
Arazi satışı anlaşmazlığı nedeniyle aralarında yaşanan tartışma sebebiyle gündeme gelen Nazif Konuk ve Ramazan Sakallıoğlu, Yılmaz Kandemir’in suçlamalarına ve olaya ilişkin açıklamalarına cevap verdi.
Yaşanan anlaşmazlığın yargıya intikal ettiğini belirten Konuk, olayların Kandemir’in yazılı açıklamasında aktardığı gibi yaşanmadığını ifade etti. İBB CHP’li Meclis Üyesi Atilla Süne’nin yakın arkadaşı olduğunu bu nedenle yardımcı olmak için aracı olduğunu belirten Konuk, "Emlakçı değilim, emlakçılık yapmıyorum. Sadece bir dostumun ricasıyla aracılık ettim, bu üzücü olay başıma geldi. Ne benim ne de Süne’nin, yanlış olaylara tenezzül etmeye ihtiyacı yok. Kaba kuvvet kullanmadık, yanlış da bir iş yapmadık. Olayın hakkı hukukuna da bundan sonra yargı karar verecek. Sadece hayatımda ilk kez bu tarz ithamlarla karşı karşıya gelmek zorunda olduğum üzücü bir olayı yaşamış oldum” dedi.
KONUK: BAŞIMA GELEN BENİ DERİNDEN YARALAYAN BİR OLAYDIR
Konuk açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Belediye Meclis Üyesi olan ve 21 yıldır Silivri’de ikamet etmekte olan ben, hiç de arzu etmediğim ve şahsıma yakışmayan bir durum ile karşınızda olmaktan hicap duymaktayım.
Yılmaz Kandemir ile aramızda yaşanan 35 yıllık ticaret hayatımda ilk kez başıma gelen ve beni derinden yaralayan, üzen bir olaydır.
"HALKIN HAKKINI KORUMAYA YÖNELİK BİR ÇABA İÇİNDE OLMADIĞI ORTADA”
Kandemir’in sizlere yazılı olarak sunduğu ve basınımızın yayımladığı iddialar tamamen tek taraflı ve kendi menfaatleri doğrultusunda kaleme alınmıştır. Kendi anlatımı ile iki üniversite bitirmiş, siyasette belli yerlere gelmiş, birçok kez belediye başkanlığına aday olmuş ama seçilememiş bu şahıs hak korumaktan söz ederken; önce kendi ve büyük ailesinin hakkını korumaktan bahsetmesi, halkın hakkını korumaya yönelik bir çaba içinde olmadığı açıkça ortada.
"KİMİ KANDIRACAĞINI SANIYOR YILMAZ KANDEMİR?”
İlişikte sunduğum satış protokolündeki imza kime aittir? Benim ofisimde 10 bin lirayı alıp imzayı atan Yılmaz Kandemir değil midir? Sekiz aydır bu paranın üzerine yatan ve ne satışı yapıp ne de parayı iade etmeyen kimdir? Elbette Yılmaz Kandemir. Sonra da ortalığa çıkıp dürüstlükten, adaletten söz edeceksin. Kimi kandıracağını sanıyor Yılmaz Kandemir.
"KANDEMİR ATTIĞI İMZAYA AYKIRI DAVRANMIŞTIR”
Basına anlattıkları işin masalıdır. Herkes bu dünyada namus ve şerefi için yaşamakta. Kendini haklı göstermek için lafı bir sürü dolandıran Yılmaz Kandemir, ilişikteki satış protokolünden de anlaşılacağı gibi verdiği söze, attığı imzaya karşın ve üstelik satış protokolünün 7 ve 8. Maddelerine aykırı davranmış ve Atilla Süne’nin 10 bin lirasının üzerine sekiz aydır yatmakta. Bu hangi saygınlığa, hangi insanlığa ve hangi hak-hukuka uymakta? Yılmaz Kandemir laf kalabalığı yaparak ve külhanbeyi tavır ve beyanatları ile nereye varacaktır.
"ACİLEN PSİKOLOJİK DESTEK ALMALI”
Yılmaz Kandemir’in acil olarak psikolojik destek alması gerektiği birçok vatandaşımız tarafından kahve sohbetlerinde dile getirilmektedir. Buna bugüne kadar katılmıyordum. Ancak, yaptığı yazılı basın açıklamasında belirttiği olaylar sadece onun hayal ürünüdür. Kendisi ile bir arbede yaşamadık. Ne ben ona vurdum, ne o beni itti. Sadece ses tonlarımız yaşanan olayın gerginliği ile yükseldi. Benim ona vurmam, onun beni itip düşürmesi falan tamamıyla hayal ürünüdür. Bu konuda onu seven insanlar derhal tedavi görmesi için ikna etmelidirler.
"SÖZLEŞME ŞARTLARI YERİNE GETİRİLMEMİŞTİR”
İşin özüne dönecek olursak, ortada bir anlaşma ve verilen 10 bin liralık bir ön ödeme; yerine getirilemeyen bir satış ve dostum Atilla Süne’nin 10 bin lira parası Ağustos ayından günümüze Yılmaz Kandemir tarafından gasp edilmiştir.
"DARP YOK, TARTIŞMA YAŞADIK”
Kendinin hayal dünyasında yaşattığı arbededen söz ettiği gün Fatih Mahallesi’ne kendisi ile görüşmeye gittik. Burada aldığı parayı ödemeyeceğini mahkemeye gitmemizi kabadayı bir tavır ile söyledi. Bunun üzerine biz de sinirlerimize hakim olamayıp sesimizi yükselterek bağırıp çağırdık. Olay bundan ibarettir.
"YA ALDIĞI ÖN ÖDEMEYİ İADE ETMELİ YA DA SATIŞI GERÇEKLEŞTİRMELİYDİ”
Kendisi yazılı açıklamasında belirttiği kadar saygın, dürüst, güvenilir bir insan ise sekiz ay önce aldığı ön ödemeyi iade etmeliydi. Ya da satışı gerçekleştirmeliydi. Artık bunlara da gerek kalmamış ve olay yüce yargıya taşınmıştır.”
SAKALLIOĞLU: HERKES VERDİĞİ SÖZÜN, ATTIĞI İMZANIN ARKASINDA DURACAK
Konuk’un toplantısında hazır bulunan Ramazan Sakallıoğlu, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. 21 yıldır emlakçılık yaptığını belirten Sakallıoğlu, "Meclis üyesi olmadan önce de emlakçıydım, bu görevim sona erdiğinde de mesleğimi sürdüreceğim. Çok severek yaptığım bir işim var. Ciddiyetle de icra ettiğimi beni tanıyanlar bilir. Yaşanan olaya şahidim. Sözleşme hükümleri ile tarafların yapması gerekenler de gayet net. Yılmaz Kandemir imzaladığı sözleşmenin gereğini yerine getirmemiştir. Ya kaparoyu geri verecekti ya da arsanın satışını…” dedi. Kaba kuvvet kullanıldığı iddiaları yalanlayan Sakallıoğlu, belediye bedel tespit komisyonunda bulunması ile ilgili duruma da açıklık getirdi. "Silivri Belediye Başkanının en doğru kararlarından biridir. Bu işi bilmeyen birinin o komisyonda yer alması daha mı uygun olurdu. Silivri’nin emlak değerlerini işim gereği yakından takip ediyor ve biliyorum. Şaibe varmış gibi gösterilmeye çalışılması hiç şık değil” diyen Sakallıoğlu, herkesin verdiği sözün ve attığı imzanın arkasında durması gerektiğini söyledi.
Haber MERKEZİ