Ali Gülcü

Köprü, Çeşme, Göl Ve Kavak Ağaçları

İşte tam şurada kavak ağaçları vardı, çeşmenin arkasında...
Çeşme daha büyük değil miydi?
Öyle hatırlıyorum... Haftada iki defa, Büyükyoncalı’dan Bahçeağıl köyüne giderken mola verirdim burada...
Derenin sesini dinler, çıkınımdaki domates, peyniri mideye indirirken köprünün altında balık tutanları izlerdim...
Zamanım varsa aralarına bile karışırdım!
Kaytarırdım anlayacağınız... Kavakların altında uyumuşluğum var yahu!

Bir sene lokanta açtılar buraya... Kavakların altına masa attılar, kendin pişir kendin ye gibi bir şey... O yazın sonunda kapandı...
Adam iş yapamadı diye mi kızdı, yoksa başka bir şey mi oldu... Kavakları kestiler...
Ardından dere kirlendi... Balıkçılara rastlamaz oldum...
Bugün, nazlı yeşil derenin aktığı yerde; gri bir su akıyor... Balık yaşıyor mu bilmem!
Köprü bile yaşlanmış diyeceğim, abarttın diyeceksiniz...
Ne derseniz deyin köprünün omuzları çökmüş, beli bükülmüş!


Devamı 13 Nisan 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP