2 Şubat 2017 tarihli köşe yazımda “Kök ve değerlerimizi yaşatmak adına” başlığı altında yer verdiğim önerim hakkında çok zarif bir eleştiri aldım… Öncelikle onu sizinle paylaşmak istiyorum: “Köşe yazılarını sürekli takip ederim bazı eleştirisel yerler bulurum, dile getirmem ama bu köşe yazısındaki kısım benim en hassas olduğum bir konu olduğu için dile getirmek istedim. Yöre dernekleri her ne kadar yöresinin insanını birleştirse de, farklı yöreleri ayrıştırdığı kanaati taşımaktayım. Özellikle bu durum ilçe ve köylere kadar düşmesi ile bu durum daha da artıyor. Fikrinizi çok güzel buldum ama tek bir alanda olması, Ağrılının Yozgatlıya, Edirnelinin Bitlisliye selam vermesini yörelerin bir arada olmasını sağlayacağı, sürekli iç içe olmayı sağlayacaktır. Naçizane küçük bir paylaşım yapmak istedim. Umarım rahatsız etmemiş ve üslupsuz bir yorum olmamıştır.”
Nurullah Arıkan inceliği ve nezaketiyle Hakan Kocabaş'tan sonra her defasında hayal kırıklığı yaşatmayarak beni şaşırtmayı başaran isimlerden biri olmuştur. (Kötü şeylere şaşırmıyor, iyilik arttıkça şaşırıyorum; dilerim yaşadığımız dünyanın değil sadece mesleki deformasyondur : ) Duyarlılıkları da keza aynı şekilde…
Önerdiğiniz şey de hayata geçirildiği takdirde kuşkusuz güzel olacak. Farklı alanlarda yapılmasını düşünmemdeki sebep şehirde farklı cazibe merkezleri oluşması. Ayrıca az-çok her mahallemizin ayrı bir tarihsel geçmişi var… O bölgelerde doğup, yetişip, yaşayan insanlar açısından her ne kadar yapılar değişmiş olsa da aynı sokakların havasını soluma nostaljisinin sadece bizler için değil, yerli ve belki yabancı turistler açısından da ilgi çekici olabileceğini düşünüyorum.
Silivri'nin yöre dernekleri açısından çok çeşitli ve gelişmiş bir portföyle sahip oluşu göz önünde bulundurulduğunda bunun doğru değerlendirilmesiyle; toplumsal kaynaşma ve Silivri açısından aidiyet duygusuna katkı sunmak harika bir şey olur.
Maşalacı Kreşinin hizmet verdiği bina yıkıldı biliyorsunuz, yanı başında bulunan yapı da kısa süre içinde boşaltılarak yıkılacak. O yere Başkan Işıklar Hizmet Evi inşa etmeyi hedefliyor. Bu yerde de Sosyal İşler Müdürlüğü, EYKOM hizmetlerinin yanı sıra yöre dernekleri için de yerlerin ayarlanacağını defalarca anlattı… İhtiyaç ve talebe göre değerlendirme olacağı ifade edildi… Nurullah Bey'in önerisine daha yakın bir oluşum gelecekte bizi bekliyor muhtemelen… Benim ise bu dernek merkezleri ile ilgili beklentim ve düşüncem daha kendine has, spesifik özelliklerinin korunduğu şekilde…
Yeri gelmişken tartışmaya açtığımız konu hakkında Emrah Maşalacı'nın, Süleyman Toygar'ın desteğine de teşekkür ediyorum… Silivri'yi seven ve üzerine düşünen insanların olumlu yaklaşımı beklentinin gerçekliğine işaret ediyor…
İnsanlar ikiz bile doğduklarında iki kardeş fiziksel olarak tıpa tıp aynı olsa dahi nasıl ki karakterleri ayrışıyorsa kültürlerin farklılığını da öyle düşünün… Dünyada 7 Milyar'ın üzerinde insan var ve hiç biri diğerinin aynısı değil! Bunun ne kadar muazzam bir şey olduğunu düşünebiliyor musunuz? Kadınlar çok iyi bilir örneğin bir göze çektikleri eyeliner'ın aynısını diğer göze çekmek İMKANSIZ : )
Aynılaşmak yerine farklılıklarımızı zenginliğimiz kabul ederek yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor… Tek tiplilik önce insanın ruhunu yok ediyor sonra kendisini… Aynı olmayalım, farklı olalım… Aynı düşünmeyi öğrenmek için harcayacağımız eforun yarısını saygılı olmaya yöneltsek Silivri Cennet olur…
AK PARTİ-MHP REFERANDUM İŞBİRLİĞİ!
Buradan Referandum'a gelelim mi? Silivri AK Parti'de düzenlenen bir toplantıda konuşan AK Parti Milletvekili Tülay Kaynarca'nın bir değerlendirilmesi MHP saflarında rahatsızlık yaratmış. Kaynarca'nın üslubunu bilenler bilir asla kırıcı konuşmaz ama gelin görün ki genel rüzgârların etkisinde yerel dengelerimiz aşırı hassas. Ankara'da MHP ile AK Parti arasında sağlanan Referandum birliğinin Silivri'de kaydedilememesine ilişkin Kaynarca'nın kaygısı çok yerli bence de… AK Parti çok önemli bir hata yapıyor bu Referandum sürecinde… 7 Haziran'dan ders almadıkları, hatalarını unutmayı seçerek bir yere varabileceklerini düşünmeleri kendi adlarına büyük bir talihsizlik. Tavan karar verdi diye taban sorgusuz sualsiz uygulayacak diye bir şey yok! Tavan; bir karar vermeden önce tabana soracaktı! Tam destek alınca kararla ortaya çıkacak! AK Parti'nin Devlet Bahçeli'yi ikna etmesi yetmiyor tabi… Hatta MHP tabanından önce kendi tabanlarını ikna etmeleri en acil zorunluluk olarak gündemlerinin başında duruyor. AK Parti yitirdiği taban desteğini Devlet Bahçeli (Bahçeli diyorum MHP değil dikkatinizi çekerim) ile telafi edemez.
En iyimser tahminle bugün Referandum olsa Silivri'de MHP tabanının %1 ancak Anayasa değişikliğine Evet der…
Huzur ve mutluluğumuzun eksik olmadığı bir hafta dileklerimle : )