CHP Belediye Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı, Mart meclisinde gündem dışı söz alarak Silivri'nin gelişimine ilişkin birkaç önerisini paylaştı.
CHP Belediye Meclis Üyesi Süheyl Kırkıcı, Mart Ayı Meclis Toplantısı'nın 1. Birleşiminin 1. Oturumunda gündem dışı söz alarak birkaç konuya değindi.
“BİZ BARIŞTAN YANA OLMALIYIZ”
Kırkıcı konuşmasında, Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaşa atıfta bulunarak, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün “Yurtta sulh, dünyada sulh” sözünü hatırlattı, ülke olarak barıştan yana olmamız gerektiğini savundu.
KADIN ESNAFA DESTEK TALEBİ
Süheyl Kırkıcı, eşi Öznur Kırkıcı'nın Silivri Kadın Girişimciler Derneği Başkanlığını tebrik ederek, dernek olarak başlattıkları genel olarak Esnafa Destek, özel olarak ise Kadın Esnafa Destek kampanyalarına dayanışmaya var olduğunu dile getirdi ve destek talebinde bulundu. Kırkıcı, “Dünyanın yarısı kadınsa, bizim yarımız da kadınsa onların eşit ve özgür ortamlarda yaşamalarını sağlamak gerekir. Bu biraz da Silivri Belediyesinin görevi.”
SİLİVRİ STADINA İLİŞKİN ÖNERİ
Kırkıcı, Silivrispor konusuna şu sözlerle değindi: “Grup Başkan Vekilimiz Silivrispor ile ilgili önergeyi geri çektiğini söyledi ama sanırım Belediye Başkanımızın gündeme taşıdığı ve bizim vereceğimiz önergeyle farklılıklar var. Kendisinden de izin alarak ifade etmek istiyorum. Silivri Stadı'nın yıkılmasıyla birçok sporsever bize ve muhtelif yerlerde paylaştığında stadın birçok nostaljik veri biriktirdiğini, birçok kişi için hafıza teşkil ettiğini, bunun tamamen ortadan kalkmasının bizi üzeceğini ifade ettiler. Doğrudur. Ciddi kulüplere baktığımızda hemen hemen tamamının hafıza niteliğinde oluşturdukları müzeleri var. Biz de bunu önerecektik. O projenin bünyesinde, uygun bir yerinde küçük de olsa Silivrispor'un başarılarının yer alacağı, kupalarının sergileneceği, şampiyonluklarının fotoğraflarının yer alacağı bir spor müzesini öneriyoruz. Yazılı önergeyi geri çektik ama sözlü önerge olarak sunuyorum.”
KIRKICI'DAN PROJE TEKLİFİ
Süheyl Kırkıcı, bir proje önerisini şöyle paylaştı: “Silivri uzun yıllarca şehrin kimliği konusunda birçok tartışmaya girdi. Sanayi, turizm, tarım v.s. aslında hepsi ilçemizin gelişmesinin önünde ciddi potansiyeller. Hiçbirini öne çıkartarak yürümek değil ama hepsinin çalışmalarını dönem dönem yapmak suretiyle ilçemizin ekonomik, turizm, sosyal yaşamanı katılacağı bir çalışmanın önünü açmamız gerekiyor. Belediye Meclisi bunun için var. Yıllar öncesi birçok siyaset insanı bu konuda belki görüş bildirmiş. Kimi zaman da somut adımlar atılmış ama duruyor. Bir çoğunuz Trakya veya Anadolu'nun muhtelif kentlerine gittiğinizde, mesela Alaçatı'nın tarihi sokakları ve evleri nasıl ekonomik faydaya, cazibe merkezine dönüştüğünü görüyorsunuz. Antakya'da tam merkezde içinden geçmeye korktuğumuz bir mahalle vardı. Orası Yerel ve Büyükşehir Belediyelerin, Valiliğin ve Kaymakamlığın, Sivil Toplum Örgütlerin ve Bakanlığın katkılarıyla şu anda Antakya'da çekim merkezi haline gelen bir turistik bölge haleni geldi.
Bizim bir Kale Mahallemiz var. Her ne kadar modernleştirmek istense de sokakları, eski evleri, sur kapıları, kalesi korunmaya ihtiyaç duyuluyor. Silivri'ye her yıl İstanbul'dan yüz binlerce insan gelir. Biz bu potansiyelden yararlanabildiğimizi söyleyebiliyor muyuz? Sahilde en fazla birkaç tur yapıp gidiyorlar. Birçoğu sahile de girmez oldu. Ben bunun Silivri'nin ekonomik yapısını canlandırır diye ümit ediyorum. Bunun ancak Silivri Belediyesi ile sınırlı kalmayacağını biliyorum. İBB de elini taşın altına koyacak. Az önce bahsettiğim kurumların tamamı desteklerde bulunacak. Bu konuda ciddi çalışma yapıp Silivri'yi İstanbul içerisinde en cazip hale getirebiliriz.
