Kömür: Atatürk’ün gösterdiği hedefe yürüyeceğiz

Kömür: Atatürk’ün gösterdiği hedefe yürüyeceğiz

24.11.2023 09:00:36


CHP Silivri İlçe Başkanı İbrahim Kömür, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “Cumhuriyetin 2. Yüzyılında Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği hedefe eğitim emekçilerimizle birlikte emin adımlarla yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Başkanı İbrahim Kömür, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile eğitim sistemimizin içinde bulunduğu şartları değerlendirdiği ve emekçilerine önemli mesajlar verdiği bir açıklamaya imza attı.

“CUMHURİYET, HAYATIN HER ALANINDAKİ DEVRİMLERİN TEMELİNE EĞİTİMİ KOYDU”
Kömür'ün açıklaması şöyle: “Kıymetli Eğitim Emekçilerimiz, Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıl dönümünü ülke genelinde birlik ve beraberlik içinde coşkuyla kutladık. Cumhuriyet, hayatın her alanındaki devrimlerin temeline eğitimi koydu.
Cumhuriyetimizin ilk eğitim öğretim yılı olan 1923–24 öğretim yılında 4894 ilköğretim okulumuz vardı. 10.238 öğretmen 342.000 öğrenciye eğitim vermekte idi. Ülkemizin nüfusu, 10 milyon civarındaydı ve bu nüfusun %90'ı kırsal bölgede 40 binden fazla yerleşim birimine dağılmıştı. Kentlerde mesleki eğitim veren okullar dışarıda tutulursa 72 ortaokul, 28 lise, 9 yükseköğretim kuruluşu bulunmaktaydı. Toplam okuryazar oranımız ise %10'nu bulmuyordu.
“NİTELİKLİ EĞİTİM ANLAMINDA AKP TÜRKİYE'Sİ EĞİTİMDE DE BAŞARISIZ”
Elbette geriye dönüp bakıldığında eğitimde gelinen nokta nicelik bakımından kısmen başarıdır. Oysa karşılaştırmayı asıl hedefimiz olan “ileri medeniyetleri yakalamak ve aşmak” açısından nitelikli eğitim anlamında yaptığımızda bulunduğumuz yer bize AKP Türkiye'sinin her konuda olduğu gibi eğitimde de başarısızlığını göstermektedir. OECD'nin düzenlediği PİSA, TİMSS sınavlarındaki sonuçlarda "okuma, matematik ve fen bilimi” alanlarında katılan ülkelerin ortalamasının altındayız.
OECD'nin “yetişkin becerileri” araştırmasında durum daha da iç karartıcı bir halde. Elbette bunların nedenleri vardır. İkinci yüz yılda eğitim alanında en önemli hedefimiz bu nedenlerin ortadan kaldırılması ve öğretmenlere yakışır bir meslek kanunu olacaktır.
Öğretmenler 24 Kasım'ı, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ve itibarsızlaştıran, öğretmenlerin acil ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren politika ve uygulamalarla karşılamaktadır.
“ÖĞRETMENLER VE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ YENİ TEHDİTLER İLE KARŞI KARŞIYADIR”
Yakın geçmişe kadar eğitim sistemi içinde önemli bir özne olan öğretmenler ve öğretmenlik mesleği, bilim dışı ve piyasacı politikaların uygulanmasına paralel olarak hızla değersizleşmiş ve nesneleşmeye başlamıştır. Mevcut sistemin nesneleştirerek ‘teknisyen' düzeyine indirmeye çalıştığı öğretmenler ve öğretmenlik mesleği yeni tehditler ile karşı karşıyadır.
“MİLLİ EĞİTİM BAKANINA TAVSİYEMİZ ASIL İŞİNE ODAKLANMASI”
Öğretmenlerin ve diğer eğitim emekçilerinin acil çözüm bekleyen onca sorunu varken Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 24 Kasım'da öğretmenlere ‘beyaz önlük' giydirmek için yoğun bir çaba içine girmiştir. AKP'ye ve atanmış Milli Eğitim Bakanına tavsiyemiz bu tür girişimler üzerinden eğitim emekçilerinin acil çözüm bekleyen sorunlarının üzerini örtmekten vazgeçmesi, asıl işine odaklanmasıdır.
Kadrolu, sözleşmeli ve ücretli gibi çalışma statüsü farklılıkları üzerinden çalıştırılan, başöğretmen, uzman öğretmen gibi yapay ayrımlar üzerinden ayrıştırılan, ihtiyaç olduğu halde ataması yapılmayarak işsiz bırakılan öğretmenlerin saygınlığı ciddi anlamda aşındırılmış, öğretmen emeği hızla değersizleştirilmiştir.
Türkiye'de görev yapan eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında eğitim niteliğinde olduğu gibi ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından da son sıralarda yer almayı sürdürmektedir. Siyasi iktidar yıllardır “bütçeden aslan payını eğitime ayırdıklarını” iddia etse de yüzbinlerce eğitim emekçisi açlık sınırına yakın, yoksulluk sınırına uzak bir ücretle geçinmeye çalışmaktadır.
Eğitim emekçileri, özellikle büyükşehirlerde yüksek kiralar nedeniyle ciddi anlamda barına sorunu yaşamakta, gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle sağlıklı beslenememektedir. Faturalara yansıyan gerçek enflasyon, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan hayat pahalılığı resmi enflasyonun çok üzerindedir.
Millî Eğitim Bakanlığı 24 Kasım öncesinde bakanlık tarafından hazırlanan bir web sayfası üzerinden “Eğitim Neferlerine Minnet” Kampanyası başlatıldığını açıkladı. “24 Kasım Öğretmenler Günü” vesilesiyle başlatılan kampanyada öğretmenlere yönelik çeşitli kamu kurumları ve özel firmaların indirim kampanyalarının “müjde verir gibi” sunulması dikkat çekicidir. Bir taraftan öğretmenlik mesleğinin kutsallığından ve öneminden bahsedilirken, öğretmenlerin yaşadıkları ekonomik zorlukları itiraf edercesine çeşitli alanlarda yapılan indirim kampanyalarından bahsedilmesi büyük bir çelişkidir. MEB'in firmaların yapmış olduğu indirim kampanyalarını öğretmenlik mesleğine yönelik övgüler eşliğinde büyük bir “jest” olarak sunmasının hiçbir anlamı yoktur.
Laik eğitimden uzaklaşma isteği ve tarikatlara, cemaatlere kapıları açma tavrı öğrenci ve gençlerin maksimum yararını değil, gelecek nesilleri ideolojik olarak cahil ve kindar bir halde şekillendirme projesidir.
Bakalım bu sürece nasıl gelmişiz,
AKP bugüne kadar 7 milli eğitim bakanı atadı bunlardan;
Dördüncü bakan döneminde Ulusal Bayramların statlarda kutlanması yasaklandı.
Beşinci bakan döneminde Öğrenci Andı kaldırıldı.
Altıncı bakan döneminde Vakıf ve Dernekler'le etkili protokoller imzalandı. Ortaokul düzeyinde özel yurt açılması için yasal düzenleme yapıldı(ki biz tüm yurtlar devlet gözetiminde olsun derken, daha da küçük yaş grubuna özel yurt açabilme düzenlemesi getirildi, hem de yaşanan Karaman ve Aladağ olaylarına rağmen)
Yedinci bakan döneminde Andımızla ilgili gelen Danıştay kararına bile itiraz edildi. Yine yedinci bakan döneminde de Vakıf ve Dernekler ile protokoller yapılmaya devam edildi. Ve yine aynı dönemde çok önemli bir konuda yaşandı şöyle ki;
Diyanet Yaz Kuran Kursları raporunda tarikat ve cemaatlerden şikayet etti.
Yine aynı bakan döneminde Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği değiştirilerek okulların kapısı vakıf ve derneklere sonuna kadar iyice açıldı.
İşte size AKP'nin eğitim alanından kısa ve gayet net bir rapor.
“ATATÜRK'ÜN GÖSTERDİĞİ HEDEFE EĞİTİM EMEKÇİLERİMİZLE BİRLİKTE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYECEĞİZ”

