AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, yöre derneklerinin yanı sıra mahallelerde doğalgaz kullanıma açma ve kahve ziyaretleri kapsamında çalışmalarını, ekip arkadaşları ile birlikte sürdürüyor. Seçim siyasetçisi ve anlayışından uzak, üstlendiği görevin bilinciyle sürekli şekilde politik sorumluluklarının takibinde.
Kurfallı ve ardından Kadıköy'de daha da ileriye taşıdığı yerel yönetim eleştirileri bir yönüyle çok dikkat çekici… Siyasette muhalefet de olsanız iktidar da tabana sizi bağlayan en önemli konu hizmettir. Bunun ardından muhalefet için iktidarı denetlemek ve bu süreç içerisinde eleştiri ile gözlemlerini etkin biçimde kamuoyunu kendi tarafınıza çekerek aktarmak geliyor.
Kurfallı'da belediye çalışanlarının ikramiyelerinin ödenmediği ile ilgili eleştirisini tekrarladığında Kutlu, ödemeler çoktan yapılmıştı. Yapıldığı hususunu haber yapmadık. Ama alacakların biriktiğini yazdık, muhalefet dilendirdikçe bu yöndeki açıklamaların altını çizdik. Zaten düzenli olarak ödenmesi gereken ikramiyelerin birikmiş bir şekilde ödenmesi haber değeri taşımıyor; bence… Ancak AK Parti saflarından geldiği için söz konusu eleştiri Işıklar'ın defalarca dile getirdiği ve bugüne kadar hiç bir itirazın çıkmadığı; önceki dönemde belediye personeline imzalattırılan ikramiye alacaklarından vazgeçtiklerine dair yazılar söz konusuyken işin rengi değişiyor… AK Parti ‘zorla' imzalatıldığı mevzusuna itiraz ediyor, imzalatıldığına değil. Personel gönüllü imzaladı demeye getiriyor da buna kimse inanmaz. Ödemelerin geç de olsa yapıldığına şükredilecek hale personeli getirmemek lazım tabi ama koşullarımız bu şekilde… Bugün Silivri'de kime sorsanız belediye çalışanı olmak için can atıyor. Muhalefetin yurt dışı gezileri ve örneklediği kimi fuzuli harcamalar konusundaki eleştirisine benimle birlikte sokakta neredeyse katılmayan yoktur...
Neyse konumuz bu değil aslında… Yapılmayan şeyleri eleştirelim de; öncesinin farkında olarak sonrasını takip ederek…
Geçtiğimiz hafta Kadıköy'de Başkan Kutlu, Işıklar'ın onları (AK Partiyi) sürekli karaladığı, kendisinin ise İBB'nin hizmetlerini anlatmaktan böyle bir karalamaya fırsatı olmadığı tarzında garip açıklamalarda bulunmuş; “Bakın ben İBB'nin Silivri'ye yaptığı hizmetleri size anlatmaktan, CHP'yi veya Belediyeyi karalayacak vakit bulamıyorum.” Garip oluşunun sebebi Rıfat Kutlu tarafından dile getirilmesi. Çok esnaf siyasetçi gördük, söyledikleri ne garip açıklamalar işittik de Kutlu onlardan farklı bir duruş sergiledi bugüne kadar. Günlük, yakışıksız, niteliksiz hevesleri olduğuna şahsen inanmak istemiyorum.
Karalama yaptığını iddia ettiğiniz birini eleştirirken, “Ben onu karalamaya vakit bulamıyorum” derseniz eleştirdiğiniz kişi ve durumla aynılığa düşersiniz. Sözde değil zihniyet olarak ne farkınız kalır?!
Kutlu üzerine kurulan presten dengesini kaybetti gibi. Doğru olmayan şeyleri söylemek, başkalarının iddialarını referans göstermek bir ana muhalefet liderine yakışmaz. Sokakta Ayşe ile Fatma'nın dedikodu malzemesini bitirmiş bir de yerel siyasetçilere çatalım diyen Huriye ile Leyla'nın gündem kıstası olur ancak! İktidarın hatalarını göstermeye çalışırken, yanlış yaparsanız eleştirdiğiniz konunun bir kıymeti kalmaz. Rıfat Kutlu birilerine bir şey ispat etmek zorunda hissettiği sürece kendisini özünden uzaklaşmaya devam edecek gibi duruyor. O bugün uzaklaşma eğilimine girdiği Rıfat Kutlu olduğu için bir tomar kurt siyasetçi arasından tercih edildi. Tercih edildiklerine benzeme çabası içine girecek noktaya onu ne getirdi bilmek istiyorum ama korkuyorum da bir yandan...
Kutlu'dan ricam; Kurfallı ve mecliste ya da düzenlediği basın toplantılarında yaptığı konuşmaları görüşüne güvendiği birine dinletsin. Mecliste ve basın toplantılarında var olan siyasi duruşunun, son iki programında yerini neye ve neden terk ettiği gerçeği ile geç olmadan yüzleşsin. Ben veya başkalarından çok Kutlu'nun işine yarayacak bir yüzleşme zorunluluğu bu...
Işıklar'ın hataları, yanlışları ve her tür eksikliği Kutlu'ya da bunlara sahip olma hakkı vermez.
Misal; Hüseyin Turan döneminde de alt yapıyı Silivri'de İSKİ yani İBB yaptı, Özcan Işıklar döneminde de… Turan değil derdimiz AK Partili yerel yönetim döneminde de belediye ne yaptıysa, CHP'li belediye başkanı döneminde de onu yapıyor temelde… Tabi yaklaşım ve yönetim tarzı farklılığını anlatmak için üç-beş kitap yazmak lazım; bir köşe yazısının paragrafı ile olacak iş değil…
Takıldığım nokta CHP/AK Parti mevzusu değil… Kutlu'daki ışığın canlılığını, özünü, pırıltısını yitirmesinden endişeliyim. Kim ne öneride bulunuyor bilmiyorum, nasıl bir taktiktir ve yönlendirme benimsenen ama söylediği ile herkesi ve her şeyi daha iyi ve düzgün olmaya teşvik eden Rıfat Bey'in kaybı ilçemiz siyaseti açısından kötü olacak. Eğer tüm bunların nedeni Akören'de yapılan yolların bozulduğu ile ilgili Işıklar'ın, Kutlu adresli göndermesi kadar basitse durumumuz daha da endişe verici korkarım...