AKP Sİlİvrİ İlçe Başkanı...
Referandum isteyen iktidarın Silivri'deki uzantısı. Yani, genel iktidarın Silivri temsilcisi...
Referandum da “EVET” demelerini istiyor. Önerilen sistem için tıpkı “Belediye Başkanlığı” gibi demiş…
Bu kişi…
Silivri Belediye Meclis Üyesi…
Bu kişi…
Ayni zamanda AKP Silivri İlçe başkanı…
Ve ayni zamanda İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclis üyesi…
Peki bu kişi Silivri Belediye Başkanının yetkilerini bilmez mi?
Veya… En azından…
“Anayasa” ne demek, bilmez mi?
Gayet tabii ki bilir…
Lakin…
Yapılmak istenilen değişikliği “çırılçıplak”, “aslı gibi” söylerse alıcısı çıkmayacak...
Ve çok iyi biliyor ki, savunacak bir tarafı yok.
Onun için aklınca kafaları bulandırmaya çalışmış…
İLK ÖNCE BELEDİYE
SİSTEMİNE BAKALIM
• Belediye meclis üyesi seçmenlerin sorunları için her zaman Belediye Başkanına soru önergesi ile soru sorabiliyor…
• Belediye meclisi şu an o ilin veya ilçenin yıllık geliri ve giderini gösteren Bütçeyi onaylıyor…
• Belediye Başkanı Belediye Meclisin onayı olmadan (1) metre yer satamaz…
• Belediye Başkanı Meclisin onayı olmadan (1) metre yer alamaz…
• Belediye meclisinin tüm üyeleri istediği zaman Belediye Başkanına ulaşabilir…
• Belediye Meclisi, Belediyenin tüm harcamalarını denetleme hakkına sahiptir...
ÖNERİLEN SİSTEME BAKALIM:
• Sistemin adına, her ne kadar Cumhurbaşkanlığı sistemi deseler de , doğru adı “Partili Cumhurbaşkanlığı” sistemi. Ya da, her şeye bir kişinin karar verdiği tek adam sistemidir…
• Önerilen sistem de, Cumhurbaşkanı olan kişi, ayni zamanda Parti Genel Başkanı oluyor. Bütçeyi kendisi yapıyor. Kararname çıkarıyor. Ayni zamanda Başkomutan. Tek başına istediği sayıda, istediği kişiyi yardımcı atayabiliyor. Ayni zamanda, Valileri, Kaymakamları, Genel Kurmay Başkanını, MİT Müsteşarını, Anayasa Mahkemesi üyelerini Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerini, Büyük elçileri ve buraya sığmayacak kadar ne kadar kamu görevlisi varsa tamamını tek başına atıyor...
• Önerilen sistem de Milletvekillerinin her türlü denetim hakkı elinden alınıyor…
• Önerilen sistemde Anayasa Mahkemesinin (15) üyesinin (12) sini tek başına Cumhurbaşkanı atıyor (2) üyeyi de Meclis atayacak. Ve, bu Anayasa Mahkemesi (600) Üyeli Mecliste (400 ) üye tamam derse Cumhurbaşkanını yargılayacak.
• Cumhurbaşkanı istediği zaman meclisi “feshetmiyor” ama istediği zaman seçime götürebiliyor…
• Başbakanlık kalkıyor…
• Bakanlar kurulu kalkıyor…
Ve, dahası demem…
Bunca yıllık deneyimi yok etmek istiyorlar…
Da… Kolay değil…
ÖZETİN ÖZETİ
“Referandum çalışması içinde “EVET” yanlıları halka “kafanızı boyunduruğa uzatın!” diyor. Oysa, dünyada hiçbir canlı kendi isteği ile boynunu boyunduruğa uzatmaz.”
(Rahmi Turan-24/03/2017-
ÇEVRE MESELESİ
Silivri-Çerkezköy arasında yapılmasına karar verilmiş olan yerler için, önce Silivri Çevre Derneği ve Silivri Belediyesi ile Çerkezköy Belediyesinden güçlü bir itiraz oldu…
Ardından…
Çayırdere Mahalle sakinlerinden çok güçlü bir itiraz...
