Yönetici Atama Yönetmeliği kapsamında oylama başladı, veri girişleri yapılıyor diye biliyoruz. 15-18 Ağustos’ta değerlendirme sonuçlarının açıklanacağı son kritik haftaya girdik. Ansızın bir gece vakti de açıklanabilir. Bunlara alışığız ne de olsa. Bir ay önce Milli Eğitim Bakanlığı’na iletilen atama listesiyle puanlama yapılarak değerlendirme sonucu oluşacak listenin aynı olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Evet, yanlış okumadınız tam bir ay önce yöneticilik görevine devam edecek kişilerin isimleri belliydi, gerisini siz düşünün.
Eğitim-Bir-Sen, AK Parti İlçe Başkanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü üçlüsünün oldukça çekişmeli bir süreçte bulunduğu herkesçe biliniyor. Verilen liste hakkında uzlaşamadıkları kişiler var. Kolay değil tabi bu işler... Her ne kadar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Müdürü Ahmet Ay ve Şube Müdürlerinin bu süreçle görevlendirilmiş olsa da, böylesine bir top atışı altında tutulacaklarını tahmin bile edemediler anlaşılan. Özellikle Eğitim-Bir-Sen mevcut yönetimi, muhalif olarak gördüğü yöneticilerin ne yapıp edip İlçe MEM tarafından az oy almaları konusunda baskıları (yukarısının da etkisiyle) arttırmış durumda. İlçe MEM yöneticileri de bu doğrultuda değerlendirme sürecinde özellikle bazılarından puan kırmak için kusur arıyor. Bulamadığı yerlerde de yaratmaya çalışıyor. Ne de olsa onlar da "emir kulu”!
Ya, İlçe Milli Eğitim Müdürü, gerçekten iktidar partisi kulislerinde dillendirildiği gibi bu iş bittikten sonra görev yerinin değişeceğini (yani açıkça kullanılacağını) biliyor muydu acaba? Tabi, biliyor da olabilir. Sendikasına hizmet adına fedakarlık yapmak istemiş olabilir. Oldukça da iyi götürmeye çalışıyor süreci, çok fazla etliye sütlüye karışmadan, sakin bir şekilde atlatmaya çalışıyor. Bu arada yeni eğitim kazanımlarını bile yüzü görmüyor, ilgilenmiyor, sahiplenmiyor, belki de sahiplenemiyor. Bu da kendisinin gerçekten de gidici olduğu söylentilerini kuvvetlendiriyor.
Siyasi bir kadrolaşmayı açıkça ortaya koyan yeni Yönetici Atama Yönetmeliği kapsamında umarım hiçbir ilçemiz yöneticinin hakkı yenmez. Bu uygulamada yapılacak yanlışlar çalışma barışını ve güveni ortadan kaldırır. Ciddi tepkiler olabilir. Uygulama aktörleri de zarar görebilir. Fikir sahiplerine ise söyleyecek söz bulamıyorum. Eğitimi siyasetle kirlettiler, şimdi de yasallaştırıyorlar.
&&&
İDDİALAR AĞIRSA, KANITLARLA ÇÜRÜTÜN
Türk Eğitim-Sen İstanbul 10 No’lu Şube Başkanı Enver Demir’in gazetemiz aracılığıyla paylaştığı Prof. Dr. Besim Üstünel Anaokulu Müdiresi Nuriye Doğan hakkındaki şikayetin içerdiği iddialar oldukça ağırdı. Temmuz ayında öğrendiğim bu gibi birçok konu beni şahsen ciddi bir şekilde sarstı. Eğitime zarar vermemek için gündeme de getirmek istemedim. Taa ki Demir, açıklık getirene kadar… Yıllardır bu okulumuzun haberlerini yapıyorum ve inanın kendimi bile kandırılmış hissettim. Yine de Doğan’ın çalışkan bir eğitimci olduğu ve gerçekten projelere büyük emek verdiği gerçeğiyle kendimi avutuyorum.
