Yokuş aşağı giden freni boşalmış otobüs gibi hızlanarak ilerliyoruz.
Bu gidişle duvara toslamak kaçınılmaz.
Duvarın dibinde Bölgesel Amatör Lig’i kollarını açmış bizi bekliyor.
Bölgesel Amatör Lig’i bal tutan parmağını yalar ligi değil ki bildiğin amatör lig be…
Yani kısa ve öz düşüyoruz.
Bir şeyler yapmak lazım.
Herkes her şey başkanı işaret ediyor ama adam geldiği ilk günlerde "Ben bu piyasayı tanımam, bu ortama yabancıyım, acemiyim ben bu işleri bilmem, cebimden en fazla 50 bin lira verebilirim” demedi mi?
Şimdi niye kızıyorsunuz ki?
Adam bu işi bilmediğini inkar etmiyor ki!!!
Peki, diğerlerinin hiç mi sorumluluğu yok?
Onlar yönetici olarak ne iş yapıyorlar?
2 milyon bütçeli kulüp bir kişinin üstüne yıkılır mı?
Bir kişi her şeyi yapamaz ki.
Konuşmazsan, karışmazsan, kaytarırsan eğer o otobüs o duvara tosladığında "direksiyonda başkan vardı” diyerek kimse kurtulamaz. Hepimiz otobüsün içinde duvarın altında kalırız.
Süre ve mesafe kısalıyor.
Top yekûn bir kurtarma operasyonuna başlamak lazım. İlk adım da Gölbaşı maçında üç puan, kalan haftalarda takımı, devre arasında da kulübü kurtarmak lazım.
Gölbaşı’yla son iki sırayı ilgilendiren derbi maçını kazanırsak sadece 3 puan ve moral kazanmış oluruz. Sıralamadaki yerimiz değişmez ama dipten giderek de kurtulamayız, bir yerden başlamak lazım dimi hani…
Sertan Güriz tercihi de ilginç.
Altyapıda çalıştı, iki yıl yardımcılık yaptı, gönderildi. Şimdi tehlike anında tek başına getirildi. İlginç değil mi?
Sertan hoca iyidir, hoştur, düzgün, temiz bir kardeşimizdir. Kariyeri tartışılmayacak kadar iyidir.
Efsane Göztepe’yle Süper Lig’de oynadı, hatta bir Galatasaray maçında kalecilik bile yaptı ama daha da önemlisi Karşıyaka takımında takım kaptanlığı yaptı. Karşıyaka’yı bilmeyenler için Karşıyaka takım kaptanlığını algılamak zordur ama kolay iş değildir…
Yani Sertan birilerinin "Git” dediği zaman gidecek, "Gel” dediği zaman gelecek biri de değildir aslında…
Dolayısıyla Sertan çok zor şeyleri becerdi, başarı takıma mutlaka iyi ve olumlu katkısı olacaktır. Ancak, teknik direktörlük tüm bunlardan farklı bir platformdur. Herkesten çok farklı bir görüş ve yorum gerektirir.
Deneyim, tecrübe gerektirir.
Çok maç oynamış olmak lazım.
Takımı camiayı kamuoyunu ikna edecek bilgi beceri gerektirir. En önemlisi güçlü gelmeyi gerektirir…
Bu konularda eksiklik, yetersizlik söz konusuysa ekibin iyi değilse, ben "her şeyin üstesinden gelirim” diyorsan dönüp başkana bakmakta fayda var. 2 milyonluk bütçeli takım ligin dibine demir attı.
Demek ki tek başına oynayan oryantal değil, el ele, kol kola, omuz omuza oynayan halay gibi bir ekip işidir.
Ekibin iyi olmazsa halayın en zayıf halkası olursun...