***
Silivri Çevre Derneği'nin eli yaranın üzerinde…
Yani kendi dışında tüm Çevreci örgütlerle temas halinde…
En son…
Resmi Gazetede yayınlanan, kamulaştırılacak parsellerin kimlere ait olduğunu bulup onlara AVUKAT desteği sağlama gayreti içinde olduğunu biliyorum...
Demek isteğim!
Yaşamımıza kasteden KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALAR olayı “Davulcu Yellenmesi” misali güme gitmesin…
Bu kadar çaba boşa gitmesin…
ANAYASAL GÜVENCE
Dünyanın iki kutuplu olduğu dönemlerde, az gelişmiş her ülkede olduğu gibi, benim ülkem de askeri darbelere maruz kaldı…
Ne var ki hiç biri…
15 Temmuz 2016 benzeri değildi…
Öyle ki…
1960 askeri darbesi dahil, tamamında statükoyu koruma gerekçesi vardı...
Kimi yönetime el koydu. Bir kaç yıl sonra yine sivillere devretti…
Kimi başarısız oldu, yargılandılar ve cezalandırıldılar…
Dediğim gibi…
Hiç biri 15 Temmuz 2017'de olduğu gibi rejimi değiştirmek istemedi…
Hiç biri…
Başka bir ülkede yaşayan biri tarafından yönetilmiyordu…
Ve biç birinden sonra kamuda çalışan (100) binin üzerinde insan hizmet dışı bırakılmadı...
***
15 Temmuz 2017 kalkışması bu hükümet döneminde oldu…
Ve, halen görevde olan bu iktidarın en tepe noktasında oturan, Anayasa'ya göre tarafsızlık yemini etmiş ama o yemine hiçbir zaman uymayan kişi, tıpkı “Ergenekon-Balyoz” davalarında olduğu gibi “aldatıldık-kandırıldık” dedi, o kadar...
Şimdi… Ayni iktidar…
Darbe girişimine neden olan, bu kötü yönetimi devam ettirmek istiyor. Onun için Anayasal güvence istiyor. 16 Nisan 2017'de önümüze koyulacak olan değişiklikleri okuyunca, gayet net görünen bu.
YAKIŞMIYOR
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş Çatalca'da “Bu yaptığımız hizmetlerin daha çoğu için EVET demeniz lazım” demiş. (Bahadır Sügür/22/3/2017-Gazetemistanbul)
Ki, bu kişi için keskin, militan biri değil derler...
Nerede söylüyor?
Çatalca'nın, eskiden köy olan, yeni bazı Mahallelerine Doğalgaz verilirken.
Ve…
Konuşan kişi…
Sanki, Dünyanın herhangi bir yerinden, Çatalca'ya, yardım için gelmiş bir kuruluşun yöneticisi…
Hiç yakışmamış…
AYNİ SUDA OLMAZ
“Tapu sorunu halloluyor.”
AKP'li yetkili ve sorumlular…
Bu defa Çatalca'dan haykırıyor…
Çatalca insanı duymamıştır “YER” diye düşünmüş olmalı ki gerine, gerine “müjde” gibi bu lafları ediyor…
Kim bilir!
Belki de bunlar “anlamaz” diye düşünüyordur…
Söyledikleri, yaptıkları…
Silivri'de söylediklerinin aynısı…
Hem de defalarca tekrarladıkları “Arap Yalellisi” gibi...
***
“Referandum” meselesi var ya…
Ayni terane…
Ayni yalan…
Ayni kandırmaca…
Yahu oradan bakınca Silivri ve Çatalca insanı gerçekten böyle mi görünüyor?
***
Ve, müjdeyi açıklayan sayın milletvekili garibim söylediğinin yeni bir şey olduğunu zannediyor…
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Gerçek cehalet bilginin yokluğu değil, bilgi edinmeyi reddetmektir.”
(Karl R.Popper)
KISA-KISA...
• Uyuşturucu kullanımı o kadar yaygınlaşmış ki tahmin bile edemezsiniz.
Mesela, Çayırdere Mahallesinde, Mahalle muhtarından. Mesela, Silivri Merkezde, kullanılmayan binalar içicilerin mekanı olmuş. Onların haricinde “eski kasaplar sokağı” Fatih Mah.Eski Kale'de, Fatih Cami yakınında ki, Çınarın yanında ki, Vedat Laçin'lerin metruk binası v.s.…Tekrar ediyorum, görmedim ama duydum ve duyuyorum…