“Kişisel sermayeye bağlı kulüplerin sonu krizdir”

“Kişisel sermayeye bağlı kulüplerin sonu krizdir”

29.06.2017 10:09:22

Akgün Duru, Silivrispor adaylığı karar ve hedeflerini paylaştığı toplantıda “Bizler borçlarımızı azaltıp Silivrispor'un mali yükünü hafifletmek, uzun vadede kişilere bağlı değil, kulübü kendi gelirleriyle yönetebilecek hale getirmek ve böylece kulübün kişilere bağımlı hale gelmesini engellemek için görev talep ediyoruz” dedi.

Silivrispor'da olağanüstü genel kurul öncesinde Başkan Adaylarından Akgün Duru, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın da katıldığı, delegelerle yönelik bir toplantı yaparak aday olma sürecini ve seçilmesinin ardından hedeflerini anlattı. Silivri Belediyesi Kale Park Sosyal Tesislerinde yapılan toplantıda Silivrispor Kulüp Başkan adaylarından Akgün Duru delegelere hitap etti.

DURU: MÜMKÜN OLDUĞUNCA UZLAŞTIRICI OLMAYA ÇALIŞTIM

Duru, adaylık süreci ve başkanlık niyetini şöyle anlattı: “Bildiğiniz gibi 30.06.2017 tarihinde yapılacak Silivrispor Kulübü Olağanüstü Genel Kurulu'nda adayım. Ve bu akşam beni aday olma noktasına getiren nedenleri ve seçimi kazanmam durumumda hayata geçireceğim projelerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle söylemek isterim ki kulübümüzle ilgili yaşanan bu sıkıntılı süreçte mümkün olduğunca uzlaştırıcı olmaya çalıştım. Fakat maalesef çabalarım sonuçsuz kaldı. Hem camiamızdan gelen baskı, hem de Silivrispor'a duyduğum sorumluluk için aday olmaya karar verdim.

“ÖRNEK BİR SPOR KULÜP MODELİ OLUŞTURMAK İÇİN BU GÖREVE TALİBİZ”

İnsanlarımız kavga istemiyor, huzur istiyor. Kulübümüzün bu ortamda yoluna sağlıklı devam etmesi mümkün değil. Bu da bize gösterdi ki halkımızın, sportif başarı yanında uzlaşı, hoşgörü ve huzura ihtiyacı var. İşte bu huzur ortamını sağlamak, kurumlar arası problemleri düzeltmek, asla kişilere bağlı olmadan, halkımızın katılımı ve üyelerin sahip çıkması ile varlığını sürdürebilen bir kulüp oluşturmak, her siyasi partiye eşit mesafede duran, borcunu bitirmeyi hedefleyen, tüm branşlarımıza ve altyapımıza daha da fazla önem veren, örnek bir spor kulüp modeli oluşturmak için bu göreve talibiz.

“KULÜBÜN İTİBARI SÖYLENDİĞİ GİBİ ASLA SIFIRLANMAMIŞTIR”

Şimdi toplumda yanlış bilinenlere gelelim. Bunları da bir düzeltelim. Hatırlatmak isterim ki bu k60 yıllık bir kulüptür. Saygınlığını başta kurucularından, sonra gelmiş geçmiş tüm yönetimlerinden ve en önemlisi halkından alır. Evet, kulübümüz zor zamanlar yaşamıştır, her yönetimin kendine göre sıkıntıları mutlaka olmuştur ama şimdi söylendiği gibi asla itibarı sıfırlanmamıştır. Bu güne kadar hiçbir yönetici, Silivrispor'un içinde bulunduğu durumu ve kendilerine bırakılan halini bu şekilde sürekli diline dolayarak bu kadar küçültmeye çalışmamıştır.

BORÇLARIN DURUMU

İlk önceleri kulübün “borcu bittiği” söyleniyordu. Açın izleyin, basın toplantısında kulübün borcu bittiği çok açık söylendi. Biz “hayır bitmedi” deyince söylem değişti. “Borç azaldı”, “sürdürülebilir hale geldi” denmeye başlandı. Az kaldı genel kurulda borç durumunu göreceğiz. “Ben gidersem borç bu kadar, kalırsam borç şu kadar” değil kulübün şu anki borcu nedir ve sizin söylediğiniz gibi bitmiş midir? Ve önümüzdeki sezona ait almış olduğunuz yaklaşık 750.000 TL'lik meblağ bu borç durumunun neresindedir? Bunu söylüyorum, çok net. Kulübün borçları maalesef söylendiği gibi bitmiş falan değildir. Bu saatten sonra diyebilirler, “Ben devam edersem bu borcu bağışlarım” diye. Peki, o zaman ne olacak? Görevi bıraktığınızda borç bu hızla gidilirse 10 Milyon mu olacak? O zaman kulüp bunun altından nasıl kalkacak? O dönem gelince 10 milyon TL'yi kulübe bağışlayacak mısınız?

