Kısa bir süre önce yazdığım bir köşe yazımda Silivri halkının üzerine bir algı oyunu oynanıp, halkın alenen salak yerine konulduğunu yazmıştım. Belediye Başkanımız Sayın Volkan Yılmaz'ın yaptığı (çoğunlukla yalnızca aracı olup kredisini kendi topladığı) tüm çalışma alanlarına asılan teşekkür pankartlarından bahsediyorum elbette. Sayın başkan ve ekibinin bu pankartları kendilerinin yaptırıp astıkları konusunda gördüğüm kadarıyla Silivri halkının büyük çoğunluğu hemfikir. Hangi siyasi görüşten insanla konuşsam hemen, hemen hepsi aynı görüşteydi.
Ben bu yazıyı yazdıktan sonra belediyeden bazı yetkililer benimle iletişime geçerek tüm pankartların tek bir elden çıkmışçasına aynı formatta olması üzerinden yaptığım eleştiriye yanıt olarak bana farklı tasarımdaki birkaç pankart resmi gönderdiler. Hatta Gürem İşkembe gibi bazı popüler işletmeler adına hazırlanmış teşekkür pankartı resimleri de gönderip “Bakın, gördünüz mü? Pankartları biz kendi kendimize hazırlamıyoruz, millet yaptırıyor” şeklinde beyanda bulundular.
Bu olayların üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra, geçtiğimiz günlerde Sayın Volkan partisinin içinde bulunduğu ittifak gereği yine İBB Meclisi'nde kendisinin dahi inanmadığına emin olduğum pek çok içi boş eleştiriyi İBB'ye yöneltti. Bunun üzerine CHP'li İBB Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu tarafından kendi ekibi tarafından şahsına yaptırılan teşekkür pankartları ifşa edilmek suretiyle rezil edildi. Başkan ve öyle rahatsız oldu ki alelacele cevap vermek için hemen söz istedi; Silivri Belediyesi'nin Özcan Işıklar döneminde içinde bulunduğu sıkıntılı mali durumdan dem vurdu. Sayın Başkan, koca bir partinin, hem de İBB'yi kazanma başarısını göstermiş, belediyecilikte kendini fazlasıyla kanıtlamış bir partinin belediyecilik anlayışını tek bir şahıs üzerinden değerlendirme ve eleştirme anlayışınızdan acaba ne zaman vaz geçeceksiniz?
Bora Bey tarafından pankart mevzusunun ifşa edilmesinden rahatsız olan yalnızca Volkan Başkan değildi. Partisinin ilçe başkanı “Pankartları beğenmeyen kendini Kale Park'tan aşağı atsın” imasında bulunan komik bir paylaşım yaptı, okuyanlar bu hale gülüp geçti...
Pankart konusunun ifşalanmasından öyle rahatsız oldular ki apar topar devlet hastanesi karşısındaki asansörlü üst geçit projesi gibi henüz bitirilmemiş projelerin dahi önüne falanca esnaf, falanca işletme imzalı pankartlar asıldı, yine “Bakın, gördünüz mü? Pankartları biz kendi kendimize hazırlamıyoruz, millet yaptırıyor, halk arkamızda” imajı verilmeye çalışıldı. Yahu bu ne vefalı halkmış, daha proje kullanıma açılmadan pankartı yaptırıp asıyor! Vay be…
Bu konuyla ilgili halkın takdiri mi? Vallahi herkes asılan pankartların yine kendileri tarafından yaptırıldığını, ancak bu kez çalışma yapılan bölgelerdeki “siyasi olarak yakın görüşte oldukları” işletme sahiplerinden izin alınarak onların isimlerinin pankartlarda kullanıldığı kanaatinde.
Aslında bu telaşın esas sebebi bence, pankartların İBB Meclisi'nde herkesin içinde ifşa edilmesinden ziyade ifşa eden kişiden kaynaklanan korku. Herkes biliyor ki 2024 yerel seçimlerinden Bora Balcıoğlu'nun CHP'den aday olması durumumda başka hiçbir partinin adayının onun karşısında bir şansı olmayacak. Korkunun kaynağı işte bu. Bu sevgi, bu suni olmayan, gerçek, samimi halk desteği… Balcıoğlu böyle çıkışlar yapıp biraz daha parlarsa bazıları için ciddi bir tehdit haline gelecek...
Volkan Başkanı önceki yazımda da kendi imajının iyiliği için tüm iyi niyetimle ikaz edip bu pankart işlerinin ucuz kasaba siyasetinin en ucuz numaraları olduğunu, halkı salak yerine koyma manasına geldiğini, kendisine zararı dokunup yaptığı iyi işleri gölgeleyeceğini söylemiştim ancak bu tongaya bile isteye düştüler. Sayın başkan, size bu akılları verenleri dinlemeyin, ya siyasetten anlamıyor, Silivri halkını tanımıyorlar. Ya da size karşı art niyetliler. Başka açıklaması olamaz. Bu pankart mevzusunda başkanı savunanlar diyorlar ki “Bu numarayı Özcan Işıklar da yapıyordu, ne var biraz da Volkan Başkan yapsın...” Sorarım size; Özcan Işıklar iyi bir örnek mi? Özcan Işıklar şimdi nerede?