Kur’an’ı Okumak, Anlamak ve Yaşamak

Kur’an’ı Okumak, Anlamak ve Yaşamak

27.04.2021 15:31:06

Kur'an'ın terim anlamıyla ilgili olarak çeşitli tanımlamalar yapılmıştır. Bunlar büyük ölçüde bir araya getirilerek şöyle bir tarife ulaşılmıştır: “Kur'an, Allah tarafından   Cebrâil vasıtasıyla mahiyeti bilinmeyen bir şekilde son peygamber Hz. Muhammed'e indirilen, mushaflarda yazılan, tevâtürle nakledilen, okunmasıyla ibadet edilen, Fâtiha sûresiyle başlayıp Nâs sûresiyle biten, başkalarının benzerini getirmekten âciz kaldığı arapça mûciz bir kelâmdır.” (Tdv İslam Ansiklopedisi Kur'an mad.)

Kur'an insanlığa gönderilmiş son ilahi mesaj olup, Allah'ın kullarına duyduğu merhametin bir tecellisidir. Peygamberimiz (sav) “Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir” (Buharî Fedail'ul Kur'an, 15) buyurarak, Kur'an'ın okunuşu ile ibadet edilen bir kitap olduğuna vurgu yapmıştır. Ayrıca “Kur'ân'ı Kerim'den tek harf okuyana bile bir sevap vardır. Her hasene on misliyle (kayda geçer). Elif-Lâm-Mim bir harftir demiyorum. Aksine elif bir harf, lâm bir harf ve mim de bir harftir.” (Tirmizî, Sevâbu'l-Kur'ân 16), “Kalbinde Kur'an'dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fadâilü'l-Kur'ân 18) Hadis-i Şerifleriyle Kur'an'ın lafzının okunmasının önemini vurgulamıştır.
Kur'an insanların dünya ve ahirette mutluluğu yakalamalarının anahtarı, yaşama dair her noktaya dokunan bir hayat kitabıdır. Bundan hareketle okuduğumuz Kur'an'ı anlamamız, anlamakla beraber hayatımıza tatbik etmemiz gerekir.
Kur'an Rabbimizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehberdir(Yunus,57).
Peygamberimiz doğduğu coğrafyada kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, sudan bahanelerle birbirlerini öldüren, her türlü haksızlığın, zulmün kol gezdiği, “cahiliye toplumu” diye adlandırılan bir toplumun insanlarını, gökteki yıldızlar haline getirip numune önderler kılarak, her biri insanlığı aydınlatan sahabeler haline getirmiştir.
Günümüzde dünya seküler bir anlayışın hâkimiyeti altına girmiş, zaaf ve tutkularının esiri olmuş, dini değerler bir kenara atılmış ve insanlar sonu gelmeyen arzu ve isteklerin peşine düşer hale gelmişlerdir. Bunun neticesi de dünyanın dört bir tarafında ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, terör ve şiddet olarak insanlığın hayatına yansımıştır. O halde insanlık, her türlü kötülüğün işlendiği günümüzde Rabbimizin buyurduğu üzere (Yunus,57) kendilerini dünya ve ahiret mutluluğuna götürecek Kur'an'ın öğretilerine her zamankinden daha muhtaçtır.
Kerim Kitabımız Kur'an ölülere okunan bir kitap olmayıp, hayata dair ilahi mesajları içeren bir kitaptır. Yazımızı milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un şu mısralarıyla sonlandırıyorum:
İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!
Yoksa, bir maksad aranmaz mı
bu âyetlerde?
Lafzı muhkem, yalnız anlaşılan, Kur'an'ın;
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mânânın;
Ya açar Nazm-ı Celîl'in, bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur'an, bunu
hakkıyla bilin;
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal
bakmak için!

Taha Yasin KARADAĞ
Silivri Müftülüğü C.Vaizi

YORUM YAP