“İSPAT ETSİN SİLİVRİ'Yİ TERK EDERİM”

Başka bir konuya da değinmek istiyorum. Sayın Başkan basın toplantısında benim çarşıda Genel Kurul'a gitmek amacıyla imza topladığımı ima etti. Benim bu amaçla 1 kişiden imza topladığımı ispat etsin ben Silivri'yi terk ederim. Ama kendisi de basın toplantısında yaptığı bu imayı ispatlayamazsa bu onun yanlışıdır.

“GEÇEN SENE NEREDEYDİM?”

“Geçen sene kulüp bu noktalara geldiğinde sizler neredeydiniz” sorusu çok soruluyor. Ben hep buradaydım. Hiçbir görevim olmamasına rağmen vergi yapılandırmasına kulüp para bulamadığı son günde de buradaydım. Sporcuya borcu olduğunda da buradaydım. Bilet sattıklarında da buradaydım. Ve hep destek oldum. Hatta bu yıl da buradaydım! Hani şu konserde müjdesini verdiğiniz bayan voleybol takımının ikinci lige katılmasından bahsediyorum! Voleybol takımımızın ikinci ligde mücadele edebilmesi için gerekli katılım payının yatırılmasına 20 dakika kala da ben buradaydım! Peki, siz neredeydiniz? Bana bu ve bunun gibi soruları soramazsınız.

“BİZ FIRSATÇI DEĞİLİZ”

Biz fırsatçı değiliz. Anlamadığım şu: Sanki ortada çilekli bir pasta var ve biz bu pastaya talibiz. Bir daha söylüyorum: borç bitmedi, kulüpte huzur kalmadı, yöneticiler istifa etti, kulübün adı siyasete karıştı. Şunu da söyleyeyim, yarın huzur ortamı sağlansın, kurumlar arasındaki sorunlar giderilsin, siyaset kulübün dışına itilsin, daha büyük katkı sağlayacağına inandığımız kişiler çıksın, biz bu nöbeti onlara seve seve devretmesini de biliriz. Bizler borçlarımızı azaltıp Silivrispor'un mali yükünü hafifletmek, uzun vadede kişilere bağlı değil, kulübü kendi gelirleriyle yönetebilecek hale getirmek ve böylece kulübün kişilere bağımlı hale gelmesini engellemek için görev talep ediyoruz. Bu kulübün geleceği ekonomik gücü olan kişilere değil, kendi gelirini elde edebilen kurumsal bir yapıya emanet edilmelidir ve biz bu yapıyı kurabilmek için elimizden geleni yapacağız.

“KİŞİSEL SERMAYEYE BAĞLI YÖNETİLEN KULÜPLERİN SONU KAÇINILMAZ EKONOMİK KRİZDİR”

Kişisel sermayeye bağlı yönetilen kulüplerin sonu kaçınılmaz ekonomik krizdir. Çok yakından örnek vereyim; birkaç yıl önce komşu ilçemiz Çorluspor kişiye bağlı olarak çok büyük harcamalar yaptı. Ve sonuçta bu kişiye borçlandı. Maalesef bu ilçemiz profesyonel ligden 1. amatöre kadar düştü ve sonunda bu borçlar sebebiyle ismini bile değiştirmek zorunda kaldı. Ulusaldan bir örnek vereyim; hepimiz biliriz. Bir dönemin İstanbulspor'u ve Cem Uzan'ı. Türkiye'deki bütün iyi futbolcular transfer edildi, büyük paralar harcandı ve kaçınılmaz son; ekonomik kriz yaşandı. Aynı şekilde İstanbulspor da amatöre kadar düştü. Yani ne olursa olsun, kim olursa olsun, istediği kadar iyiniyetli olsun, kulüpler kişilerin kendi sermayelerine bağlı olarak yönetilmeye devam ettiği sürece, bu sondan kaçamazlar. Biz kulübümüzün kendi kaynakları ile kendi ekonomisini yaratabilmesi için çaba sarf edeceğiz. Ve bu konuda desteklerinizi bekliyoruz.

YAPMAK İSTEDİKLERİMİZ

“En önemli kaynak çocuklarımız. Her mahallede kuracağımız spor okulları ile yetenekli çocuklarımızı keşfedip altyapı grupları oluşturmaya başlayacağız. Bu sayede kendi bünyemizden geleceğin sporcularını yetiştirmiş olacağız. Hem futbol okullarından kulübe ekonomik gelir sağlayıp hem de kulübü ailelerle buluşturmuş olacağız. İşte bunun adı katılımcılık ilkesi.

