
Okuduğu "Oyun oynamak için mekana geldik, apar topar kapatıp çıktınız! Ne kadar ayıp!” yorumundan sonra Foursquare’de kayıtlı ‘NamıkCL’ kullanıcısının bulunması talimatını, Hale’ye veren Komiser Tahsin; bilişimci Kenan’a da teşekkür edip Necip’e dönmüştü.
Kenan’ın Cinayet Büro’dan çıkmasını gözucuyla seyrettikten sonra Necip’in anlattıklarına odaklandı.
- Amirim, Tekirdağ’daki cinayet olayını araştırdım. Bir kadın, evine girerken öldürülmüş… Müstakil bir evde yaşıyorlarmış, bahçeden silah sesi duyulunca komşular haber vermişler polise… Polis de evin birkaç metre uzağında Tahir’in silahını bulmuş. Haliyle de…
Komiser, "Tahir baş şüpheli oluvermiş!” diyerek Necip’in sözünü kesti. Genç polis, başını salladıktan sonra ekledi:
- Dahası var… Kadın, Tahir’in eski karısıymış! Kadının ikinci kocası, ifadesinde Tahir’in son zamanlarda kadına ulaşmaya çalıştığını falan söylemiş…
Komiser Tahsin bunun üzerine hafif telaşlanarak Hale’ye döndü. Peşi sıra komutlar yağdırmaya başladı:
-Hale, bırak şimdi NamıkCL’yi falan! Çabuk Tekirdağ Emniyeti ile irtibata geçiyorsun… Adamı bulup bize getiriyorlar… Dosyanın da bir örneğini yollasınlar bize!
Hale, bir anda teyakkuza geçen Komiser Tahsin’in talimatlarına şaşırarak onay verdi ve telefona sarıldı… Komiser Tahsin ise Necip’e dönmüş, hareketli halinden hiçbir şey kaybetmeden talimatlarını sürdürmeye koyulmuştu:
- Necip, sen de şu Namık mıdır nedir buluyorsun; gidip bir konuşuyoruz… Hadi durma!
Necip kafasını sallayıp bilgisayarının başına geçmiş; Kenan’ın getirdiği raporu önüne çekip internette arama yapmaya başlamıştı. Bir yandan içinden, o işin neden Kenan’a yaptırılmadığını sorgulayıp hayıflanıyordu…
Bu esnada Komiser Tahsin ise, Cinayet Büro’daki su ısıtıcısında ısıttığı sudan kendisine bir kahve koymuş ve odasına geçmişti. Olay Yeri Ekibi’nin şefi Yasin’in raporunu önüne çekmiş, içinden yeni bir şeyler çıkarıp çıkaramayacağını araştırıyordu. Olay yerinde ne öğrendiyse, raporda da o vardı ama bir terslik vardı…
"Madem nefret cinayetiydi, kimliği falan neden çalındı bu adamın?” diye içinden geçirdi. Kenan’ın, Necip’in önünde duran raporunda Tahir Kum’un işlettiği kaçak kumarhanenin adresi vardı. Telaşla ayağa fırlayan Komiser Tahsin, Necip’e yaptığı işi bırakıp kendisiyle gelmesi için talimat verdi ve bürodan çıktı. Birkaç saniye sonra kapıdan kafasını uzatıp, hemen ayaklanan Necip’e silahını da yanına almasını söyledikten sonra koridorda hızlı hızlı yürümeye başladı.
Necip koşa koşa yanına yetiştiğinde ise, bir şey sormasına fırsat vermeden kendi telefonunu uzattı.
- Beşiktaş Emniyet amirini arıyorsun, kaçak bir kumarhaneye baskın yapılması talimatını veriyorsun… Adresi de komisere mesajla yolluyorsun…
Necip’in bir şey sormasına gerek kalmamıştı! Verilen talimatı, arabaya binerken uyguladıktan sonra Nispetiye’ye doğru hızla ilerleyen aracın içinde, camdan dışarıyı izlemeye koyuldu.
***
Yarım saat sonra Beşiktaş Emniyet Amiri Turfan Gök, Komiser Tahsin’in elini sıkıp kendisine teşekkür ediyordu.
- Amirim! Son yıllardaki en verimli kumarhane baskınımız oldu! Bu çakallardan İstanbul’da 800’den fazla var! Millet artık Kıbrıs’a falan da gitmiyor; geliyor böyle apartman köşelerinde oynuyor… Ne acayip ya!
Emniyet görevlileri, tam teşekküllü bir kumarhaneye çevrilmiş olan apartman dairesindeki eşyaların envanter kaydını yaparak daireyi boşaltırken Komiser Tahsin gülümseyerek Turfan Gök’e baktı.
Necip’in delil poşetine yerleştirdiği; Tahir Kum’un odasından çıkarılan evrakları, ajandayı ve ikisi sahte olmak üzere üç pasaport ve bir kimlik kartını işaret etti.
- Ee, bizim yeni dosyamız için de sizin böyle bir desteğiniz şarttı!
İki taraf da gülümseyip ortaya saçılan lüks aletleri izlemeye devam ediyordu ki, Necip yanlarına geldi. Komiser Tahsin’in kulağına doğru eğilip konuştu:
- Amirim, Kenan mesaj attı… Bizim şu yorum yapan Namık’ı bulmuş. Hale de mesaj attı; kadının kocası Tekirdağ’dan getiriliyormuş yakında emniyete giriş yapacaklarmış…
Komiser Tahsin, kafasını salladıktan sonra Beşiktaş Emniyet Amiri’ne döndü.
- Amirim, tekrardan teşekkürler… Ben müsaadenizi istiyorum!
Ellerini havaya kaldıran Turfan Gök, gözlerini de kocaman açıp homurdandı:
- Valla bunu saymayız! Çay içmeye de beklerim komiserim!
Gülümseyen Komiser Tahsin, çay içmeye geleceğine söz verdikten sonra apartmandan Necip’le birlikte ayrıldı ve emniyete dönmek üzere yola koyuldu…
(Devamı Haftaya)