Haftanın ilk günü…
Silivri Halk Bankası’nın önünde iki sıralı kuyruk… Bekliyorlar… Saat sabahın sekizi… Etrafta kar yağmış gibi kırağı… Sırtlarında palto var ama belli ki ayakları üşüyor… Yerinde duramıyorlar… Kuyruktakilerin nefes alıp vermesi sırasında baca dumanı gibi görüntüler oluşuyor. Soğuğun kaç derece olduğuna siz karar verin…
Neyse… Tanıdığım bir dostuma… “Hayrola ne kuyruğu” dedim.
Aldığım cevap… Emekli Kuyruğu…
Şaşırmadım desem yalan olur…
Nedeni… “Her ay bu kadar değildi” dedi.
“Bu ay niye böyle” dedim.
“Araya Cumartesi Pazar girdi. O iki günde alması gerekenler alamadı. Ondan” dedi.
Şöyle bir hafızamı yokladım.
Yıllar önce… Bir Sosyal Güvenlik Bakanı “ aylıklar artık emeklilerin evine kadar götürülüp, teslim edilecek. O yaşta insanları kuyrukta bekletmek ayıp” demişti. Bu günkü gibi hatırımda…
Sonra… O Bakan değişti ama yerine gelen de, ayni partidendi...
Devlette devamlılık esastır…
O nedenle… Yeni gelen Bakan da bir öncekine benzer şeyler söyledi…
Manzara aynı… Evet… Onuncu yılı dolmuş bir iktidar karşımızda…
Yani… Bakanlar değişmiş olsa bile, Hükümetin başının aynı kaldığı bir iktidar var karşımızda… Değişmeyen tek şey bu kuyruklar… Hatta… Arttı diyebilirim…
İyi haftalar…
YAYA KALDIRIMLARI
Konu… Silivri’nin birçok mahallesinde yapılmakta olan düzenlemeler… Maksadım… “Övmek veya yermek” değil…
Bana düşmez… Anlatmak istediğim… Bir zamanlar… Çarşının iş yapmaması konusu gündeme geldiğinde ilk akla gelen “araçların, çarşıda park yapıp yapamayacağı” meselesini tartışmaya başlardık. Konu hemen oraya gelirdi…
Eh… Orada da, ezici bir çoğunluk çarşı grubu “Çarşıda ne kadar araç park ederse, ne kadar az para alınırsa, çarşı esnafı o kadar iş yapar” görüşündeydi…
Hatta… Bir dönem çarşı dahil bir çok alanda “Parkomat” uygulaması vardı. Onun başını da “Araçlar çarşıda bedava park etmeli” diyen hakim görüş yemişti…
Ezici çoğunlukta olan bu esnaf kitlesi, araçlar için geliştirilmiş olan her “düzeneğe” düşmandı. Yaygarası da fazla bir kitleydi…
Sebep aynı idi… O arkadaşlarımız, işinin iyi gitmemesini, yeteri kadar satış yapamamasının suçlusu olarak “Parkomat” uygulamasını göstermişlerdi. Bıkmadan, usanmadan her platformda konuyu gündeme taşıdılar. Sonunda, zamanın Belediye yönetimi de pes etti düzeneği kaldırmak zorunda kaldı.(Bir not, o zaman ilçe içi trafiği düzenleme yetkisi ilçe belediyesine aitti ) Lakin bu arkadaşlarımızın işleri yine artmadı…
Bu gün… O günkü tavırlar yok…
Araçlar park ediyor… İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin bir Şirketi olan İSPARK eliyle para da alınıyor. Hem de “Parkomat” uygulamasında olduğu gibi kibarca değil…
Haberin devamı 05.12.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…
