Meclisin sorun yaratma değil, sorun çözme ve hizmet üretme yeri olması gerektiğini vurgulayan AK Partili Belediye Meclis Üyesi ve Grup Sözcüsü Rıfat Kutlu, siyaset düzeyinin yeniden dizayn edilmesinin zamanı geldiğini ifade ederek, “Silivri'yi yönetmeye çalışan siyasi partiler olarak bir ortak akla sahip olmamız lazım” dedi.
“BU ZAMANA KADAR ÖNÜNE GELENE YAĞ SÜRMEYE ÇALIŞAN HOLİGAN GÖRMEMİŞTİM”
Kutlu, ilk oturumda yaşanan tezahürat yaklaşımını, yönetimsel manada barış için ciddî tehditler oluşturduğu yönündeki kanaatini şu ifadelerle paylaştı: “Sayın Başkanın geçtiğimiz Pazartesi günü meclis salonunda hem şahsım, hem partim, hem grubumuz, hem de meclis üyesi arkadaşlarım adına ifade etmiş olduğu birkaç hususu sizlerle doğan cevap hakkıma istinaden paylaşmak istiyorum. Değerli arkadaşlar, burası Silivri Belediyesinin Meclis Salonu. Burada Silivri halkımızın her türlü hak, hukuk sürecinin kurulması noktasında seçilmiş meclis üyeleri olarak bağırır yeri geldiğinde birbirimizin kalbini kırarız ama demokrasinin gereği meclis toplantısı bittikten sonra da tartıştığımız arkadaşlarımızla kol kola dışarıya çıkmasını da bilen bir siyasi partiyiz. Hem meclis üyesi olduğum süreçte hem de olmadan önce Silivri Belediye Meclisini takip eden bir arkadaşınızım, çok özür dileyerek söylüyorum, hiçbir meclis toplantısında Silivri Meclisini bir güreş arenasına benzetip önüne gelene yağ sürmeye çalışan bir holigan görmedim. Belediye Başkanının şahsına, “Bravo Başkan!”, “Yürü Başkan!”, “Aslan Başkan!” ifadelerinin bu meclisin seviyesine yakışmadığını düşünüyorum.
“SİLİVRİ'NİN TARİHİNE YAZILAN KARA BİR LEKE”
Belki Sayın Başkanımızın şahsına yakışabilir ama bizim AK Parti ve CHP Grubu olarak hep birlikte Silivri'yi yönetmeye çalışan siyasi partiler olarak bir ortak akla ve düşünceye sahip olmamız lazım. Böyle holiganvari bir tezahürat ve anlamsız sürecin yaşandığı o günü maalesef Silivri'nin tarihine yazılmış kara bir leke olarak görüyorum. Sayın Başkanın peşi sıra, belki de almış olduğu gazın etkisiyle, “Kına mı yakacaksınız?”, “Bari sus da adam sansınlar” tarzındaki ifadelerinin 160 bin nüfusu bulunan bir ilçenin Belediye Başkanının şahsına çok yakışık kalmadığını ifade etmek istiyorum. Maalesef burada böyle holiganvari bir dil mevcut olduğu için güzel olan dili ve ahlakı kullanmak da yine her zaman ki gibi bize düştü. Elhamdülillah hala Türkiye Büyük Millet Meclisinde insanların sıralara çıkarak yumruklaştığı bir meclis görüntüsünde değiliz. Oradaki muhalefetin katı tutumunu ifade eden anlayışa sahip olmadığımızdan kaynaklandığını düşünüyorum yoksa her söylenene katı çıkış biçimi olsa Allah muhafaza belki biz de bir müddet sonra burada masaların üzerinde birbirimize gireceğiz.
“BELEDİYE BAŞKANIMIZ TANSİYONU DÜŞÜRMEK YERİNE BENZİN DÖKEREK DAHA DA ALEVLENDİRİYOR”
Bu meclisin tansiyonunu düşürmek herhalde sıradan bir meclis üyesinin görevi değil, ben Sayın Başkanın görevi olduğunu düşünüyorum. Ama maalesef ki Başkanımız tansiyonu düşürmeye çalışmak yerine tam tersine oluşan yüksek tansiyona benzin dökmek suretiyle daha da alevlenmesine yol açıyor.”
Hazal BAŞARAN