Ben bunu paylaştığımda Mehmet Yönet arkadaşımız çok heyecanlı ve ciddi bir şey söyledi: “Biz bunu yıllar önce bağlı bulunduğumuz firma tarafından muhtelif belediyelere önerdik ve yaptık.” Silivri için de düşünülebilir. Bu konuda araştırma yapalım. Kale Mahallesi'nde müzisyen Roman gruplarımız var. Yaşadıkları mahallede istihdam edilmek suretiyle keyifli bir alana dönüşeceğini düşünüyorum.”
YILMAZ ÖNERİLERİ DEĞERLENDİRDİ
Başkan Yılmaz, “Adaylık dönemimizde Süheyl beyin bizi takip etmediği gün gibi ortada. Anlattıklarınızın hepsini biz kahvehanelerde ve meydanlarda anlattık ama kendisi bizi dinlememiş. Göreve geldiğimizden beri Silivri'nin kültür mirasıyla, Dr. Cemal Kozanoğlu örneğinden hareketle hizmet etmiş herkese her fırsatta teşekkür ettik. 10 Yıl bekleyen iki tane tarihi köprünün restorasyonunu bitirip açtık. Kalepark'ta bir dram yaşanıyordu. Mahkeme kararıyla oradaki kiracıları tahliye edip bugün şehir dışından bile misafir alan bir yer haline getirdik.
Geçmiş dönem Belediye Başkanımızın projesini çizdirdiği Mübadele Evi'ni hayata geçirdik. Temelini attık. Anıtlar Kurulu'ndan bir izne takıldık, onu bekliyoruz. Fatih Sarnıcı, Fetih Cami ile ilgili Anıtlar Kurulu'nda projelerimiz bekliyor. Finansları da hazır.
Yine eski Belediye Binamızın daha önceki Belediye Başkanımız döneminde elde restorasyon projesi konusunda Valilikle prensipte anlaşma yaptık.
Silivri Belediyesinin Kültür Tabiatlara düzenli ödemesi olmasından kaynaklı bu projelerin tamamına Valilikten destek alıyoruz.
Süheyl beyin anlattıkları güzel, hepimizin ortak sesi, esasında bu Amerika'yı keşfetmek de değil, Türkiye'de örnekleri var.
Biz Marka Kent Silivri'de bu hayalimizi gerçekleştirmek üzere çalışmalar yapıyoruz lakin Fatih Mahallesi diye nitelendirdiğimiz yer, Süheyl beyin anlattıklarını yapmaya şuan müsait değil. İki katlı Rum evinin bitişiğindeki altı katlı bir bina var. Ondan sonra bir iki katlı bina var. Üç tanı altı katlı bina var. Fatih Mahallesi'ni sokak iyileştirme yapım tamamını kamulaştırıp yıkılması gerekiyor. Hele hele Kentsel Dönüşüm gibi bir sorun dururken, bunun bütçelendirilmesi şu ekonomik şartlarda uygun ve doğru olmadığını görüyoruz. Nereye giderseniz gidin genelde eski şehitler merkezde, yeni oturum alanları şehrin dışındadır. Eski şehirler yalnız tarihin ve kültürün yaşatılması için kullanılır. Bugün İstanbul'da sur içinde yaşanan dram neyse Kale Mahallesi'nde yaşanan dram da o'dur.
Hafta sonu muhtarlarımızla Bursa'daydık. Benim de üniversite okuduğum, dört yıl yaşadığım şehrin Ulu Camisi'nin önündeki AVM, ucube binalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkılmaya başlanmış. 20'nin üzerinde binayı temizlemişler Ulu Cami bir nebze ortaya çıkmış ama maalesef Cumhuriyet tarihinde hepimiz şehircilik bakımından sınıfta kalmışız. Ecdadın yaptığı eserler ortayken bizim yaptığımız binalar da ortada. Silivri çarşısında yürürken Piri Mehmet Paşa Camisi'ni göremiyor, öndeki dükkanları görüyorsanız bu hepimizin ayıbı. Dönüşümler zaman alıyor.
İnşallah Kale Mahallesi'ndeki bütün surların restore edildiği, kültür sanat evlerinin, seramik atölyelerinin, sosyal kültürel anların olduğu, Kale Park'la taçlanmış bir mahalle Silivri'ye çok yakışır.
Onun için bu söylemleri güzel ve olumlu buluyorum ama hep beraber sabrederek uygulamasını beraber yaparız diye düşünüyorum.”
Sevginar SALİ