1984 yılıydı. Türk futbolu büyük bir kaosun içine girmiş ve o kısır döngü içinde Avrupa sıralarında gerilemeye başlamıştı. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray liglerde üstünlüğü Trabzonspor'a bırakmışlardı.
Derwall 1978 yılından beri Alman milli takımının hocalığını yapıyordu. 1970'lerden önce Alman Milli takımının patronu efsane Helmut Schön'ün yardımcısı olmuştu. Haziran ayında yapılan Avrupa futbol şampiyonasında İspanya ile oynanan yarı final maçında tek golle elenmişler ve Derwall eşi ve çocuklarıyla birlikte İsviçre'nin Lenzerheıde kasabasına yerleşmişti. Orası karısı Elizabeth'in memleketiydi. Dinlenecekti.
Olmadı tabii ki. Galatasaray hocasız kalınca Alp Yalman ve Faruk Süren Frankfurt'ta Derwall ile buluştular ve Alman hocayı Türkiye'ye getirdiler.
Derwall ile birlikte Galatasaray ve Türk futbolu toparlandı. Futbol sahaları çimle kaplandı.
1990'ların başında Derwall ülkesine dönmüştü. Milli takıma hoca gerekiyordu. Futbol Federasyonu Şenes Erzik ile devreye girdi ve Derwall arandı. Jupp Derwall Danimarka efsanesini yaratan Alman Sepp Pıontek'ı önerdi.
Sepp Pıontek'in yardımcısı da Fatih Terim olmuştu.
Bu ikili Türk milli takımını bayağı yukarı taşıdılar. Pıontek ardından ülkesine döndü.
Galatasaray'a yine hoca gerekiyordu. Almanya'da o dönemler Feldkamp çok popülerdi. Türkiye'ye getirdiler. Sarı-kırmızılı takımı şampiyon yaptı ve gitti. Chrıstoph Daum 1994'de Beşiktaş'ı şampiyonluğa ulaştırdı. Sonra Saftıg'ler, Hollman'lar, Skıbbe'ler, Osıeck'ler Alman futbol adamları olarak Türk futbolunda boy gösterdiler.
KUNTZ NE YAPAR
Milli takımda Selim Soydan'dan sonra Futbol Şube sorumlusu Hamit Altıntop oldu. O da Şenol Güneş ile pek anlaşamıyordu. Önce Ukrayna Milli takımından ayrılan Shevchenko gündeme geldi. Ardından Altıntop Almanya'ya gitti. ve Türkiye'nin de yakından tanıdığı Stefan Kuntz'u İstanbul'a getirdi.
Stefan Kuntz 1995 yılında Beşiktaş'a Daum tarafından transfer edilmiş ve bir yıl sonra ülkesine dönmüştü. 32 maç oynamış ve 9 gol atmıştı. Hele hele Beşiktaş'ın Norveç Rosenborg ile oynadığı maçta iki gol atmış ve Beşiktaş maçı 3-1 kazanmıştı.
Ama ilk maçı 3-0 kaybettiği için elenmişti.
Kuntz ülkesinde 2000 yılından sonra hocalık yapmaya başladı. Başladı ama çıkışı Alman Ümit milli takımı ile oldu. Kuntz 2017 ve 2021 yıllarında Almanya'yı iki kez Avrupa şampiyonluğuna eriştirdi.
Daum'un ''Kuntz tam bir futbol uzmanıdır'' sözleriyle övdüğü Alman hoca Türkiye'de ne yapar?
Kuntz şimdi 58 yaşında. Almanya'da ne Bayern Münih'te ne de Borussıa Dortmund'da oynadı. Alman liginde oynarken bir kez ''Yılın futbolcusu'' seçildi ve Almanya gol kralı oldu.
Futbol zekâsı öyle büyük oyunculara ait değildir. Kuntz'da bir futbol zekâsı olduğu belli. Yardımcısı da hepimizin yakından tanıdığı Mustafa Doğan. Doğan oynadığı dönemde Alman Milli takım forması da giymişti. Kuntz -Doğan ikilisinin şimdi tek hedefi Norveç maçını kazanmak olmalıdır.
POLİTİKA VE YALAN
Hepimizin bildiği ve sık sık dile getirdiği bir söz vardır. ''Yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye'' ama Fransa'nın en ileri filozoflarından Jacques Derrıda'ya göre bu yatsıyı boşuna bekliyor olabiliriz. Çünkü Derrıda bu konuyu şöyle açıklıyor: ''Yalancının mumu sonsuza kadar yanık kalabilir” Atasözündeki iyimserlik yani gerçeğin er yada geç ortaya çıkacağı ve yalana karşı bir zafer kazanılacağı inancı gene Derrıda'ya göre biraz safdillilik olabilir.
Bunu çok daha fazla açabiliriz. Ama bilinen o ki, politika ve yalan o kadar iç içe girmiş ki, bunları birbirinden ayırmak artık hiç de kolay değil.