Seren Öpçin

Kilo Verme Sürecinde Psikoterapinin Rolü

Öncelikli  olarak kişiyi yemeye iten faktörlerin saptanması ve giderilmesi gerektiği bu süreçte çok fazla öneme sahiptir. Kişiyi yemek yemeye iten faktörler saptanır ve düzeltilirse kişi kilo vermeyi ve onu korumayı bir yaşam tarzı haline getirerek benimseyebilir.

Obezitenin arkasında neredeyse her zaman duygular gizlenir. Bu gibi durumlarda, insanlar yiyecekleri yardım olarak kullanarak, sorunlarını anında örtbas ederler çünkü aksi takdirde bunu nasıl yöneteceklerini bilemezler. Bu nedenle, kendilerini kontrol etmeye yardımcı olmak için bilişsel, duygusal ve davranışsal teknikleri dahil etmek gereklidir. Psikoloji çokça kendini kontrol etme tekniği sunabilen bir disiplindir. Obezite genellikle dürtüsel olarak buzdolabına saldırma veya sık sık egzersiz yapacak kadar organize olamamanın bir sonucudur. İnsanlar kilo aldıklarını gördükleri zaman genelde moralleri düşer ve kendilerini şansa ve dürtüye daha çok bırakırlar.

Duygularınıza tolerans gösterin…!

İnsanlar genellikle olumsuz duygularını örtmek için yiyecekleri kullanırlar. Bu negatif ve pozitif bir takviye olarak hizmet eder; böylece kendinizi her kötü hissettiğiniz zaman buzdolabına  gidersiniz. Bu şekilde olumsuz duygularınız azalır ve kendinizi daha iyi hissedersiniz.

Kilo verilirken gerçekçi hedeflerin danışmanla belirlenmesi. Kişinin yemesine sebep olan duygusal sebepler saptanıp ortadan kaldırılmadıkça kilo verme süreci hayat boyunca devam edebilir. Motivasyonu kıran faktörlerin saptanması ve çözüm bulunması önemlidir. Psikolojik destek motivasyonun geri kazanılmasını sağlayabilir. Ayrıca duyguların farkına varmak ve ifade edebilmek yemek yemeyi kontrol edebilmeyi sağlamaktadır. Bütün bu süreçlerde psikolojik destek oldukça faydalıdır.

Tekrarlanan ve sonuç alınamayan diyetlerde psikolojik destek kişinin kilo verme sürecini kolaylaştıracağı gibi süreci kısaltır ve daha kalıcı sonuçlara ulaştırabilmektedir.

YORUM YAP