Montessori felsefesini benimseyen Özel Silivri Çınar Montessori Anaokulu, bu eğitim modeline uygun sınıflarında öğrencilerinin keşfederek öğrenmelerini desteklemeye hazır.
Dünyadaki eğitim modellerinin yaşattığı etkileşimle ülkemiz eğitim alanı da gelişim ve değişime mecbur kalıyor. Bilinçli ebeveynlerin talepleri doğrultusunda eğitim kurumları da hizmet yelpazelerini genişletmek zorunda kalıyor. Bu doğrultuda Silivri'deki eğitim sektörü, zincirine yeni yeni halkalar eklenerek her geçen yıl daha da büyüyor. Büyümenin yanında yeni eğitim modellerinin uygulandığı, farklı imkânların sunulduğu kurumlar açılıyor.
Yeni Mahalle Hatipoğlu Sokak, No: 4 Silivri adresinde bulunan ve resmi açılışına gün sayan Özel Silivri Çınar Montessori Anaokulu, ilçemiz yeni eğitim kurumlarından biri.
Çınar Anaokulu, klasik anlayıştan uzak, eğitim sisteminin en temel öğesi olan özgür seçim ve her çocuğun kendi hızında özel çevrede ilerlemesini sağlayacak eğitim Montessori modelini benimsedi. Montessori Eğitimi almış öğretmenleri rehberliğinde, öğrenciler tüm faaliyetleri deneme-yanılma yöntemi ve uygulamalarla öğreniyor.
Çınar ve Akasya Eczaneleri sahipleri Rabia & Sefa Başyiğit ailesi çocuklarının Montessori Eğitim Modeli ile yetişmelerini istemeleriyle çıktıkları yolda, kendilerini tamamen bu eğitimi uygulayan anaokulunu kurarken buldu. Yakında hizmete açılacak olan ve ön kayıtların alındığı Özel Silivri Çınar Montessori Anaokulu'nun kuruluş amacı ve verilecek hizmet hakkında Başyiğit ailesi gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
“ÇOCUKLARIMIZIN MONTESSORİ EĞİTİMİ ALMASINI İSTEDİK, TİCARİ HEDEFİMİZ OLMADI”
Sefa Başyiğit, “Biz aslında eczacıyız. İki çocuğumuz var Zeynep ve Ömer'imiz. Çocuklarımız doğduklarından bu yana eşim Montessori Eğitim Modelini araştırmakta ve eğitim almakta. Çocuklarımızı da bu eğitimi veren bir kuruma göndermek istiyorduk. Bildiğiniz gibi bu kurumlarda diğer okul öncesi ortamların aksine çocukların doğrudan yönlendirildiği veya yapacakları çalışmanın kendileri için belirlendiği bir ortam değil.
Çocuklar, sınıfta öğretmenin rehberliğinde kendilerine sunumunu yapılan materyallerle çalışmakta özgür. Montessori Sınıfı her bir çocuk için duyarlılık dönemlerine göre özenle hazırlanan bir öğrenme ortamıdır, tüm çocukların aynı anda, aynı şeyi yapması beklenmez. Duyarlılık dönemleri; belirli bir bilgi ve yeteneğin kazanılması için karşı konulamayan bir dürtünün açığa çıktığı ve çocuğun öğrenmeye daha açık olduğu zamanlardır. Onların bu dönemlerinde gelişimsel ihtiyaçlarını karşılayan birbirinden ilgi çekici Montessori materyalleri var.
Çocuklarımızın bu eğitimi doğru bir şekilde alabilmesi için bu okulu açtık. Ticari kaygıdan ziyade bu vardı.” şeklinde kuruluş fikirlerini ortaya koydu.
“KEŞFEDEREK ÖĞRENMELERİNİ DESTEKLİYORUZ”
Rabia Başyiğit, Montessori Eğitiminin felsefesini şu sözlerle açıkladı: “Montessori, çocuklara biraz daha saygı ve özel birey olduklarını kabul ettiriyor. Öğretmen odaklı değil, öğrenci odaklı, bireysel, ilgi alanlarına yönelik bir eğitim veriliyor. Her çocuktan aynı şeyi, aynı hızda öğrenmesi beklenmiyor. Burada bizim öğretmek gibi bir amacımız yok, onların bir şeyleri deneyimleyerek, soyut bilgileri somut materyallere çevirerek öğrenmelerine imkân sunuyoruz. Keşfederek öğrenmelerini destekliyoruz.
İtalya'nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü olan Dr. Maria Montessori'nin çocuklar üzerinde yaptığı bilimsel gözlemlere dayanan eğitim metodu ve materyalleri, her çocuğun bireysel becerilerine ve ihtiyaçlarına önem vermesi; eğitim teorileriyle psikoloji ve felsefeyi birleştirmesi yönüyle eşsiz. Çok kısa sürede dünyada yayıldı ve en başarılı eğitim modeli olarak biliniyor. 3 Yaşındaki bir çocuğun bile dünya algısını geliştirebiliyorsunuz. Evrensel bir eğitim.”
