Hafta İçİnde, Silivri’deki siyasi gelişmeleri sıralamak gerekirse, ilk sırayı, CHP’nin Hakim nezaretinde yapılan ÖN seçimin alacağına eminim…
Evet…
CHP’de ön seçim geçen Pazar Günü yapıldı…
Yapılmasına yapıldı da…
Muhabbeti Pazartesi gününden başlayarak hafta sonuna kadar sürdü diyebilirim…
Sonuçlar biraz geç alındı…
Ve, Silivri’den yarışa katılan Milletvekili Aday Adaylarından, Milletvekili seçilebilecek sıraya giren olmadı…
Yani…
Üç adaydan hiç biri seçilebilecek sırada değil.
Bu demektir ki…
Silivri’den yarışa katılan Milletvekili aday adayları, en azından, bölgesel olamamışlar, çok yerel kalmışlar, çünkü çıkan sonuç onu gösteriyor...
Ön seçim öncesi yapılan toplantılarda konuşan aday adaylarını dinledik…
Her biri kendini, yüzeysel de olsa tanıma imkanı buldu…
Seçimi yapacak üyelerin, kafasında belli kanaatler oluştu...
Ve...
Kim ne derse desin…
Oy kullanan üyelerin ezici bir çoğunluğu ellerine tutuşturulan listelere harfiyen uymadı. Kendince sıralama yaptı…
Ve…
Adayların her biri yapmış olduğu bu tanıtım toplantılarında "Kendimi örgüte teslim ediyorum, sonuç ne olursa olsun, seçilsem de seçilmesem de kızmak darılmak yok, partimin iktidar olması için var gücümle çalışacağım” dedi...
Dediğim gibi…
Hiç kimse, birilerinin verdiği listeye itibar etmedi…
İyi de…
Sandıktan çıkan sonuçları kabullenmek o kadar kolay mı, denebilir…
Gayet tabii, kolay olmaz...
Nitekim…
Olmadı da…
Ama…
Gösterilen tepkiler…
Anlık ve öylesineydi…
Hoş…
Bu işini raconunu bilenler, yarışın doğasında bir üste çıkmak için uğraşın var olacağını bilir, o nedenle kızmazlar...
Ve, bilirler ki…
Güçlü gördüğünün önüne geçmek için, belli kurallar içinde, partiye zarar vermeden çaba var…
Ve…
Yine bu işin raconunu bilenler…
Bu öyle bir yarış ki, (7) Haziran seçimleri için ayni cephede savaş vereceği arkadaşını yaralamadan yapılması gereken bir yarış…
Ve…
Kim ne derse desin…
Ortaya çıkan sonuç…
Kendilerini teslim ettikleri örgütün bir sıralamasıydı...
Ve…
Ön seçim…
"Parti içi demokrasi” açısından, şu ana kadar bilinen, en geçerli yöntemlerden biri…
O nedenle...
Ön seçimin kurallarını da kabul edip yarışa giren aday,adayının kimseye kızmaya hakkı olamaz…
Şayet kural ihlali yoksa...
Ve…
Şayet (7) Haziran’da partisi başarılı olamazlarsa...
Ön sıradaki de, arka sıradaki de…
Birlikte o da üzülecekler...
O nedenle de…
Aday, adayları şayet siyaseti partilerinde yapmakta kararlıysalar...
Haziran seçimlerinde, birlikte, omuz, omuza ayni cephede olmak zorundadırlar...
Son söz...
Önseçim olayı Parti içi demokrasi de, ileri bir aşama ve bu kararı alanları kutluyorum...
Lakin...
Kutsamıyorum...
İyi haftalar...
NEREDEYSE ÖLEN SUÇLU
Ölümlü bir olay…
Olayın geçtiği yer…
Silivri Adalet Sarayı...
Cuma günü, Silivri Adalet Sarayının asansör boşluğuna düşen Feriha Koşan kurtarılamayarak ölmüş…
Sanki…
Sıradan bir olay!
Maalesef sorumlusu henüz bilinmiyor…
***
Hafta içinde…
İstanbul’daki, Adalet Sarayında da bir olay yaşandı...
