1967 yılıydı. İlkokulu bitirmiş yabancı ve Türk okullarının imtihanına girmiştim. St. Joseph, St. Benoıt, Alman Lisesi, Işık Lisesi ve St. Georg girdiğim okullardı. Üçünü kazandım. Ailem St. Georg'u tercih etti.
St.Georg yani Avusturya Lisesi bir ''papaz'' okuluydu. Tam 17 hocam Katolik din görevlisiydi. Orada okudum. Sonra İngiltere'yi tercih ettim. O zamanlar Universiti of London'un içinde yer alan Brıtısh Royal Academie'ye devam ettim. Oradan Cardiff'de (Galler) yer alan Sloan Enstitü'de eğitim gördüm.
Almanca ve İngilizceyi St. Georg'da görmüştüm. Latince bizde mecburiydi. Lise yıllarımda 'Centro di Studi Italıanı''ye devam ettim. İtalyancayı da kazandım.
Artık hayata atılma zamanım gelmişti. Sosyoloji okumuştum. Ama ortalık toz-dumandı. Kapalıçarşı'da 'Hanutculuk' yani rehberlik yaparken MILLIYET gazetesinin Londra temsilcisi Kasım Yargıcı tarafından görüldüm.
Beni Abdi İpekçi'ye götürdü ve MİLLİYET'e girişim sağlandı. Sene 1976.
Tam 17 yıl MİLLİYET'e hizmet ettim. Sonra televizyonlar başladı.
Kanal 6, Kanal D, Show TV, Cine 5, Digitürk ve LIG TV. 2000'e kadar bunların kuruluşunda bulundum. Ve yönetici olarak çalıştım.
LIG TV'yi de kendim kurup 5,5 sene başında bulundum. Bu arada Dünya kupaları. Avrupa Futbol Şampiyonaları, Şampiyonlar Ligi maçları ve daha neler neler. Yorucu fakat keyifli bir yaşantı.
Çalışmak insanlar için bir olgudur. Ne kadar çok emek verirsen o kadar diri kalırsın. Felsefecilerde bu kafadadır.
İnanç, emek, ahlak felsefenin ana konuları arasındadır. Her şey gelir-gider emek olarak son bulur.
Ben o düsturdan giderek çalışıyorum. İki Üniversite'de hocalık yapıyorum. Televizyonlarda yorumcuyum. Gazetelerde yazıyorum. Artık 70 yaşıma az kaldı. Ama hayat devam ettiği sürece bunlara devam etmek istiyorum.
Eğer yazının başlığı 'Ligi kim göğüsler' ama sen bize kendini yazdın derseniz hemen dönerim.
Süper lig bir yol ayırımında. Galatasaray bu saatten sonra işi bırakmaz. Kenetlenmiş haldeler.
Fenerbahçe'de bir birlik yok. Hocanın gözü kapıda. İçlerinde Şenol Güneş aklı-selim ile götürmeye çalışıyor. Bir sürpriz yapar mı? Bakalım, görelim.
Hoşça kalın…
