Eğitim Sen Silivri Temsilciliği öncülüğünde Silivri Demokrasi Platformu bileşenleri, Atatürk Meydanı'nda bir araya gelerek “Laiklik ve bilim karşıtı yeni müfredatı reddediyoruz!” dedi.
Eğitim Sen Silivri Temsilciliği öncülüğünde CHP, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Alevi Kültür Derneği Silivri Şubesi, Silivri Demokrasi Platformu bileşenleri olarak, 11 Haziran 2024 tarihinde Atatürk Meydanı'nda bir araya gelerek Milli Eğitim Bakanlığının yeni müfredatını laiklik ve bilim karşıtı bulmaları nedeniyle reddettiklerini açıkladılar.
ERDOĞAN: MÜFREDAT SENDUKALAR VE KAMUOYUNDAN UZAK ŞEKİLDE HAZIRLANDI
Eğitim Sen Silivri Temsilcilik Başkanı Caner Erdoğan, tarafından okunan basın açıklamasında yer alan ifadeler şöyleydi. “Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), geçtiğimiz yıllar içinde defalarca değiştirilen eğitim müfredatında, bir kez daha kapsamlı değişiklikler yapmış ve taslak programları yayınlamıştır. 2024/2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlanacak olan bu müfredat, eğitim alanında örgütlü sendikalar ve kamuoyundan uzak şekilde hazırlanmıştır.
Müfredat hazırlıklarının kimler tarafından yapıldığı ve nasıl geliştirildiği, hangi komisyonların ve kurumların (dernek, vakıf vb) bu komisyonlarda görev aldığı, programı geliştiren bireylerin yetkinlikleri ve uzmanlık alanlarının ne olduğu kamuoyu ile açık olarak paylaşılmamıştır. Müfredat değişiklik sürecinin kamuoyuna açık ve şeffaf şekilde yürütülmemiş olması yeni müfredata yönelik tepkilerin haklılığını ortaya koymaktadır.
“KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ”
Normal koşullarda müfredat değişikliklerinin içeriğinin ne olacağı, nasıl bir değişiklik önerildiğinin bütün yönleriyle, bilim insanları, eğitim bilimciler ve eğitim sendikalarının görüşleri alınarak, çeşitli yönleriyle tartışılarak belirlenmesi gerekir. Ancak MEB, ülkenin bugünü ve geleceğini yakından ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ‘yangından mal kaçırır gibi' hareket etmiştir. Hazırlıklarının on yıl sürdüğü açıklanan müfredat değişiklikleri için sadece bir hafta değerlendirme süresi belirlenmiş, eleştiri ve öneriler dikkate alınmadan değişiklikler onaylanmıştır.
“KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ”
Millî Eğitim Bakanlığı ÇEDES ve benzeri projeler üzerinden eğitim sistemi içinde Diyanet İşleri Başkanlığı, iktidarla iç içe olan dini vakıf, dernek ve cemaatlerealan açmaktadır. Bu da eğitim sisteminin giderek dinselleşmesine, laik, bilimsel ve demokratik eğitimden uzaklaşılmasına sebep olmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı'nın müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı'nın öncelikli hedefi eğitimin bilimsel esaslara dayanmasından çok, iktidarın siyasal ideolojisinin eğitim müfredatı ve ders kitapları üzerinden açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır. Müfredat taslağı başlığının “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak belirlenmiş olması bu nedenle tesadüf değildir.
“LAİK, BİLİMSEL, DEMOKRATİK EĞİTİM”
MEB'in müfredat değişiklikleri ile asıl hedefi; düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen itaatkâr nesiller yetiştirmektir. Bunun için öğretim programlarında bilimsel eğitim ile ilgili olan pek çok nokta özenle ‘sadeleştirme' ya da ‘ayıklamaya' tabi tutulmuş, tek adam rejiminin siyasal ve ideolojik hedefleri eğitim müfredatına yerleştirilmiştir. Eğitim müfredatında yapıldığı söylenen ‘sadeleştirme' ile doğrudan bilim, tarih, felsefe ve sanat dersleri hedef alınmıştır. Bazı derslerde ünite ve kazanım sayıları azaltılmış, 12 Eylül darbecilerinin ‘tek ırk, tek din, tek mezhep' anlayışı üzerinden ‘Türk-İslam sentezi' yaklaşımını merkeze alan değişiklikler yapılmıştır.
Eğitim sistemi açısından öğrencilere verilecek bilginin belirlenmesi, seçilmesi, müfredat ve ders kitapları üzerinden öğrencilere aktarılması süreci pedagojik olduğu kadar, siyasal bir nitelik de taşımaktadır. Bu durumun somut bir sonucu olarak yeni eğitim müfredatı, farklı yaş gruplarındaki çocuk ve gençlerin gerçek ihtiyaçlarından çok, iktidarın siyasal çizgisine paralel şekilde hazırlanmıştır. Bu durum, yapılan değişikliklerin başta eğitim alanı olmak üzere, toplumun farklı kesimleri tarafından haklı olarak tepkiyle karşılanmıştır.
“ÇAĞDAŞ EĞİTİM İSTİYORUZ”
Bireycilikle, milliyetçilikle, dini-milli değerler ve rekabet ile yoğrulmuş, bilim, sanat, estetik yönden zayıf, büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı bir eğitim müfredatının çocuklarımıza / öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur.
Laiklik ve Bilim karşıtı bu müfredatı reddediyoruz. Geri Çekin.
Çünkü;
1. Laik eğitim ve laik yaşamı hedef alan,
2. Cumhuriyetin aydınlanmacı değerlerini ortadan kaldırmayı hedefleyen,
3. Cinsiyetçi olup, toplumsal cinsiyet eşitliğine yer vermeyen,
4. Toplumsal, kültürel çeşitliği yok sayan,
5. Eğitimi piyasaya açan, kamusal eğitimi ortadan kaldırmaya yönelik hazırlanan,
6. Öğrencileri belirsizliğe, umutsuzluğa ve geleceksizliğe sürükleyen,
7. Sınav odaklı eğitim sistemine devam ederek, öğrenci yeteneklerini beceriler üzerinden değil değerler üzerinden gerici bir yöntemle ölçen,
8. Eğitimi bir bütün olarak kendi siyasal ve ideolojik düşünceleri çerçevesinde şekillendiren,
9. Birleştirici, bütünleştirici ortak yurttaş bilinci yerine, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı olan, bu müfredatı kabul etmiyoruz.
“MÜFREDAT DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ”
Eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimiz, velilerimiz ve tüm kamuoyu ile birlikte bilime ve laik eğitime açıkça meydan okumak anlamına gelen müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Açıklamanın ardından katılanlar dağıldı.
Renginar SALİ