Ali Gülcü

Konserve üzerine

Haber, tüm gazete ve televizyonlarda neredeyse aynı anda vücut buldu;

"Ev yapımı konservelerde ölüm riski!"

Bir Prof, her nasılsa Anadolu Ajansı muhabirine açıklama yapmış.

Açıklamanın yapılabilmesi için;

1- Muhabir profesöre telefon açar, randevu talep eder ve " Ev yapımı konserveler hakkında ne düşünüyorsunuz? Konu ile ilgili araştırmalarınız var mı? Var ise araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşabilir misiniz?" der.

2- Profesör, muhabire telefon açar; " Ev yapımı konserveler hakkında derin bir araştırma yaptık, sonuçlarını açıklamak istiyorum" der.

 

Ortada bu kadar ciddi bir haber varken! Türkiye'de ve dünyada yaşayan, ev yapımı konserve tüketen vatandaşlarımız ciddi tehlike altındayken ve ölüm riski ile karşı karşıyayken,  neden diğer medya kuruluşlarının temsilcileri, profesörün davetine icabet etmez?

 

Şayet davet edilmedilerse, profesörün sadece,adını bilmediğimiz A.A muhabirine açıklama yapmasının hikmeti nedir?

 

Haber; temmuz, ağustos aylarında, vatandaş plajdayken, televizyon ekranlarında, hangi ünlünün, hangi tatil yöresinde fink attığı gösteriliyorken, yayınlansaydı,kimsenin ruhu bile duymayacaktı.

Fakat tesadüfe bakın tam ev yapımı konserveler tüketilmeye başladı!

 

Cumhuriyet tarihinde o kadar üniversite, o kadar profesör varken, hiç birinin aklına  ev yapımı konserveleri araştırmak gelmedi mi?

Geldiyse, yaptıkları araştırmanın sonuçları neden bugünkü kadar medyatik olmadı?

Madem olay manşetten verilecek, ana haber bültenlerinde yer alacak kadar önemli! Neden hükümetler, gelmiş geçmiş Sağlık Bakanlıkları konunun üzerinde durmadı, halkın kendi kendini zehirlemesine ses çıkarmadı? 

 

 

Düşünmeye başladığında bir sürü soru geliyor akıla, içten içe şüphe dişe giren kurt misali kemiriyor;

Öyle ya, ne yapacağız şimdi?

Atamızdan, onların da atalarından gördüğü gibi, kiler raflarını süslediğimiz konserve kavanozlarını çöpe mi atacağız?

Düz mantık yürütüp; " Arkadaş konservede tehlike varsa, turşu ve reçeller de de vardır, tarhana, kuskus ve kesmelerden de kurtulalım aman başımıza bir şey gelmesin mi? diyeceğiz…

YORUM YAP