığı ve bu kadar insanın başaramadığı, onu eleştirenlerin yapamadıklarını gerçekleştirdiği için…
“Arayanların telefonlarına bakmaz”, “iş takibi yapmaz”, “tayin ve iş taleplerine cevap vermez” denebilir, deniyor da kimse yolsuzluk yaptı, kamunun gücünü kişisel menfaati için kullandı, haksız kazanç sağladı tarzında suçlamalar, eleştiriler yöneltemez hakkında… Liyakat, nitelik ve görevine sadakati tartışılmaz.
Eee, Erdoğan'ın yeni dönem için milletvekillerine imzalattığı taahhütnameye bakılırsa Kaynarca'yı Silivri'de daha sık göreceğimiz kesin!
İNCE: İKİNCİ BİR ERDOĞAN OLMAYACAĞIM
CHP'de milletvekili listeleri açıklanınca Muharrem İnce'ye yakın isimlerin saf dışı bırakıldığı iddiası aldı başını yürüdü… Meclisi İnce yapsın, Cumhurbaşkanı olunca Bakanları da o belirlesin! Adam bas bas bağırıyor “Ben ikinci Erdoğan olmayacağım” diye ama biz galiba toplum olarak Erdoğan'ın dilinden daha iyi anlıyoruz… Kemal Kılıçdaroğlu'nu kendi yerine partisinin Cumhurbaşkanı adayı İnce'yi göstermesi ile ilgili takdir edişimizin kullanım süresi iki günde tükendi. Kılıçdaroğlu partinin anahtarını İnce'ye teslim etsin inanın ona da laf söyleriz. Onun için herkes kendi sorumluluklarına odaklansın; İnce Cumhurbaşkanlığı seçimine, Kılıçdaroğlu genel seçimlerde CHP'nin alacağı oylar ve kazanacağı milletvekili sayısına… İkinci bir Erdoğan beklentisinde olanlar, bir tanesi yetiyor da artıyor. Orijinali varken, kopyasına yönelik beklentileri doğru analiz etmek lazım.
Kimin ne yaptığını konuşmaktan, inandığımız şeyler uğruna zerre çaba sarf etmeye takatimiz kalmıyor…
Daha az konuşup, tartışıp daha çok görev ve sorumluluklarımıza gücümüzü kanalize etsek şikâyet etiğimiz pek çok konu gündemimizden kendiliğinden kalkacak...