Piri Mehmet Paşa Camiinin restorasyon süreci sonrasında ibadete resmi açılışı için Silivri'ye gelen Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Bizim inancımız ve medeniyetimiz için hayatın tamamı kulluktan ibarettir. Camilerimiz de Allah'tan başka kimsenin önünde secdeye eğilmediğimizin göstergesidir. Cami sadece ibadetin değil hayatın tamamını kaplayan kulluğumuzun göstergelerinden biridir” dedi.
İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca 3 yıllık yenileme çalışması tamamlanan Piri Mehmet Paşa Camisinin resmi açılışına; İstanbul Valisi Vasip Şahin, Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, İlçe Kaymakamı Faruk Bekarlar, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hakan Karaaslan, Silivri Devlet Hastanesi Yöneticisi Sadık Balcı, İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Benli, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nuray Koçer, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Salih Aynural, Silivri Sanayici ve İş Adamları Dernek Başkanı Hakan Kocabaş ve yönetim kurulu üyeleri, Silivri eski Belediye Başkanı Hüseyin Turan, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda cami cemaati katılım gösterdi.
ŞAHİN: EMANETE SAHİP ÇIKMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ
Tarih bilincinin toplumda bir millete mensubiyet bilincini canlı tuttuğunu ve onu derinleştirdiğine dikkat çeken İstanbul Valisi Vasip Şahin, açılış konuşmasında şunları ifade etti: “Değerli Silivrililer, sizi saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz. Yavuz Sultan Selim'in son, Kanuni'nin ilk veziri azamlarından Piri Mehmet Paşa'nın görevi bittikten sonra Silivri'ye yerleşmesi ve buradaki camiyi külliyesiyle inşa etmesiyle birlikte burayı yurt yapmasının hem bereketini hem de hatırasını yaşıyoruz. Öncelikle Piri Mehmet Paşa'ya rahmet diliyorum. Güzel bir eser vücuda getirmiş ve buraların adeta mührü haline gelmiş. Bizler gelen nesiller olarak bu emanetlere sahip çıkmak ve ayakta tutmak gibi görevlerle mükellefiz.
“CAMİ SADECE SECDE EDİLEN YER DEĞİLDİR”
Bugün yaklaşık 7 milyon 340 bin harcanarak yapılan esaslı bir restorasyonla camimiz yeniden buradaki cemaatimizin ve bütün Silivrilerin hizmetine açılmış bulunuyor. Camiler insanların bir araya geldiği, dertleştiği, birbirinin sorunlarıyla hemhal olduğu ve onların çözümünü aradığı mekanlardır.
Camiler sadece namaz kılınan yerler değildir; aynı zamanda toplumsal ve sosyolojik fonksiyonları olan bir müessesedir. Dolayısıyla restorasyonuna baktığınızda sadece camiyi değil yanında muvakkithanesini hemen onun da yanında sıbyan mektebi ve şadırvanıyla insanlar için tam bir hayat çevresi oluşturulduğunu görüyoruz.
Buradaki müesseselerin o amaca hizmet eder şekilde kullanılması en azından vakıfın vasiyetine uygun davranmak olur. Bize teslim edilen emanete saygı duyulmuş olur. İnşallah bu amaçla da kullanılacaktır. Müteahhidinden mühendisine, vakıf başkanından değerli mensuplarına, imamımızdan cemaate, işçilerimizden her kademede emek veren, çalışan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun diyorum.”
KURTULMUŞ: RESTORASYON İŞİNDE EMEĞİ GEÇENARKADAŞLARIMI KUTLUYORUM
Şahin'in akabinde konuşan Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Osmanlı Devletinin dünyaya örnek bir medeniyet olmasını, İslamiyet'i yaşamasına ve yaşatmasına borçlu olduğuna bağladı. “Geçmişten ilham alarak geleceğe doğru yürüyoruz” diyerek Osmanlı vurgusunda bulunan Kurtulmuş, şunları söyledi: “Sevgili Silivrililer, hepinize en kalbi sevgilerimi sunuyorum. Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi hepimizin üzerine olsun. Sayın Valimiz, caminin açılışına katılıp katılmayacağını sorduğunda severek, şerefle açılışta yer alacağımı ifade etmiştim. Böyle güzel bir caminin Ramazan gününde ibadete açılacak olması hem Silivri hem de Türkiye için bir kazanımdır. Restorasyon işinde emeği geçen bütün arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Eski ve yeni resimlere baktığınızda göreceksin cami harabe halinden bu güzel haline getirilmiş.
“OSMANLI GİTTİĞİ HER YERE MİRAS BIRAKMIŞTIR”
Öncelikli olarak Piri Mehmet Paşa'ya rahmet diliyorum. 5 sene sadrazamlık yapmış, bu sadrazamlığının bir kısmı Yavuz Sultan Selim zamanında bir kısmını da Kanuni Sultan Süleyman zamanında gerçekleştirmiş, Osmanlı Cihan Devletine önemli hizmetleri olmuş birisidir. Kur'an-ı Kerim'de, “Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman edenler imar eder” diyor. Sadrazamlar veya devlet yönetiminde herhangi bir kademeye gelmiş olanlar Osmanlı geleneği doğrultusunda gittikleri yerlerde camiler, medreseler, hanlar, hamamlar gibi kalıcı eserler bırakırlarmış, Osmanlı toplumunun o bölgede kıyamete kadar varlığının sembolleri olan işaretler toprağa nakşedilsin diye. Viyana – Budapeşte arasını karayoluyla geçmek bana nasip oldu. Her tarafında Osmanlı eserleri var. Gittikleri her yere camileri, medreseleri, sıbyan mekteplerini, muvakkithaneleri bizim milletimizin mührü olarak nakşetmişler. Hepsinden Allah razı olsun.
