Dünya beş aydır ''müthiş'' bir virüsle baş etmeye çalışıyor. 1918 yılında ''kasıp- kavuran'' İspanyol gribine pek yaklaşamayan bu ''konoravirüs'' için bütün ''evren'' ayakta. Çin'in Vuhan eyaletinden başlayan, Amerika'ya uzanarak binlerce, on binlerce, yüz binlerce insanın ölümüne neden olan bu hastalık aylardır insanların bütün ''hasletlerinden'' vazgeçmelerine ve eve kapanmalarına neden oluyor. Sağlıkçıların üstün ve büyük bir özveriyle mücadele ettikleri bu hastalıktan yara alanlardan biri de Türkiye.
Türkiye bu konuda dünyanın en ileri ülkelerinden biri olarak ortaya çıktı. Hükümetin aldığı tedbirler, Bilim Kurulunun biraz sert ama aklı başında uygulamaları ile bugünlere gelindi.
Özellikle Güney Amerika benzeri Türklerin futbol tutkusu da iki buçuk aydır sekteye vuruldu. Futbolcular bütün dünyada olan meslektaşları gibi eve kapandılar. Ama eşlerine, çocuklarına ve sevdiklerine vakit ayırdılar. Ancak her şeyin bir sonu var. Futbol ciddi bir tutku. Artık yavaş yavaş geri dönüş günü yaklaşıyor. Yaklaşıyor da herkesin başlama konusunda görüşü aynı değil.
Bir yanda Sivasspor teknik direktörü Rıza Çalımbay ''Futbol oynanmasın. Kimse hazır değil. Ortam da müsait değil'' derken futbolcular ile olan sıkıntısını mı dile getiriyor. Beşiktaş'ın hocası maçların tek şehirde oynanma talebine şiddetle karşı çıkarken, bunun doğru olmadığını savunuyor. Ankaragücü başkanı Mert Aydın da maçların iptal edilmesinden yana. Acaba o da küme düşme korkusu mu yüreğinde hissediyor. 4 aydır hocası belli olmayan Fenerbahçe'de yönetim sadece yazılı açıklama yapıyor ve ''Biz hükümet kararlarına uyarız'' deniliyor.
NİHAT ÖZDEMİR ARADA KALDI
Her kafadan bir ''ses'' çıkarken arada kalan ''tek kişi'' Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir. Özdemir kulüplerden gelen ''çatlak'' seslere mi kulak versin, yoksa yayıncı kuruluşa para ödetmeye mi kalksın. Yoksa Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Bilim Kurulundan gelen “Ligleri başlatmayalım. İkinci bir dalga gelirse baş edemeyiz. Tekrar lige son vermek zorunda kalırız'' sözlerini mi dikkate alsın?
Bakın Nihat Özdemir neler diyor: '' Yayıncı kuruluşun sezon sonuna kadar bize ödemesi gereken 588 milyon lira var. Bu para ile kulüplerin elini rahatlatacağız. Onlar da biran önce ligin başlamasını istiyor. Bein Sports ile anlaşmamız beş yıl. Biz üçüncü yıldayız. Sonuna kadar anlaşmayı sürdüreceğiz. Ligin başlamasına 35 gün var. O zamana kadar birçok şey düzelecektir.''
Nihat Özdemir böyle konuşarak hem ortamı yumuşatmaya çalışıyor, hem de ''kararı sen ver” diyen Sağlık Bakanı ve Bilim Kuruluna karşı dik durmaya çalışıyor.
İTALYAN BAŞKANIN HAYKIRIŞI
Nihat Özdemir böyle bir ''girdabın'' içinden çıkmaya çalışırken, ''virüsün'' en fazla etkilediği ülkelerin başında gelen İtalya'nın futbol sever Başbakanı Conte'nin de destek verdiği İtalya Futbol Federasyonu Başkanı Gravina ise bakın nasıl sesleniyor: ''İtalya maalesef çok kötü günler geçirdi. Artık toparlanmaya başladı. Ancak şunu da bilmek lazım ki, İtalya bir futbol ülkesi. Eğer bu ülkede futbolu yasaklarsak, İtalyan futbolunun ölüm fermanını imzalamış oluruz. Ben bunu yapamam ''
Özdemir, İtalyan Başkan Gravina böyle konuşurken Türkiye'de yavaş yavaş ipler de gevşetilmeye çalışılıyor. Gündemden düşmeye futbol yine gündemdeki yerini koruyor. Bu arada Sörloth gibi ülkesine gidip dönenlerde, Karıus gibi kalmış alacağını eline alıp ülkesine dönenlerde var.
Kulüp yönetimleri hem futbola dönmek istemeyen futbolcularını razı etmeye uğraşırken, bir yandan da önümüzdeki sezonun da planlarını yapmaya çaba gösteriyorlar. Evet, futbol bir ''kısır döngünün” içinde dönüp duruyor. Allahtan tek dileğimiz bir daha başımıza böyle bir felaketin gelmemesi ve tekrarlanmaması.
NOT: Galatasaray Kulüp Başkanı Sayın Mustafa Cengiz çok ciddi bir ameliyat geçirdi. Zor günler geçiren Sayın Cengiz'e ''geçmiş olsun'' diyor, acil şifalar diliyoruz.