OKUL KAPASİTESİ VE EĞİTİM KADROSU
Okulun kapasitesi ve eğitimci kadrosu hakkında da bilgi veren Rabia Başyiğit, şöyle konuştu: “Öğrenci kapasitemiz 44, ancak biz 35 öğrenci alacağız. Günlük 09.00-17.00 öğrencilerin dışında, 17.00-19.00 saatleri arasında anneleri çocuklarıyla birlikte ağırlayacağız. Eylül'e kadar yaz boyunca devam edecek. İnsanlar Montessori Eğitimini benimsesin, anneler aydınlansın ve verdiğimiz imkânlardan istifade edebilsinler istiyoruz. Atölye çalışmalarımızda anneler çocuklarıyla kaliteli ve verimli zaman geçirebilecek. Burada yaptığımız çalışmaları, evlerinde de devam edebilirler.
“HAYATIN İZDÜŞMÜNÜ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
3-6 yaş grubu ve 20-36 ay grubu öğrencilerinden oluşan iki sınıfımız olacak. Büyük çocuklar liderlik vasfını kazanacak, küçükler yetişkinlerdense büyük çocuklardan bir şeyler öğrenme imkânı bulacak. Bu çok daha kolay. Bizler de farklı yaşlardayız. Biz de bu sınıflardan hayatın izdüşümünü oluşturmaya çalışıyoruz. Keşke mümkün olsa da başka dinler ve ırklardan da çocuklarımız olsa. Dünya bazında sosyalleşmeleri mümkün olacak.
“BÜTÜN KADROMUZ MONTESSORİ EĞİTİMLİ”
3-6 Yaş grubu sınıfında bir okul öncesi öğretmenimiz ve İngilizce öğretmenimiz olacak. Çocukların İngilizce'ye karşı kulak dolgunluğu kazanmalarını hedefliyoruz. Öğretmen sınıfta sadece İngilizce konuşacak. Sınıf öğretmenimiz Türkçe sunum yaparken, yan masadaki İngilizce öğretmenimiz de konuyu İngilizce sunacak. Çocuklar, kulak aşinalığı ile İngilizce'yi duyacaklar.
Kadromuz uzman kişilerden oluşuyor. İngilizce öğretmenimiz Marmara Üniversitesi Yüksek Lisansını bitirmek üzere. Anadili İngilizce. Montessori Eğitimi alan ve almakta olan öğretmenlerimiz var. Bütün kadromuz Montessori Eğitimi sertifikasına sahip olacak.
“EĞİTİM KADAR SAĞLIĞI DA ÖNEMSİYORUZ”
Okulumuzda sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ikinci kahvaltısı olacak. Hepimiz çocuklarımızın en iyi eğitim almasını ve en iyi şekilde beslenmesini istiyoruz. Çalışmamızın gayesi bu. Sağlıkçı bir aile olduğumuz için eğitim kadar sağlığı da önemsiyoruz. Beslenme noktasında da organik ve hijyene en üst safhada dikkat ediyoruz.
MONTESSORİ ATÖLYE ÇALIŞMALARIMIZ
Dr. Maria Montessori'nin kendi geliştirdiği materyallerin bir kısmını yurt dışından getirttik. Onlarsız böyle bir eğitim vermek imkânsız. Okuldaki düzen de bu eğitime uygun olarak hazırlandı. Çocukların, yetişkinlere en az ihtiyaç duyacakları şeklinde her şey özel olarak tasarlandı. Onların yetişkinlerden bağımsızlaşmalarını istiyoruz.
Montessori Atölye çalışmalarımız beş alana ayrılıyor; günlük yaşam, duyusal çalışma, okuma-yazmaya hazırlık, yaşam becerilerini geliştirme, matematik ve kozmik yaşam.
Günlük yaşam çalışmalarında; çocuklar cam siliyorlar, bulaşık yıkıyorlar, yemeklerini kendileri servis ediyor, sofralarını kendileri kuruyorlar. Onlara sorumluluk vererek günlük becerilerini geliştirmelerini sağlıyoruz. Duyusal bölümde, beş duyu organını geliştirmeye yönelik materyallerimiz var. Onlarla çalışmalar yapılmakta. Okuma yazmaya hazırlık bölümünde, dili etkin kullanmaya yönelik ve etkin iletişim araçları yönünde çalışmalar var. Matematik konusunda biz çocuklara onlara sadece materyal sunuyoruz. Onların keşfederek öğrenmelerini bekliyoruz. Okuma ve yazmayı öğrensinler diye bir amacımız yok. Duyarlı oldukları ve ihtiyaç duydukları dönemde gerekli yeterliliğe sahip materyalleri sunuyoruz, onlar okuma yazmayı kendileri öğreniyor. Kozmik yaşam bölümünde dünya, evren, coğrafya, fen etkinlikleri oluyor.
Montessori eğitimi bizim için çok önemli. Kendi çocuklarımız gibi birçok çocuğun da bu eğitim modelinin faydalarından yararlanmasını diliyoruz.”
Renginar SALİ