“ÖNCEDEN SARAYBOSNA'NIN NEREDE OLDUĞUNU BİLMEZDİK”
Şimdi bizim üzerimize düşen dünyanın neresinde olursa olsun onların bıraktığı bu izleri bulmak. Zaten bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye güçlendikçe nerede atalarımızın izi varsa onları ayağa kaldıracağız. Geçtiğimiz hafta Dışişleri Bakanımız resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Myanmar'da Thayet Türk Şehitliği'ni ziyaret etti. Thayet Türk Şehitliği, Birinci Dünya Savaşında Irak, Filistin, Suriye ve Arabistan cephelerinde Osmanlı ve İngiltere orduları arasındaki çarpışmalar sırasında İngilizlere esir düşerek Myanmar'a getirilen ve burada şehit düşen Türk askerlerinin ve sivil memurların anısına yaptırılan anıttır. Allah'a çok şükür Balkanlardan Asya'nın içlerine, Avrupa'nın ortalarına kadar ecdadımız nerede eser bırakmışsa o eserleri yeniden imar ve ihya etmeye gayret ediyoruz. Bu Türkiye'nin geldiği noktayı göstermesi bakımından da önemli bir işarettir. Önceden Saraybosna, Belgrad, Budapeşte neresidir bilmezdik. Buralarla sanki hiç ilgimiz yokmuş gibiydi. Allah'a çok şükür şimdi bu ilgimiz var.
“RESTORASYONA ÖNCÜLÜK EDEN VALİMİZE TEŞEKKÜR EDERİM”
Silivri'de de Piri Mehmet Paşa Camisinin yeniden restore edilmesi gerçekten sevindiricidir. İbadethanenin gayet güzel bir şekilde restore edilerek Silivri halkımızın hizmetine sunulmuş olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Sayın Valimize de çok teşekkür ediyoruz, böyle bir restorasyona öncülük edip Valiliğin imkânlarını buraya yönlendirdiği için.
“BİZİM KURDUĞUMUZ MEDENİYETTE ÇOK BÜYÜK BİR DENGE VARDI”
Osmanlı'da şehir mekanları merkezde olacak şekilde dizayn edilmişti. Camisi, okulları, medreseleri, hamamları, bedestenleri, çarşıları, diğer vakıf eserleriyle toplumsal hayatta ihtiyaç duyulan tüm sosyal yapılar orta bir yerde bulunuyordu. Yerleşim yerlerinde ise kimse kimsenin rüzgarını, bir ev diğer evin güneşini kesmiyordu. Ayrıca her mahalleye uzanan çeşmelerle hem insanlara kaynağından çıktığı gibi berrak suyu getirmişler hem de mimari üsluplarını nakşettikleri süslemelerle sanat eserlerini konuşturmuşlardır. Şunu söylemek istiyorum; bizim kurduğumuz medeniyette çok büyük bir denge vardı. Ticareti, eğitimi, sosyal hayatı, yardımlaşması, ibadeti, temizliği hayata ilişkin ne varsa hepsi aynı merkezde toplanmış ve insanların emrine amade kılınmıştı. Hepsinin merkezinde de cami vardı. Cami adı üstünde toplayan, derleyen, bir araya getiren, birleştiren, toplumu diri tutan yer manasındadır. Camilerimiz asırlar boyunca bizim büyük medeniyetimizde toplumsal dayanışmanın en büyük sembolü oldu. Biz ancak Allah'a inanır, Allah'tan başka kimseye kulluk etmeyiz. Bizim toplumumuzu ayakta tutan, dünyanın başka taraflarına götüren şey budur.
“BİZİM İNANCIMIZ KULLUKTAN İBARETTİR”
Bu toplumu Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında, İstiklal Harbinde ayağa kaldıran ruh budur. Bizim inancımız ve medeniyetimiz için hayatın tamamı kulluktan ibarettir. Camilerimizde Allah'tan başka kimsenin önünde secdeye eğilmediğimizin göstergesidir. Hani şair diyor ya, “O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar.” Bu milletin başını rükû olmasa, secde olmasa hiç kimse eğemez, hiç kimse yere getiremez! Cami sadece ibadetin değil hayatın tamamını kaplayan kulluğumuzun göstergelerinden biridir.
“YENİDEN GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN AÇILIŞLARINDAN BİRİSİNİ DE YAPIYORUZ”
Geçmişten ilham alarak geleceğe doğru yürüyoruz. Türkiye'yi 21'nci yüzyılın ekonomik, siyasi ve kültürel olarak büyük bir ülkesi haline getirmek için yeniden çabalıyoruz. Bu eserlerle yeniden benliğimize kavuşuyor, tarihimizdeki gücü kuşanıyor, vira bismillah diyerek yolumuza devam ediyoruz. Bu anlamda sadece burada Piri Mehmet Paşa Caminin açılışını yapmıyoruz yeniden güçlü, büyük Türkiye'nin açılışlarından birisini de yapıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Piri Mehmet Paşa'ya bir kere daha Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun. Allah nur içerisinde yatırsın. Hepinize saygılar sunuyorum.”
Piri Mehmet Paşa Caminin resmi açılış gününde ilçemizde iki ayrı caminin, Abdullah Aliye Can Camisi ve Zeki Çevik Camisinin açılışı da gerçekleştirildi. Camileri ilçemize kazandıran hayırsever iş adamlarımızdan Mustafa Can ile Zeki Çevik'e şilt takdim edildi.
Şilt töreninden sonra protokol öğle namazını eda etti.
Haber ve Foto:
Hazal BAŞARAN