Engin Akın

Lig daha bitmedi beyler!

Silivrispor'da ligde kötü gidişatın yaşandığı zamanlarda bile bu takımın ligde kalacağından yana şüphem olmadı. Bunun nedeni belki de mevcutta var olan lakin aslında yok olan yönetimden daha fazla idman takip etmem ve oyuncularla bir arada olmam olabilir.

Sezon başı kampı ve devre arası kampı da dahil olmak üzere bütçem el verdiği süre içinde tüm deplasmanlara da gitmeye çalıştım. Sahada verilen mücadelede kaybedilen puanları hakemlere bağladığımda beni acımasızca eleştirenler kendileri de gördü ki deplasmanlarda iş bambaşka oluyor.

Deplasmanlarda özellikle rakip ile değil, hakemlerle ve tribünle de mücadele ediyor bu çocuklar. Allah var yukarıda Düzcespor maçının hakeminin hakkını vermek gerekir. Eli vicdanında maçını yönetti. Bu maçı kazanabilirdik olmadı.

Ligde kalacağız belki ama lige tutunamayanlarımız da olacak. Haziranda olan kongre ile birlikte takımdan ayrılacaklar olacak, tabii bu ayrılıklar yönetim bazında olacaktır.

Sertan Güriz.
Bu ismi bir kenara yazın.
Göreve geldiği günden bu zamana kadar geçen süreçte zaman zaman ters düştüğümüz noktalar olsa da yaptıkları ortadadır. Böyle bir yönetimle bu takımın havasını yüksek tutabilmek zor zanaattır. Hem oyuncularla mücadele etmekte, hem de yönetimle oyuncu arasında bağ olup prim ve alacaklarla ilgili tandem olması takdire şayandır. Ligde kalsak da, ligden düşsek de tarih Sertan Güriz'den övgü ile bahsedecektir.

Ümit Algür.
Bu ismi de bir kenara not edin.
Sertan Güriz ile birlikte mükemmel bir ikili oldular. Her ikisinin de futbolculuk kariyerini tartışabilecek düzeyde oyuncu azdır Silivri'de. Başta da belirttim ya, mevcuttaki yönetimden daha çok idman seyrettiğimden dem vurmuştum ya, işte ondandır bu yazdıklarım. Yalnız bazen işim oluyor idmanı da bırakıp gitmek olmuyor. İşte o işlerimin yoğun ve yetiştirmek zorunda olduğum zamanlarda Sertan hoca ve Ümit hoca çift kale maçlarda soyundular mı o zaman benim tüm işlerim alt üst oluyor. Bunun nedeni ise ikisi de soyundular mı iki saatlik idman oluyor mu üç saat… Bütün işler sarkıyor tabii ki…

Bu iki isimle birlikte bizim bir de kaleci hocamız var. İsmi neydi unuttum ama iyi bir kaleci hocası…Şaşa şaka ismini unutabilir miyim hiç, Bülent Yenidoğan. (Bülent hocam anlayışına sığınıyorum)
Bu ismi de bir kenara not edin gelecekte lazım olur. Zor şartlarda üstüne vazife olan işlerindeki samimiyet ve dikkat takdir edilesidir. Demem odur ki iyi bir üçlü teknik ekibimiz oluştu. Bu teknik ekibin eksiklikleri var mıdır? Bilmem belki de vardır ama ben göremedim.

Yollarınız açık olsun hocalarım. Silivri'de bir şeyler olacaksa sizlerin sayesinde olacaktır. Özverilerinizin karşılığınızı almanız temennisiyle.

Bir de Mesut Tonta var.
Bu ismi dağlara taşlara, Silivri Stadı'nın zeminine yazalım.
Düzce maçında Sertan hocamın cezasından dolayı saha içinde yedek kulübesindeydi. Hiç yerinden kalkmadı. Kalkamadı. Mütevazi bir şekilde oturduğu yerden telkinlerde bulundu. Her zaman sohbeti çekilir bir isimdir. Kulüpte göreve başladığı zamandan bu zamana kadar geçen süreye kadar delikli kuruş maaş almamıştır. Hep kendinden vermiştir. Yaptığı görev itibarıyla her zaman Özgür Kurt ile karşılaştırılması da yanlıştır. Her ikisinin de mizacı farklıdır ve yapacakları işler de farklıdır.

Özgür Kurt.
Bu ismi bir yere yazın desem yanlış olur.
Yazan yazmış bir kere Kurt ismini. Takımını yılların hasretiyle profesyonele taşımış bir isim. Bir kere tarih yazmış onu. Silmeye çalışan ey deyyuslar, tarihi silip baştan yazabilir misiniz? Tarih belki sizi siler ama Özgür Kurt ismi her daim kalır.

Maç kritiği yapacağım derken, neler yazdım ya.
Olaya bakın.

Düzce maçının kritiği.
Maç bizim hakkımızdı olmadı bir puan ile yetindik.
Biz işimize bakalım el alem kendi işine.
Hafta sonu lideri ağırlayacağız.
Bilirsiniz ki biz lider severiz.
Bunun için pamuk eller cebe beyler.
Hafta başında Kızılcabölük maçının primlerini şimdiden açıklayalım ki havamız olsun…

YORUM YAP