Şimdi buradan bir kez daha öğretmenlerimize ve gençlerimize söz veriyoruz!
Bu zihniyetle ve bu zihniyetin kurmak istediği düzenle mücadelemiz karanlıkla aydınlığın mücadelesi kadar net olacak. Cumhuriyetin 2. Yüzyılında Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği hedefe eğitim emekçilerimizle birlikte emin adımlarla yürüyeceğiz.
“CUMHURİYET İLKELERİNİN YENİDEN VE DAHA SAĞLAM BİR BİÇİMDE HALKA ULAŞACAĞI GÜNLER YAKINDIR”
Buradan öğretmenlerimize Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleri ile sesleniyorum “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” ve sizlerin eseri gençlerimizle birlikte cehlin yıktığını irfanla yapacağız. Gericiliğin tekeline bırakılan kurumlarla paramparça edilen Cumhuriyet ilkelerinin yeniden ve daha sağlam bir biçimde halka ulaşacağı günler yakındır.
O gün geldiğinde, 24 Kasım; içi doldurulmuş, öğretmenlerimizin tüm sorunları çözülmüş laik bilimsel ve ücretsiz herkes tarafından erişilebilir bir eğitim sisteminin günü olarak kutlanan bir gün haline gelecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü bir kez daha kutluyor, eğitim ve aydınlanma şehidi öğretmenlerimizi saygı minnet ve rahmetle anıyorum.”

YORUM YAP