İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylık iddiasına Silivri'de gerçekleştirdiği çalışmalar ile destek toplamayı sürdüren Metin Külünk, yerel yönetimlerde fiziksel yatırımların insan öğesi karşısında önemini yitirdiğini belirtirken, “İnsanlar mutsuz ise yapılanların bir anlamı kalmaz. Bunun için insanların, ailenin, sokağın, mahallenin, kentin mutluluğunu önceleyeceğiz. Merkeze ailenin huzur ve mutluluğunu koyacağız” dedi ve yaklaşımına dair bazı ipuçlarını verdi.
AK Parti İBB Başkan Aday Adayı Metin Külünk, Silivri'de Ekrem Pamuk Başkanlığında, teşkilat mensupları ile bir araya geldi. Silivri'de bir dizi programa katılmadan evvel İlçe Başkanlığında partinin geçmiş dönem emektarları ile geçmişi yad eden Külünk, Hürhaber'e özel açıklamalarda bulundu.
KÜLÜNK: SİLİVRİ, İSTANBUL'UN AKCİĞERİ
İBB Başkan Aday Adaylığı iddiasına yönelik soruya yanıt veren Külünk şöyle konuştu: “Silivri, İstanbul'un en güzel ilçelerinden birisi. Bir anlamda İstanbul'un akciğeri, yani oksijen deposu. Beraberinde İstanbul'un özellikle yaz aylarında soluk aldığı yer. Son dönemlerde de aldığı göç nedeniyle Anadolu'yla buluştuğu adreslerden.
“UCUZ SEBZE VE ET YEMEK İSTANBULLU'NUN HAKKI”
İnşallah bizim Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğuna oturduğumuzda en önemli hedeflerimizden birisi İstanbul'a ucuz sebze ve ucuz et yedirmek olacak. Bu İstanbullu'nun hakkı. Bu anlamda da biz Silivri'yi betonla buluşan bir adres olarak görmüyoruz. Buraları İstanbul'u besleyen ve kucaklayan mekan olarak görüyoruz.
“ŞEHİRDE EN TEMEL MESELE AİLENİN HUZURU”
Elbette ki insanların barınma hakkı vardır, şehir mutlaka yaşanabilir bir şehir haline gelecektir ancak İstanbul'un şu anda en temel meselelerinden biri toplumsal eşitlik. Gelir dağılımında makas açılıyor ve İstanbul'da aile bütçesi zorlanıyor. Mutlu bir azınlık galip. İstanbul'un %20'lik kısmı ile %80 arasındaki mesafe açıldığı için şehirde en temel mesele ailenin huzuru. Huzurun çıkış noktalarından birisi aile bütçesinin ailenin hayatını idame ettirme noktasında yeterliliği. Biz hiçbir şekilde İstanbul'a sadece fiziki mekan olarak bakmıyoruz, insanın mutluluğuna, huzuruna odaklanmış bir modeli esas alacağız.
“ŞEHİR İÇİ TARIMI GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Onun için de kampanyamızda adaylık sürecinde Cumhurbaşkanımız, Metin kardeşinin elini havaya kaldırdığında yüreklilikle ucuz sebze, et nasıl sağlanır paylaşacağız. Bunlar olmaz değil. Ciddi tarım alanlarının olduğu bir şehirdeyiz. Bu şehre yeni bir bakış açısı getireceğiz. İstanbul'da şehir içi tarımı güçlendireceğiz. Niçin bu kadar ısrar ediyoruz, bir kez daha ifade ediyorum; mutsuz bir şehirde istediğiniz kadar “yol yapacağız”, “bu kadar metro yapacağım” deyin ki demek zorundasınız zaten, yolu kullanacak, metroyu kullanacak, insan mutsuzsa yaptıklarınız hiçbir şey ifade etmez.
“AİLEYİ MERKEZE KOYACAĞIZ”
Bizim bakış açımız kentle odaklı olacak, kentte odaklılık da… Aileyi merkeze koyacağız. Aileyi merkeze koyduğumuz yerde de apartmanın mutluluğu, ailenin mutluluğu, sokağın mutluluğu, mahallenin mutluluğu, ilçenin mutluluğu… Bu mümkün mü? Tereddütsüz mümkün. İstanbul Büyükşehir'in gücü, aklı, kapasitesi eğer bu mantıkla bakıldığında her şeye yeter. Kaynakları insanın ve ailenin mutluluğuna yönelik çalışmalarda harcamaz, belediye başkanının zengin olma aracı olarak anlaşıldığı bir süreçte, ki bu da maalesef toplumda kabul görmüş ve sokağın siyasetle olan ilişkilerini soğutmakta, güveni azaltan modelleme şüphesiyle hareket ederseniz olmaz. İnsanı ve aileyi merkeze koyarsanız bu şehir ucuz sebze de yer, ucuz et de. Şehir de mahallelere filan züccaciye dükkanına girdiği gibi giren zincir marketlerin baskısından da kurtulur. Ama bu iş inanacak, bu işi kendisi için dert haline getirecek insanlarla mümkün. Bu modele inancımız da şehre olan güvenimiz de tam. Bu şehrin insanlık için önemine inanıyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Aday olacağımızı, 31 Mart'ta zaten gideceğini bilen Sayın Ekrem İmamoğlu'nun ardından, Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturup şehre hizmet etmeye 1 Nisan'da başlayacağız.”
“TEŞKİLATIMIZ CUMHURBAŞKANIMIZIN KARARININ ARKASINDA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE DURUR”
Silivri'nin Cumhur İttifakı kapsamında geçen dönem olduğu gibi bu dönem de MHP'ye bırakılmasına ilişkin görüşlerini aktaran Külünk, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli'nin talimatları doğrultusunda oluşturulmuş bir komisyon var. AK Parti hareketinde lider kadro ilişkisinde, genel merkezin Türkiye'nin stratejik hedeflerini yürüten Cumhur İttifakı'nın değerinin farkında olarak hareket etme açısından bir sıkıntısı olmaz. Elbette ki insanların farklı düşünceleri vardır. Teşkilat mensuplarının iradeleri, özgün ve özgür düşünceleri vardır buna saygı duyarım ama nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde verilen bir karar olduğunda da teşkilatımız tabandan tavana o kararın arkasında güçlü bir şekilde durur. Eğer Silivri'de tekrar Milliyetçi Hareket Partisi'ne Cumhur İttifakı adına aday gösterme iradesi beyan edilecekse ilçe başkanı süreci yönetir. Şayet aday tekrar Sayın Volkan Yılmaz Bey kardeşimiz ise de o da bu süreci son derece dikkatli duyarlı yönetecektir. Ben parti teşkilatlarının da bu süreçte son derece etkin olmasını sağlayacak iradeyi ortaya koyacağına eminim” dedi.
Sevginar Sali