"11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü" bayram değil mücadele günüdür” diyen CHP Belediye Meclis Üyesi Elif Yılmazer, “Unutmayın! Kız çocukları güçlü olursa, yarınlar aydınlık olur” ifadelerini kullandı.
CHP Belediye Meclis Üyesi Elif Yılmazer, Ekim meclisinde 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla söz aldı,
“ÖNCÜLÜK ETTİĞİMİZ TASARIDA ÜLKEMİZDE SINIFTA KALDIK”
Yılmazer'in günün anlam ve önemine ilişkin konuşması aynen şu şekilde: “Kanada, Peru ve Türkiye'nin öncülük etmesi ile BM tarafından "11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü" olarak ilan edildi. Amacı; kız çocuklarına karşı ayrımcılık ve şiddetin sona ermesinin sağlanması, kız çocuklarının desteklenmesi idi. Öncülük ettiğimiz tasarıda ne yazık ki ülkemizde sınıfta kaldık. Değişen hiçbir şey olmadı, sadece yasada ve lafta kaldı, kız çocuğuna yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılık ilk imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesinin bir geceyarısı operasyonu ile feshedilmesinin ardından meşru zemin kazandı.
“ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜZDE SADAKATİNİZ, TECAVÜZE UĞRADIĞINIZDA KIYAFETİNİZ SORGULANIYOR”
Anne karnındaki bebeğin cinsiyetinin kız olması çok az insanda eş mutluluk sebebi oluyor, asıl mücadele ve cinsiyet eşitsizliği de işte tam da burada başlıyor. Bedensel gelişiminiz başladığında da başa bela oluyor ve “sana güveniyorum” ama "çevreye güvenmiyorum" diye sokağa çıkmanızı kısıtlayan zihniyetin hapsettiği ev içinde tedavisi zor travmalara maruz bırakılan vakalar ortaya çıkıyor. İki kız çocuğunun hayallerini çizmek yerine, yaşadıkları korkunç istismarı resmederek ve yazarak anlatmak zorunda bırakılması gibi. 3 yaşında güzeller güzeli ay yüzlü Yörük kızı Müslüme'nin; dedesinin tecavüzüne uğrayıp vahşice katledilerek bu dünyadan göç edişi hangimizin içini yakmadı. Öz kızına 13 yaşından itibaren 8 yıl boyunca tecavüz eden ve kızından 2 çocuğu olan 53 yaşındaki sapık babanın, kızından olan ve 17 yaşına gelen kızına da tecavüz etmesi gibi bizleri dehşete düşüren vakalar, ama sorsanız "Türkiye'de ensest yoktur, çocuk tecavüzü yoktur!" Bu ülkede öldürüldüğünüzde sadakatiniz, tecavüze uğradığınızda kıyafetiniz sorgulanıyor. Eğitim hakkının elinden alınması, kısıtlanması, istismara maruz kalmak, erken evlendirilmek kısacası her dertle varoluş mücadelesi vermek kız çocuklarına düşüyor.
“ 'ÇOCUK EVLİLİKLERİNİN' SAYISI ARTIYOR”
Yapılan tüm araştırmalar, kız çocukların okullaşamaması ve bir aşamadan sonra eğitimi terk etmelerinin en önemli nedeninin 'yoksulluk' olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla 'çocuk işçiliği' ve 'toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri' nedeniyle 'çocuk evliliklerinin' sayısı her geçen gün artıyor. Ayrıca köy okullarının kapatılması, taşımalı eğitime geçilmesi ve 4+4+4 sistemi kırsalda kız çocukların eğitime erişimden yoksun kalmasının en önemli nedenlerinden biridir. Kız çocuklarının okula devam etmemesinin nedenini karma eğitime bağlayanların bir an önce bu uydurma argümanların arkasına sığınmayı bırakıp kanıta dayalı araştırmalardan yola çıkarak kız çocuklarına yönelik ihmal ve istismarın önüne geçen erken çocukluk eğitiminden başlayarak üniversiteye kadar eğitimlerini devam ettirecek projeleri hayata geçirmeleri gerekiyor.
“KIZ ÇOCUKLARININ KENDİLERİNİ VAR ETMEYE ÇALIŞMALARI BİR KAHRAMANLIK HİKÂYESİDİR ASLINDA”
Arkalarında hiçbir koruyucu mekanizma ve adalet sistemi olmamasına rağmen yenik başladıkları yaşam mücadelesinde kız çocuklarının kendilerini var etmeye çalışmaları bir kahramanlık hikâyesidir aslında. Ve bu varoluş hikayelerini tüm resmi ve geleneksel yapıların karşısında dayanışma ve kardeşlik bağlarıyla kız kardeşleri ile birlikte yazıyorlar. O yüzden; her kız çocuğunun varoluşundaki gücü saygıyla anıyor ve selamlıyorum...
Yetişkinler için bile yaşanılması zor olan bu ülkelerde eğitilen kız çocukları; yarının güçlü kadınları, anneleri, girişimcileri, akademisyenleri, siyasetçileri, sanatkarları, sporcuları olarak dünyayı değiştirecekler ve yetiştirdikleri çocuklarla yeni ufuklar açacaklardır.
"11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü" bayram değil mücadele günüdür.
Unutmayın! Kız çocukları güçlü olursa, yarınlar aydınlık olur."
Sevginar Sali