Son derece güvenlikli zannettiğimiz binada görevini yapana, Cumhuriyet Savcısının odasına iki kişi giriyor. Savcıyı rehin alıyor…
Sonuç…
Operasyon yapılıyor…
Savcı ve onu rehin alanlar ölüyor …
Ve…
Başarı olarak kamuoyuna takdim ediliyor…
Efendim…
Savcıyı öldüren "teröristler”...
İyi de…
Hepsi ölü…
Başarı bunun neresinde…
Ve…
Soruyorum…
Onların terörist olması sonucu değiştiriyor mu?
Ki…
Olayda haber yasağı da var...
Ve…
O zaman da kafalarda oluşan...
Verilen Haberler ne kadar sağlıklı!
Efendim...
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ağzından "Avukat Cübbesi” ve "Avukatların Aranması” meselesi...
Olacak iş mi?
Geçin bunları...
Mesele Cübbe ile girmekse... Polis Elbisesi ile de girerdi...
Öyle değil mi?
Yoksa...
Bunları, gündeme getirip…
Olaydan sıvışmak var mı, isteniyor?
O zamanda…
Adama sormazlar mı?
Kardeşim...
MİT, Emniyet, özel güvenlik ne iş yapar?
Söyler misiniz?
Hatta…
AKP’den Milletvekilliğine soyunup, Sayın Cumhurbaşkanının baskısı sonucu, sonradan adaylıktan, vazgeçmek zorunda kalan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın çok güvendiği MİT Başkanı nerededir?
Bağırmayın…
Kızmayın hiç…
Ne yani…
Bunu…
Kimse sormayacak mı?
***
Neyse…
Silivri’ye tekrar dönersek...
Olayın geçtiği bina…
Silivri çapında devasa bir Bina…
Adı…
Adalet Sarayı...
Burası…
Hakim, Savcı, Avukat ve Yargı ile işi olan bir çok kişi ile binanın içi her gün her dakika tıklım, tıklım dolu...
Ve…
Herhalde…
Bu binanın bir sorumlusu da olacak...
Ve...
Ne yani...
Ölüm olayının meydana geldiği asansör dahil , her şeyden sorumlu bu kişi, hesap vermeyecek mi?
Ya da…
Ondan…
Hesap sorulmayacak mı?
***
Üzülerek söylüyorum…
Son günlerde…
Biri İstanbul’da, biri Silivri’de meydana gelen ve basit gibi görünen facialar, başka ülkede olsa, inanın, Adalet Bakanı anında istifasını vermişti. Hatta, hatta Başbakan...
Ve…
Sözün özü…
Bu iki olayda…
Neredeyse ölenlerin sorumlu tutulacağına tanıklık edeceğiz…
İnanın...
Sorumsuzluğun tavan yaptığı günleri yaşıyoruz…
Ve, inanın…
Bu ülke hiç böyle yönetilmemişti...
BENDEN SÖYLEMESİ
Güneş her gün kendini gösteriyor ama havalar hala ısınmadı…
Oysa, üçüncü cemrenin toprağa düşeli epey oldu…
Yine de…
Kuytu yerler yemyeşil…
Eveleme, geveleme yok…
Artık…
Piknik zamanı…
Ona göre…
Hafta sonu…
Sabah gidip, akşam dönmek şartı ile…
Evinde hazırlanmış yiyeceklerle, çoluk, çocuk…
Yakın bir yerde yalnız piknik yapmak isteyenlere…
B.Kılıçlı, B.Sinekl, K.Sinekli ve Beyciler...
Bolca Doğal güzellik göreyim diyenlere…
Ayni yol güzergahında sayılan, Danamandra, Sayalar, Çayırdere’yi, değişik güzergahtan Bekirli’yi öneririm…
Ha…
Şayet…
Yine, sabah çıkıp, akşamına dönmek şartı ile biraz daha uzağa gitmek isterseniz, önerim.
Çatalca’nın Binkılıç (Istranca), Karamandere, Belgrat, Yalıköy, Yaylacık, Karacaköy ve Çilingoz denilen yer…
Eğer kararınızı vermediyseniz, öncelikle, gidilmesini önereceğim ÇİLİNGOZ denilen mekan...
