Kızgın kumlardan, serin sulara... Bu duyguyu yaşatan sıcaklığın ardından şu anda dışarıda yağmurdan göz gözü görmüyor… Küresel ısınmadan şikayet ediyoruz ya; aslında yağan yağış miktarı geçmişe göre aynıymış… Sadece yağışın gerçekleşme süresi azalmış… Yani 10 defada yağması gereken yağmur miktarı, bir defada yağarsa ne olup bittiğine şahitlik ediyoruz…
Yağmurun toprakla en fazla buluşabildiği ender metropol ilçelerinden biri olarak yine de şanslıyız… Dere yataklarına yapılar yapmamış olsak belki yine de ve her şeye rağmen daha az sıkıntıyla atlatacağız iklimsel olarak mani olamadığımız değişikliklerin etkilerini…
Bölgemizde geçtiğimiz hafta yaşanan selin yaraları sarılmaya çalışılırken, yenilerinin açılması iyi olmaz… Allah korusun…
***
Dünün sürprizi Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım'ın Silivri ziyaretiydi… Fenerbahçe Üniversitesi bu sene değil ama 2017-2018 döneminde Selimpaşa'da eğitim-öğretime açılacak gibi gözüküyor… Bir şeyi ne kadar çok isterseniz o kadar sanki sizden uzaklaşıyor… Şu sabırsızlık huyumuzdan vazgeçsek, beklentileri o kadar yükseltmesek, olup bitenlerle, yapabildiklerimizle yetinmek ve memnun olmak daha kolay olacak…
Fenerbahçe Üniversitesi'nin İstanbul ayağı da mutlaka olacak, ancak Selimpaşa'da da kampüslerin olacağını Aziz Yıldırım bizzat belirtti…
Bundan 3-5 sene sonra eminim ki Silivri ilçemize gelmek isteyen üniversiteler arasından seçim yapmak zorunda kalacak… Ama bugün getirmek için olağan üstü çaba sarf ediyor ve koşullarını zorluyor…
Her şeyin bir vakti var!
Tarım Lisesi konusundaki gelişmeler de merakla bekleniyor… Silivri Belediyesinin en iddialı projelerinden biri… Bu yıl öğrenci alınacaksa tercih dönemleri iyi değerlendirilmeli, sunulan bu eğitim fırsatı geniş bir şekilde anlatılmalı… Projenin başında Mualla Varlıoğlu gibi başarılı bir eğitimcimizin getirilmesine çok sevindim… Start verildiği gibi harika bir iş çıkacağına kuşkum yok…
Hayırlı, uğurlu olsun!
GÜNÜN SÖZÜ
Kırmışsan kabuğunu, açmışsan kanatlarını, gelmeyi göze almışsan dünyaya; Bütün mutlulukları yaşadığın gibi acıları da deneyimleyeceksin. Biraz daha olumlu yaparsak, bütün acıların ardında mutlak mutluluğunda olduğunu fark edeceksin.
Şu an her ne yaşıyorsan durdur oyunu ve izle dünyayı. Acıyla aynı anda sevince peşkeş çekilen canların sancılarını duyumsa. Sokaklarda açacak kapısı olmayanları hisset, az önce çok sevdiği birinin cenazesinden akan gözyaşlarını sildiği omuzların yükünü gör ve sonra usulca sarılı kal kendine.
Gökyüzüne hasret olanların aşkına çevir gözlerini, gökyüzüne.
İki sevgi sevgi sözcüğü duymaya hasret binlerce sağır ve dilsizin sessizliğine haykır, sevgilerini ve teşekkür et varlığının bu en taşkın ve güzel hallerine.
Yaşanan şeylerden kimse sorumlu değil. Tanrı hiç değil. Gör artık insanlığının ders almayan yanlarını ve haykır insanca cümlelerini, haykır sevgini apansızca, savrulsun yaprağa bile kıymaya kalkanların yüreksizliği.
Uyan ve Kendin(e) gel…
Senden öte tanrı yok alemde...
Senden öte can yok...
Senden öte sen yok...
Uyan ve Kendin(i) bil...
*Murat Tali
