Engin Akın

Kiralık Diplomam Var!


Geçtiğimiz hafta antrenör tiplerinden bahsederek antrenörünü söyle ne olacağını söyleyelim demiştim. Çok geçmeden bombalar patlamaya başladı.

Ne yapacan? Oynarsan haberim olsun. Senin durumun ne? Git yöneticilerle konuş. Bana bak bana sormadan kimseye söz verme ben Gümüşyaka’yı alıyorum bu sene beraberiz.

Ortaköy’e hoca oldum akşam okeyleştik, iş tamam. İlim irfan sahibi arkadaşımla son model arabayla gittik. Mükemmel projemizi kabul ettiler. Yarın dönecekler! Bir yere gitmiyorsunuz Ortaköy’ü baştan yaratacağız!!!

Gümüşyaka olmadı, Ortaköy’de hala dönmedi. Bu kulüplere de güvenilmiyor ki kardeşim!!! Projeden anlamıyorlar. En iyisi sen başımın çaresine bak. Ha bu arada lazım olursa diplomamı kullanabilirsiniz!!!...

Müthiş projelerim var oyuncu portföyümde fena değil Gümüşyaka uçacaktı, Ortaköy yeniden doğacaktı, olmadı… Ne yapalım YILMAK YOK PAZARLAMAYA DEVAM… Kiralık diploma var…

Hayır, canım kurgulanmış bir konu değil dernekte lokalde çevrede konuşulan bire bir yaşanmış bir transfer hikâyesidir bu.

Antrenörlük felsefesi bu olunca antrenörünü  ne olacağını söyleyelim demekle kehanette bulunmuş olmuyorum… Kırk kişi bile değiliz birbirimizi daha iyi biliriz.

Daha çok diploması rağbet gören bu antrenör modelinin futbol camiasında yarattığı tahribatın faturası futbolun bilinen sponsoru MEY-KA’ya 300-500 bin TL civarında olmuştur. 29 Mart sürecinde attığı kazıkta cabası…

Allah’tan doğru adamı gecikmeli de olsa buldular da iki yıldır yaptıkları yatırımın karşılığını alarak prestijlerini kurtardılar.

Dolayısıyla Gümüşyaka da Ortaköy’de direkten dönmüş oldular umutlanan oyuncularında Allah yardımcısı olsun…

Krizi beklemeyelim
Çocuk sayılacak yaştaydım henüz, o sözleri ilk duyduğumda... Hayat mücadelesinin içine tam olarak girmemiş olmaktan belki de, çocuk zihninde tam olarak tanımlanamasa da, aklımdan hiç çıkmadı... “Filler yukarıda oynaşırken, olan altta ezilen çimenlere olur...” Bu eski bir filmden alıntıdır. “Sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yer... Sular çekildiğinde karıncalar balıkları yer... Kimse bugünkü gücüne ve konumuna güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine, suyun yönü karar verir...” Bugün belki hiç de iç açıcı olmayan tablolar var ilçemin sporunda... Ama böyle kriz dönemlerin, insanların, kurumların ya da milletlerin hayatında hep var olmuştur... Ve yapılması gereken, “kriz yönetimi” konusunda yetenekli insanlarla, bu olumsuz sürecin sona ermesini beklemek... Çünkü elbet, suyun yönü bir gün değişecek... Yeni bir yıl, yeni ümitler, yepyeni hayaller... Bugün bir tek dileğim var, Silivri için... 2010-2011 futbol sezonu tüm Silivri için hayırlara vesile olur.

FİLMİN SONU
Her şey çok güzel giderken mutlaka birileri; pişmiş aşa su katacak... Sonra da diyeceksiniz: “Gülü seven dikenine katlanır...” Gülü çok severim... Gül bahçesini de... Ama o diken devamlı olarak elime batacaksa; dikenini kırar... Gülden de vazgeçerim... Şimdi bir film düşünün... Başlangıcı süper... Koltuklarınıza yayılıyor ve “O... Çok güzel bir gün geçireceğim...” diyorsunuz... Film devam ediyor; güzelliklerle birlikte... Sonra kötü bir adam... Çirkin bir senaryo... Sonunu bile beklemeden sinemayı terk ediyorsunuz... Hala merak etmekteyim acaba filmin sonu nasıl bitti?

YORUM YAP