Besim Üstünel Anaokulu müdür yardımcısının müdürü hakkındaki iddiaları çok ciddi. Muhatabı bana sitem etmek yerine keşke cevap ver(ebil)seydi. Sendikası basın toplantısı düzenleyecek, belgelerle iddiaları çürütecekti. Eğitimciler, veliler ve toplum olarak hala beklemedeyiz.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay, konu hakkında inceleme başlattıklarını söylese de henüz fiili bir inceleme başlatılmış değil, muhakkik görevlendirilmekle kalmış, hatta Eylül ayına bırakılmış. Oysaki böylesine ciddi iddiaların bir an evvel araştırılarak açıklığa kavuşturulması, bu güne kadar sadece başarılı çalışmalarıyla anılmış olan bir yöneticinin aklanması lazım gelmez miydi? Böylece velileri de rahat bir nefes alırdı. Sendikal güçlerin devreye girmesiyle bu işi uzatmak üstünün örtülmek istendiği şüphelerini uyandırıyor.
Ya Erdal Aslan’ın İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürlüğü döneminde ortaya çıkardığı, dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü İkram Kayapınar’ın işlem yapmadığı, hatta üstüne peş peşe Başarı Belgelerine boğduğu kişilerin şifre olayına ne demeli?
Değerler Eğitimi kapsamında tüm okullar nasıl olduysa bu okula oy vermiş! Üstelik kendilerinin bile haberi yok. Tüm Silivri eğitim camiasının bildiği, kulaktan kulağa yayılan trajikomik bir olay. Değdi mi? Yakıştı mı?
&&&
YENİ OLUŞUMA BAŞARILAR
Bu arada Eğitim-Bir-Sen Silivri Temsilciliği bir yandan görevlendirmelerle boğuşurken, diğer yandan da içinde savaş veriyor. Kılıçlar çekilmiş. Eylül ayında yapılacak kongreye ciddi hazırlıklar var. Yeni oluşumda yer alan isimler oldukça kaliteli kişiler ve iyi eğitimciler. Çıktıkları yolda ve üstlenmek istedikleri sorumlulukta kendilerine başarılar diliyorum.
&&&
OKUL ÖNCESİ YÖNETMELİĞİ VELİLERİ ŞOK ETTİ
Anaokullarına çocuklarını bin bir zorlukla (noter huzurunda çekilişle) kaydettirmeyi başaran veliler Okul Öncesi Yönetmelik değişikliği ile adeta şoka girdi. Milli Eğitim Bakanlığı anaokullarında yarım gün eğitime geçileceğini duyurdu. Bu tam da maç bittiğinde kurallarını açıklamak gibi bir şey. Her ne kadar yönetmelikte kayıtlar öncesi bunun bildirildiği yer alsa da bu böyle olmadı. Özel okullara teşvik, okul öncesi eğitimi bitirmek gibi yorumlara da neden olan bu yönetmelik değişikliğinde bir de sosyal kulüp etkinliklerinden bahsediliyor. Tam güne bırakılan "açık kapı” gibi algılandı ancak anaokulu yöneticilerine göre bu da zor görünüyor. Tüm sınıfların sabah ve öğleden sonra eğitim verdiği düşünülünce kulüp açmak için fiziki yapı yetersiz kalacak. Bu çocukların bir de servis geliş gidişlerini düşünebiliyor musunuz? Bir iki saatleri zaten yolda geçer.
Çalışan bir bayan olarak oğlumu da ne kadar zor şartlarda büyüttüğümü dün gibi hatırlıyorum. Yıllar öncesinde bu kadar anaokulu da yoktu, özel anaokuluna vermek zorunda kalmıştım. Şimdi ise devlet anaokullarımız var ama bu sefer de böylesine engeller çıkarılıyor. Sormadan etmeden, araştırılmadan değişiklikler yapılıyor. Umarım bu yanlış karardan bir an evvel dönülür, velilerimiz sessiz kalmayıp, gerekli şikayetleri acilen yapmaları gerekiyor.