2009/10 sezonunda süper lige çıktığında Orduspor'un genç bir bir başkanı vardı. Heyecanlıydı, hırslıydı.
Hector Cuper'i getirmiş önemli ve pahalı birçok transfer yapmış birkaç maç üst üstte kazanınca Orduspor'u şampiyonluk adayı ilan etmişti.
Öyle havaya girmişti ki Aziz Yıldırım'la çatışmaya, federasyona, hakem camiasına gider yapmaya başlamıştı.
Sonrasını biliyorsunuz.
Ne başkan kaldı ne Orduspor diye bir takım.
Gittiği yoldan giden biri daha var!!!!
26 yıl sonra süper lige çıkan Adanademirspor başkanını takip ediyor musunuz?
Takım toparlandı, Başkan herkese ayar vermeye başladı.
“Balotelli ne ki ben üç büyüklerin birinin başkanı olsam Messi şuan İstanbul'daydı” dedi.
Beşiktaş maçında bir golleri iptal edildi diye “hakemlerin içindeki fetöcüleri temizleyin Türk antrenörlerinin yüzde yirmi beşi fetöcü, Bana ceza verirken iyi düşünün benim abdestli ağzımı açtırmayın” dedi.
Şenol Güneş bombasını patlattı, yabancı oyuncu kuralı ile ilgili Şenol Güneş hocaya beddua etti, en son Galatasaray maçında devre arası “Yunus'a iki tokat attım ikinci yarı iki gol atıp maçın yıldızı oldu” dedi.
Konu Adanademirspor'un bütçesi ekonomisi ligdeki gidişatı değil, ancak bu tavırlarıyla zücaciye dükkânına girmiş bir gibi değil mi?
Futbol dünyasına sonradan giren biri olduğu için bu yöntemin kalıcı olmasına faydası olmadığını bilmiyor.
Tarih tekerrürden ibaretmiş.
Ders alınsaydı tekerrür eder miydi hiç?
Burada Balotelli'ye de bir paragraf açmak lazım.
Kariyerine laf yok, Adanademirspor ve ligimize renk kattığı kesin, tecrübesi ve oyun zekâsıyla futbolun artık unutulmuş bir yönünü izlettiriyor. Günümüz futbol ulamaları gibi istatistik takıntılıysanız hiçbir takımda oynamaz, hızlı koşmaz, çok koşmaz, rakibi kovalamaz, top kapmaz ama bir maçta 10-15 km koşarak çarpışarak, savaşarak oynayanların yapamadığını yürüyerek yapıyor. Topu alıyor bir feyk atıyor yüzünü kaleye döndüğünde vuruyor gol.
Balotelli'nin bu performansıyla ligimizde iş yapması gol krallığı listesinde üst sıralarda olması ligimizin kalitesi açısından ayrı bir tartışma konusu o da yayın ihalesinde karşımıza çıkıyor zaten…Futbol ne oldum delisi düşük profilli yöneticiler sayesinde ucuzlaşmış, biz hala hamaset edebiyatı dinliyoruz!!!