Ülkemizin başta ekonomi olmak üzere pek çok alanda girdiği çıkmazlar hepimizin hayatını gün geçtikçe zorlaştırmakta. Bu çileli sürecin çözülmesinin tek yolu da iktidar değişikliği gibi görünüyor. Bu bağlamda taraf olmak elzem hale geliyor. Ülkenin bu çıkmazdan kurtulabilmesi için bilinçli bir vatandaş olarak benim de en güçlü iktidar alternatifi olan Millet İttifakı'nı desteklemem şart! “Herkes kapısının önünü süpürse” düşüncesinden yola çıkarak kendi ilçem olan Silivri'de Millet İttifakı'nın 2019 yerel seçimleri sonrası yaşamaya başladığı kan kaybını minimalize etmek ve Millet İttifakı'nın gücünü ilçemde arttırmak için yapmam gerekenleri yapmalıyım.
İYİ Parti Millet İttifakı'nın çok önemli bir bileşeni. Ancak maalesef halk gözündeki imajı şu anda pek parlak değil. İnsanlara güven verdiği söylenemez. Parti şu ana kadar ilçemizden bir Milletvekili ve bir Belediye Meclis Üyesi çıkardı ve her ikisini de çok kısa sürede MHP'ye kaptırdı. İnsanların Meral Akşener'e güvenerek verdikleri oylar en amiyane tabirle çöp oldu. Parti burada halk nezdinde bir güven sarsılması yaşadı.
Bunların ardından ilçe başkanı olarak göreve gelen Refik Bek'in partinin içerisinde bulunduğu her iki ilçe binasının mülk sahiplerine kira borçlarını ödemediği ve bunu ilçe yönetim kurulunda anlattığı iddialarının da partinin ilçemizdeki imajına katkıda bulunduğu pek söylenemez. Bu iddialara Bek cephesinden bildiğim kadarıyla hala bir yalanlama da gelmedi üstelik.
Tüm bunlara ek olarak Bek'i destekleyen perde arkasındaki isimler arasında Silivri için son derece tehlikeli bir statüko oluşumun, gücün olduğunu da çok iyi biliyorum. Bek o isimlerin desteğini istiyor mu bunu bilemem ancak o statüko Bek'i mecburen destekleyecek çünkü şu aşamada başka hamle yapma şansları yok.
İlçemizin ve uzun vadede ülkemizin selameti için İYİ Partinin Silivri'de güçlenmesi şart. Bu da bence ancak mevcut düzenin değişmesiyle mümkün olabilir.
Bek dışarıdan bakıldığında babacan ve sıcak bir insana benziyor, kendisini yakinen tanımıyorum, belki gerçekten öyledir. Ancak benim şahsi fikrime göre ufukta çok önemli iki seçim varken bu görev için doğru isim değil. Bek'in karşısında aday olarak Varol Karadeniz ve Gökhan Ceylan var. Erdinç Tabak'ın adaylık iddiası hala sürmekte mi o konuda bir bilgim yok. Ancak her halükarda Bek karşısında ciddi bir şansı olan tek isim delege seçimlerine damga vuran ve listelerini seçtirerek en yüksek delege sayısına ulaşan Gökhan Ceylan'dır. Bu noktada bence onun desteklenmesi bence elzem hale geliyor.
Hem İYİ Parti'nin Silivri'de biraz prestij kazanması için hem de o tehlikeli statükoya sağlam bir ders verilmesi için bu şart. Mesele Refik Bek'i devirme meselesi değil, kesinlikle şahsi de değil, mesela esas büyük planın önüne geçmek. Elbette tüm bunlar benim şahsi düşüncelerim, kimse katılmak zorunda değil. Ben yalnızca ağzında su taşıyan karınca misali bir düşünceyle yazdım bu yazıyı.