Şu kadarını söyleyeyim…
Bir defa…
Çilingoz’a varana kadar, geçtiğiniz yolun kenarında, göreceğiniz güzellikler yeter…
Ve…
Çilingoz’a vardığınızda da, orman ve denizin kucaklaştığı inanamayacağınız bir manzaranın sizi beklediğini göreceksiniz…
Peki…
Çilingoz’a geldiniz...
Şimdi…
İlk olarak yapmanız gereken…
Arabanızı bir kenara çekip manzarayı seyretmek olmalı…
Sonra…
Nevalenizi çıkarın ve otların üzerine serin…
Sonra da…
Derin nefes alın birkaç dakika…
Benden söylemesi…
ZİYARETİN NEDENİ
Efendim…
Bölgemiz Milletvekili diye sunulan AKP’li vekil , Tülay Kaynarca, birkaç Muhtarla birlikte Silivri’deki Orman Bölge Müdürünü ziyarette bulunmuş…
Bakın şimdi…
AKP denilen Parti 2002 Yılından bu yana ezici bir çoğunlukla iktidarda. İstediği yasayı bir gecede geçirdi ama bir tek Silivri’nin (3) mahallesini ilgilendiren TAPU ve ECRİMİSİL sorununu ile ilgili tek bir adım atmadı...
Bakın…
Çözemedi demiyorum…
Resmen…
Çözmedi…
Ha…
Orman Müdürü ile meseleyi çözeceklerse mesele yok. Çözsün...
Lakin…
O kadar basit olmadığını Sayın Tülay Kaynarca Hanımefendi de biliyor…
Peki…
"Bu yaptığı ne” diyebilirsiniz…
Söyleyeyim!
Tamı, tamına (13) Yıldır aldattıkları bu insanları daha da aldatmak istiyor…
Ayrıca…
Tülay Kaynarca…
Çok iyi biliyor ki…
Bu sorun…
Partinin ileri gelenlerince…
Bilerek…
İsteyerek…
Ve, tasarlayarak "çözülmemekte”...
Çünkü…
İstedikleri…
Bu kadar büyük Ecrimisil ödemelerinden, bunalan vatandaş…
"lanet olsun” deyip, hakkından vazgeçecek…
Onlarda…
Hazineye ait bu yerleri yandaşlarına peşkeş çekecekler…
Kısaca dostlar…
Seçime az bir zaman kaldı…
Şunu iyi bilin…
AKP’nin derdi TAPU ve ECRİMİSİL sorununu çözmek değil, çözmek için çalışıyor görünmek...
Konuyu biraz daha uzatayım isterseniz…
• Bahsi geçen eski köy,yeni Mahallelerdeki tarlalar , Hazine’ye ait, yani Maliye Bakanlığına...
• "İşgalci” diye tanımladıklarından (ki, o mahalledekilerde yaşayan insanları en çok inciten tanımlama bu) istenen Ecrimisil paraları, Mal Müdürlüğünce tahakkuk ettiriliyor ve ödemeler, Silivri Mal Müdürlüğüne yapılıyor…
Özetlersek dostlar…
• Olayın hiçbir yerinde Orman Bölge Müdürlüğü geçmiyor…
O zaman da …
• Tülay Kaynarca’nın çıkan yasalardan haberleri mi yok, diyeceğim ama demiyorum, çünkü vardır...
Nokta…
BU HAYVANLAR BAŞKA
Bildiğiniz gibi aylar önce İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da ortağı olduğu Manda Çiftliğinden sonra bu defa da benzer olay Beyciler Mahallemizde yaşandı...
Haberi İnternetten öğrendim...
Aslında…
Olay tamı tamına aynisinden değil…
Çünkü…
Kirletenler MANDA değil İNEK.
Ve, olay yeni değil…
Olayı ortaya çıkaran, kamuoyuna sunan Silivri Çevre Derneği…
Hep söylemişimdir...
İyi ki Silivri Çevre Derneği var…
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
"Sayın Cumhurbaşkanı Harran Üniversitesi Rektörlüğüne, 6. sırada oy alan zatı atadıysa, bakarsınız seçimden sonra Hükümeti Kurma Görevini de bize, yani Liberal Demokrat Parti’ye verir! Umudumuzu yitirmedik!”
(Cem Toker/Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı -4/4/2015-Hürriyet)