Millet iradesini çiğneyebileceğini düşünen bir takım cuntacının toplumun her kesiminin gösterdiği güçlü reaksiyon sayesinde hain emellerine ulaşamadığını söyleyen AK Parti Grup Sözcüsü Rıfat Kutlu, “Rabbim bu topluma bir daha böyle bir darbe süreci göstermesin” dedi.
Silivri Belediye Meclisi önceki gün darbe teşebbüsüne karşı tek ses için tarihi bir gündemle bir araya geldi. Önlenen menfur darbe teşebbüsü hakkında konuşma yapan İlçe Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Silivri Belediyesi Meclis Üyesi Rıfat Kutlu, yaşanan elim hadisenin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki paralel yapıya mensup bir azınlık tarafından planlandığını ifade etti.
“MİLLETİN KARARLI
DURUŞUYLA ENGELLENDİ”
Konuşmasını milletin iradesine müdahale eden zihniyete karşı koymak adına halkı meydanlara davet ederek tamamlayan Rıfat Kutlu, şunları kaydetti: “Halkımızın iradesinin tecelli ettiği mecliste ortak bir mesajın verilmesi adına olağanüstü gündemle toplantı yapılmasına vesile olan başta Belediye Başkanımız ve yine çok değerli meclis üyesi arkadaşlarıma ayrıyeten teşekkür etmek istiyorum. 15 Temmuz gecesi bu milletin seçme hakkına ve aynı zamanda yaşam hakkına kast eden Türk Silahlı Kuvvetlerimizin o şerefli üniformasının içine sızmış paralel terör örgütünün ülkemize bir darbe teşebbüsünde bulunması, milletimizin, emniyet güçlerimizin ve diğer bütün devlet kurumlarımızın eşgüdümlü çalışmalarıyla bugünkü süreç itibariyle normal bir döneme girmesine vesile olmuştur. Kendi milletine kurşun sıkarak, Türkiye Cumhuriyeti halkının iradesini temsil eden ve Kurtuluş Savaşında dahi bombalanmamış Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalamaya varana kadar olayı ileriye götürmüş bir yapının maalesef ülkemizdeki tecellisine hep birlikte şahit olduk. Milletin, kurumların, diğer bütün siyasi partilerimizin ve sivil toplum kuruluşlarının, muhtarların duruşu böyle bir hadisenin toplum üzerinde oluşturacağı psikolojik etkiyi de çok şükür milimize etmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin böyle bir darbe girişiminde bulunması elbette ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu milletin gönlünde olan saygınlığını da hiçbir zaman yitirmeyecektir çünkü o üniforma Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşayan birçok kolluk kuvvetlerimizin taşıyabileceği en şerefli üniformadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale mücadelesinde Türk, Kürt, Laz, Çerkez demeden Çanakkale cephelerine mermi taşıyan topyekûn birleşmeyle büyük bir zafer kazanılmıştır, ben bu darbe girişimine karşı da bir başarının kazanılmasında yine milletimizin ortak akıl ile hareket etmesinin sebep olduğunu ifade etmek istiyorum.
“RABBİM BU TOPLUMA
BİR DAHA BÖYLE BİR DARBE
SÜRECİ GÖSTERMESİN”
Kendi askerimizin içerisinde o örgüt mensubu askerlerin içinde de vefat eden askerlerimiz var. Bunun bir kamuoyu yansıması var, bahsedilmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Halkın Türk askerine Boğaziçi Köprüsünde elinde palaskayla vurması tabi ki acı bir durum olabilir ama aynı askerin Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye Cumhuriyeti Başkomutanının kaldığı oteli bombalaması yine hiçbir suçu olmayan halkın üzerinden tankla geçmesi herhalde oradaki bir askerin palaskayla dövülmesinden çok daha masumane bir hadise değil. Rabbim bu topluma bir daha böyle bir darbe süreci göstermesin. Gölgelerin üzerimize geldiği en zor zamanlarda güneşin doğuşuna binlerce kez şahit olmuş bir ecdadın torunları olarak inşallah yine o güzel günlerimizi hep birlikte birbirimizin göz renginin, memleketinin, tuttuğu siyasi partinin bir farklılık oluşturmayacağı; ortak noktamızın vatan, bayrak, millet olacağı günleri önümüzdeki süreçte başta siyasi partilerimizin daha sonra milletimizin birinci vazifesi olacağı bir dönemi de Rabbim nasip etsin.
“BAŞKOMUTANIMIZIN
MEYDANLARA ÇIKMA
ÇAĞRISI HEPİMİZ İÇİN
BİR GEREKLİLİK”
Ben bu vesileyle Türkiye Cumhuriyetine, Türkiye Cumhuriyeti milletine geçmiş olsun ifadesini kullanmak istiyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Bizim yan yana oluşumuzun, halkın meydanlarda sabaha kadar duruşunun, istikbalinin bugün yarın şekilleneceği Türkiye'sinde çok önemli anlamlar ifade ettiğini düşünüyorum. Bugün Silivri'deki seçmenlerimizin iradesiyle seçilmiş bir belediye başkanımız şayet millet iradesi olmamış olsaydı yerinde muhtemelen bir subay oturmuş olacaktı. Diğer kurumlarımızın başında yine Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup askerlerimizin halkın iradesine, yönetimine, namusuna ve şerefine el koyacağı bir sistem olacaktı. Ben topyekûn böyle bir sisteme karşı koyan herkese gönülden teşekkür ediyorum. Böyle bir sürecin tehlikesinin kısmen de olsa varlığının tam manasıyla bitmediğini ifade etmek için Başkomutanımızın, “Meydanlarda olmalıyız” mesajının da ben aslında hepimiz için bir gereklik arz ettiğini de ifade ediyor, sizleri bu vesile ile Silivri'de meydanlara, sessiz oturma eylemine, davet ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle sayın belediye başkanımıza, çok değerli meclis üyesi arkadaşlarımıza, değerli basınımıza, muhtarlarımıza, sivil toplum örgütlerimize, siyasi partilerin ilçe başkanlarına, Silivri halkına ve böyle bir duruşun sergilenmesine vesile olan herkese çok teşekkür ediyorum.”
Hazal BAŞARAN