İkinci lig, forma sponsorlukları ile ilgili önemli bir platform. Forma sponsorluk bedellerimizi ikinci lig standartlarına göre belirleyip firmalardan destek isteyeceğiz.

Bizim kulübümüzün üye sayısı 509. 200 bin nüfuslu ilçede 509 üye çok az. Hedefimiz 5.000 üye. Ancak bu şekilde halkımızı kulübün içine dahil ederek, halkla birlikte yönetimi sağlayabiliriz. Ve bundan da önemli bir gelir elde edebiliriz. 5000 üye yıllık 40 liradan yani aylık 3 liradan bahsediyorum. Elde edeceğimiz gelir ise yıllık 200 bin lira. Bu üyelerin bir kısmının üst limit aidat ödediğini düşünürsek bu geliri yıllık 500 bine kadar çıkarabiliriz.

Stadyum gelirlerini daha organize hale getirip stadımızın her köşesine alacağımız reklam gelirleri ile kulübümüze sürekli bir öz kaynak sağlayacağız. Bunu da İl Spor Müdürlüğü ile anlaşarak yapacağız.

Web tv'mizi kurarak hem antrenmanlarımızı hem de maçlarımızı, halkımızın internet ortamında rahatlıkla izlemesini sağlayacak, aynı zamanda kanalımıza almış olduğumuz reklamlar ile kulübümüze sürekli bir destek daha oluşturmuş olacağız.

Silivrispor adına faaliyete geçireceğimiz çeşitli iktisadi işletmelerle de gelir kaynaklarımızı arttıracağız.

2005 yılında Milli Piyango ile ortak bir araba çekilişi düzenlemiştik. Yanlış hatırlamıyorsam o dönemde 80 bin lira gelir elde etmiştik. Her yılbaşında yapacağımız araba ödüllü çekilişlerle de kulübümüze ciddi katkılar sağlayacağız.

Her yıl 19 Mayıs tarihinde “Silivrispor Gençlik ve Spor Balosu” düzenleyerek hem halk katılımlı bir organizasyon gerçekleştirip, hem de yıl içinde kulübümüze destek sağlayan dostlarımızı onurlandırıp, daha fazla destek katılımı için teşvik etme gayretinde olacağız

Otogar ve otopark gelirlerimizi otomasyon sistemini devreye sokarak arttırıp, yeni otopark gelirleri oluşturacağız.

Sahilde yapacağımız çeşitli organizasyon ve “Silivrispor Karavanı”nda lisanslı ürün, kombine bilet, hediyelik eşya satışları yaparak gelirlerimizi sürekli hale getireceğiz.

Ve en önemli projemiz: Silivri Spor Akademisini kurmak. Hem her branştan kendi sporcularımızı ve hocalarımızı yetiştirmek, hem de akademiden elde edilecek kar ile kulübümüze sürekli bir akar elde etmek istiyoruz.

Bu söylediklerimiz kısa vadede ve kolay gerçekleşecek projeler değil. Bunun için sadece 17 kişilik yönetim kurulunun çabası yetmez. Başta Silivri Belediyesi olmak üzere tüm üyelerimize ve en önemlisi Silivri Halkının işbirliğine ihtiyacımız var. Silivrispor ancak bu yöntemlerle kendi öz sermayesini oluşturarak şahıslara bağımlı olmaktan kurtulur. Yoksa her yıl mecbur kalarak paralı başkanlar ararız.

“EN BÜYÜK GÜVENCEMİZ 60 YILLIK GELENEĞİMİZ VE BİRLİKTE YÖNETMEK DÜŞÜNCEMİZ”

Çıktığımız bu zor yolda en büyük güvencemiz: 60 yıllık geleneğimiz, kulüp camiamız, kulübümüzü hep birlikte yönetme düşüncemiz ve Silivrispor ruhumuzdur. Tekrar söylüyorum biz Silivrispor Kulübü'nü 17 kişilik bir ekiple değil, tüm halkımızla ve katılımcılık ilkesiyle yönetmek arzusundayız. Bu göreve talip olan diğer arkadaşlara da başarılar diler, huzurlu bir Olağanüstü Genel Kurul olmasını temenni ederim. Katılımınız için çok teşekkür ederim.”

Engin AKIN

  • ETİKETLER
PAYLAŞ
« Önceki Silivri-Spor
Sonraki » Özcan Işıklar sessizliğini bozdu

YORUM YAP