Normalde köşe yazılarımda kendimi övme gibi bir âdetim yoktur ama bu konuda mütevazı olamayacağım; ilçe kongresi nasıl yapılır, nelere dikkat edilmeli çok iyi biliyorum… Yaşımın genç olmasından mütevellit çok siyasi tecrübem olmasa da sınırlı düzeydeki tecrübemden çıkardığım dersler iddia ediyorum ki kırk yıldır bu işin içerisinde olan birçok isimden fazladır. Zaten bu güne kadar o ders çıkaramayanların aklıyla değil kendi aklımla hareket etmiş, bildiğimi okumuş olsam şimdi çok farklı yerlerde olurdum. Bu da çıkarımında biraz geciktiğim derslerden biridir : ) Anladım ki gençte olsak bazen aslında en iyisini biz biliyormuşuz, devir öyle bir devir : )
Bu bağlamda Gökhan Ceylan'a ve ekibine köşem aracılığıyla bazı kongre öncesi uyarılar ve önerilerde bulunmakla ilgili karar almış bulunmaktayım. Bence yarın öbür gün bir kongreyle muhatap olabilecek herkesin iyi kötü bir şeyler öğrenebileceği nitelikle bir yazı oldu bu. İşte o önemli notlar…
Diğer adaylar yakın markajınızda olsun! Sayın Ceylan, kongrenin genel olarak Refik Bek ve sizin aranızda geçeceği belli. Ancak kongreye bir gün kala, hatta son gece liste birleşmesi vakaları olabilir. Refik Bek eski bir kurttur, tecrübelidir, diğer adayların destekçilerinin oylarını alma şartıyla onlara listesinde yer teklifinde bulunabilir. Bilhassa bu gibi mevzuları mahsus çok geç duyururlar. Kulakları kabartmakta fayda var.
Gümüşyaka'ya dikkat! Bilhassa Gümüşyaka bölgesinde son derece dikkatli olunması şart. Son CHP ilçe kongresinde de Gümüşyaka delegeleri üzerinde büyük ve gizli hamleler yapılmış ve sonuç alınmıştı. Verilen sözler çiğnenmiş ve bazı şahıslar açısından pek çok şey lafta kalmıştı. O bölge sanki komple karşı tarafa oy verebilirmiş gibi düşünülüp, öyle hesap yapılıp, bunun gerçekleşmesi ihtimaline karşı yedek planların şimdiden hazır edilmesi gerek.
Kongre salonunun süslenmesinde bizzat bulunun! Karşı tarafın arkasındaki o güç, hayatlarındaki her şey buna bağlıymışçasına hazırlık yapmıştır, emin olun. Siz de her türlü posterinizi, sloganlarınızın asılı olduğu pankartları ve diğer bilumum süsleme materyalini (bolca) hazırda bulundurun. Refik Bek'in ekibi kongre salonunu ve binanın civarını süslerken ekibinizle bizzat orada bulunun ve onların lehine olabilecek her şeye karşı atakla cevap verip aynı oranda süsleme yapın. Bu, kafasında soru işaretleri olan delegelerin karşı tarafa yönelmesini önleyecektir, bir oy bile çok önemlidir.
Son gece gözünüzü dört açın! Kesinlikle evde oturup dinlenmeye kalkmayın. Son dakikaya kadar delegelerinizle temas halinde olun. Köy köy, mahalle mahalle gezip delege sayılarınızın yoğun olduğu bölgelerle temasta bulunun, delegelerle çay için. Özellikle aklının çelinmesine yüksek ihtimal verdiğiniz delegelerin son dakikaya kadar yanında bulunun. Kendiniz gidemiyorsanız ekibinizden birilerini muhakkak yollayın, gözü üstlerinde olsun, kimse yanaşamasın. O delegelerin son geceki telefon trafiklerine de dikkat edin. Şüphe çekecek düzeyde fazla telefon görüşmesi yapılıyorsa bir bit yeniği olabileceği anlamına gelir. Bu durumda karşı atakta bulunun.
Kongre salonunda üstünlük çok önemli! Karşı taraf kendini güçlü göstermek için her türlü görsel şova dayalı yönteme başvurabilir. Refik Bek cephesi her tarafı kendi listesinin renkleriyle donatıp algı oyunlarına başvurabilir. Bunlar bilinen yöntemlerdir. Buna hazırlıklı olmak şart. Sizler de aynı şekilde görsel materyallerinizi hazırda bulundurmalısınız. Listelerinin renginde kurdeleler, atkılar, şapkalar, kravatlar yaptırabilir, bunları delegelere bedava dağıtıp, salonu o renkle doldurup kime oy vereceği hakkında en ufak bir fikri olmayan delegeleri etki altına alabilirler. Kongre salonuna kafasında soru işareti ile giden delege her zaman güçlü görünenin yanında olma dürtüsüyle hareket eder. Kazanma ihtimali görünüşte yüksek olan tarafa oy verme eğiliminde olur. Ne yaparsanız yapın salon hâkimiyetini kaptırmayın. Ne yapın edin, salonu listenizin rengine boğun.
