Kim kazanır?

Çok dertliyim! Bu aralar kiminle karşılaşsam, halimi hatırımı sormadan “İstanbul seçimini kim kazanır?” diye soruyorlar… ‘Tabi ki Ekrem İmamoğlu alır' diyorum, ‘Kimin kazanmasını istediğini sormadık, kim kazanır gerçekte ona cevap ver' diyorlar istedikleri yanıtı veremediğimi anlıyorum…
Bence İmamoğlu'nun kazanmasından öteye, önemli bir kesim artık ‘AK Parti'nin kaybetmesini, daha doğrusu gitmesini istiyor' ve bunun faturası İstanbul seçimi ile Binali Yıldırım'a kesilecek gibi duruyor…
İstanbul'un 39 ilçesinden birinin belediye başkanı olarak girdiği 31 Mart seçimlerinden İmamoğlu; 6 aydan bile kısa sürede AK Parti'nin tüm siyasi ‘mühimmatlarını kuşanarak', hatta ittifak kapsamında diğer MHP gibi partileri de katın yenmek için mücadeleye giriştiği bir figüre, hatta ve hatta ‘halk kahramanına' dönüştü… AK Parti'nin özellikle nasıl beceriksiz bir strateji geliştirdiklerini anlatmaya gerek yok; ‘bitirmeyi planladıkları adamı' adeta ‘devleştirdiler'… Son dönemeçte toparlanma çabası kurtarır mı? Sanmıyorum.
İstanbul seçimi çok mühim bir konu ayrıca 23 Haziran bunun ötesinde bir şeye dönüştü… Dün seçimleri değerlendirdiğimiz bir arkadaşım şöyle bir ifade kullandı: “Büyük masa Ekrem demiyor.”
Halk dedikten sonra ‘masadakiler' görüşlerini revize etmelerini gerektiğini çabuk idrak eder : )
Geçenlerde bir ‘eski tüfek' hatırlattı, “ ‘CHP zihniyeti' diye İstanbul adayı İmamoğlu'nu aşağı çekmeye çalışıyorlar, Bedrettin Dalan'ın İstanbul'a kazandırdıkları ve kattıklarını unutmasınlar”...
Sanıyorum sonuçlar itibariyle, önümüzdeki haftadan sonra bazı şeyleri çok daha net görmek ve konuşmak şansımız olacak.
Tabi ki bireysel olarak gönlümüzden geçenler, düşünceler ve beklentilerimiz var sonuçta ben yine de ülkemiz için hayırlısı olur inşallah diyorum…

***
Uzun bir süre ‘seçim yazısı yazmam' hayali ile yanıp tutuşurken, bir Silivrispor kulisi dönüyor ki güzide ilçemiz sınırlarında, İBB seçimini gölgede bıraktı bile… Akgün Duru, Taylan Güraslan, Doç.Dr. Cenk Teker, Ufuk Bek ve İhsan Atun destekli Beylikdüzü'nden bir işadamı, Silivrispor yönetimi için bu Cumartesi çoğunluk sağlanamazsa, önümüzdeki hafta sonu gerçekleştirilecek olağanüstü kongrede yarışacak konuşulanlara göre. Adaylık kararları öncesi ya da ekip toparlanır toparlanmaz ilk ziyaret belediye başkanına düzenleniyor… Bakan, vekil ve İBB seçim furyasından fırsat bulup da görüşmelerin ayrıntılarına girmedim ama Yılmaz'ın duruşundan “Kimse bana güvenip de Kulübü almasın, kendisine güveniyorsa girsin bu işe” manasını okuyorum. Fotoğraf okuma becerim söz konusu siyaset değil de spor olunca ne kadar gerçeğe yaklaşır bilmeden şuan atıyorum! Ama belki de tutturdum : )
Uzun lafın kısası kulüp aşkı, Silivri'de cazibesinden hiçbir şey yitirmemiş!
İyi olan, hak eden kazansın…

SEYMEN'İN KOKUSU SİLİVRİ'NİN OLDU
Seymen'in çöp istasyonundan kaynaklı kokuyu sadece vatandaşın burnu alıyor diye düşünmeye başladım. Sorun mahallenin sınırlarını aştı Silivri'nin üzerine çöktü ama biz hala yokmuş gibi davranmayı seçiyoruz çaresizce… Tesis belki ihtiyaç ancak kocaman bir ilçenin bu kötü kokuyu solumasının hiçbir haklı gerekçesi olamaz! Temiz hava da bizim için İHTİYAÇ!
Sadece soluyup geçiyor muyuz yoksa havamız, suyumuz, toprağımız, vücudumuzda zaman içinde tahribatlarıyla mı karşı karşıya kalacağız düşünüp de canımızı sıkmayalım değil mi!!!
Bugün sıkmadığımız can yarın, kolayca çıkarsa şansımıza küseriz; ne yapacağız!! Bugünlerdeki suskunluklarımıza sayarız o zaman yükselen feryatları!