Adam yığma numaralarına dikkat edin! Taşıma adam getirip slogan attırtma, böylelikle salon üstünlüğü sağlama siyasetin en eski, en klasik numaralarındandır. Günümüzde başta iktidar olmak üzere tüm partiler tarafından hala sıklıkla bu numaraya başvurulmaktadır. Refik Bek'te tam klasik ekolünde bir siyasetçi olduğuna göre bu numaraya başvurması son derece olası. Siz de gerektiği takdirde salona sürülmek üzere yeterli miktarda çığırtkan destekçiyi hazırda bulundurun.
İkram ve eşantiyon dağıtımı noktasında eliniz açık olmalı! Kongre kazanmak maalesef masraflı bir süreçtir. Bu noktada elbette ciddi bir gider masrafı olabilir. Kongre salonuna kafasında soru işaretleriyle giren bir delege her zaman karnını doyurana, hediyelik eşya vs. verene oy verme eğilimi gösterir. Bu noktada hangi aday daha eli açık olursa o 1-0 öndedir. O isim siz olun.
Her yarım saatte bir kongre salonunu karış karış arayın! En güvendiğiniz adamlarınızdan bir ekip kurun ve onlara bu görevi verin. Kongre salonu ve mümkünse civarında sabah ilk delegenin binaya girmesinden, oy kullanma sürecinin bitişine kadar her yarım saatte bir karış karış arama yapsınlar. Tuvaletler dâhil girilmedik yer, aranmadık oda bırakmasınlar. Gözlerini, kulaklarını dört açsınlar. Bu isimler mümkünse çok dikkat çekmeyecek, ortada damgalı eşek gibi durmayacak, bu işi çaktırmadan, ürkütmeden gerçekleştirebilecek son derece güvenilir isimler yapmalı. Karşı tarafın delegelerin kararını değiştirmeye yönelik etik dışı bir yönteme başvurduğuna dair şüpheli bir durum oluşması haline hemen müdahaleye hazır olunmalı. Etik dışı durumun gerçekleştiğine dair şahit, kanıt elde edilmişse hemen mikrofona sarılıp bu durum kongre salonunda ifşa edilmeli. Kriz, fırsata çevrilmeli. Ben Refik Bek bunu yapacak demiyorum. Karşı aday kim olursa olsun kazanmasının daha iyi sonuçlara yol açacağını düşündüğüm isme bu şekilde öneride bulunurdum, bulunuyorum da zaten.
Sayın Ceylan'a son ve en önemli uyarım ise daha önceki bir köşe yazımda söylediğim bir sözün tekrarı olacak; KİMSEYE YÜZDE YÜZ GÜVENMEYİN. Karşınızdaki isim kim olursa olsun, bu bir seçim değil, KONGRE. Ve kongrelere halkın iradesi, seçmenin iradesi doğrudan yansımaz. Kongrelerde her an her şey olabilir.
Silivri'de İYİ Parti üzerine kurulan planlar kulaktan kulağa yayılıyor. Farklı listelerden seçilen delegeler kandırılarak taraf değiştirtilmeye çalışılıyor gibi fısıltılar var. Bunlar her kongrede olur. Delegelerin her gün sadakati sınanıyor. Hoş mu? Kesinlikle değil. Ama beklenmedik bir şey de değil. Her çok adaylı kongrede karşılaştığımız manzara. Bu işlere girişenlerin hiç şüphesiz Silivri üzerine büyük hesapları var demektir. Değerli İYİ Parti delegeleri, iradelere hâkim olmakta fayda var. Yüzdünüz, yüzdünüz kuyruğuna geldiniz. Umarım sonuç partiniz ve Silivri açısından hayırlısı olur. Olaysız, huzurlu bir kongre dilerim. Şimdiden hayırlara vesile olsun.
