Siyasette çok bilinen bir değerlendirmedir "Makamdan gücünü alanlar ve bulundukları makama güç katanlar" diye.
Hazreti Ömer'in de çok bilinen bir sözüdür "Kişiliğini makamından alanlar, makamdan sonra kişiliksiz kalırlar."
Silivri siyasi kulislerinin biraz bayatlayan bir havadisinden yola çıkalım: "Özcan Işıklar'ın CHP İlçe Başkanlığına hazırlandığı ve Melih Yıldız'a yönetime girmesini, dolaylı yoldan, teklif ettiği…" Işıklar'ı bilemiyorum ama İbrahim Kömür'ün bir dönem daha devam etmek ile ilgili kararını alenen açıklamış olmasına karşın Melih Yıldız'ın ilçe başkanı adaylığı ile ilgili beklenti jet hızıyla tırmanmayı sürdürüyor.
Belediye Başkanlığı sona erdikten bu yana ne zaman AK Parti'de bir İlçe Başkanlığı değişikliği gündemi olsa, Hüseyin Turan ismi fiks olarak yazılır olasılıklar listesine. Yeri gelmişken sıkıştırayım araya Sami Barlas'ın önümüzdeki dönem AK Parti İlçe Başkanlığı olasılığı da giderek güçleniyor.
Selami Değirmenci, yıllar sonra dönemin CHP'li Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın muhalefetine rağmen İlçe Başkanlığı yarışını kazanarak söz konusu görevi oldukça etkin şekilde gerçekleştirdi. CHP için partili belediye başkanı ile ilçe başkanının aralarının kötü olması çok ekstra bir durum değil, normal bile sayılır.
Hangi partiden olursa olsun, Belediye Başkanları sözünden dışarı çıkmayacak, kendinden daha etkin olmayacak ilçe başkanı isterler ve seçerler de.
Bana öyle geliyor ki ‘eski belediye başkanlarının ilçe başkanı olma durumu' ilçe siyasetimizde önümüzdeki süreçlerde farklı açılımlara gebe.
"Belediye Başkanlığı yapmış kişi ilçe başkanı olur mu?" diye itiraz edip yakıştıramayanlarınız olabilir. Biz aksine alıştık ama İlçe Başkanı, partiler açısından belediye başkanlarından daha üst makamdır. İkincisi, partileri tarafından belediye başkanı adayı gösterilirken koşa koşa geçtikleri kapının içerisinde “Partim ne görev verirse yaparım”, “Partimin çaycısı bile olurum” nutukları atmayan neredeyse yoktur.
İlçe Başkanı denilince, üç dönem milletvekilliğine yükselen Tülay Kaynarca'yı düşünmek gerek. Sadece AK Parti'nin değil Silivri'nin bence ilçe başkanlığı efsanesi Metin Karakaş'tır. Döneminin Belediye Başkanı Özcan Işıklar'dan bile yaptırım, hizmet ve yatırım hususunda üstünlük sergilediğini söyleyebilirim. O vakit, Hükümet ve İBB'nin AK Parti'de bulunmasının etkisini inkar edemeyiz ama sadece biriyle bile Karakaş aynı nüfuzu geliştirirdi zaten.
İddia ediyorum, elbette kanıtlama şansımız yok ama MHP'li Volkan Yılmaz, Silivri Belediye Başkanıyken AK Partili (genel iktidar ile siyasi birlik açısından) bir isimden bile daha fazla hükümet desteği kazandırdı ilçemize.
Yine henüz ispatı söz konusu değil ve belki çok erken ama MHP'li olarak CHP'li İBB üzerinde daha etkili bir varlık gösterdiğini konuşmayız gelecekte de umarım! Silivri adına çok yazık olmuş olur. Yanı başımızda Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün her hafta paylaştığı İBB, İSKİ, İSPARK destekli yatırımları takip etmek şahsen benim canımı sıkıyor. Niye birinden biri Silivri'ye yapılmıyor diye kafamda deli sorular, içimi kemiren bir endişe!?
Biz zıtlıkta sahip olduğumuz verimi uyumda kaybettiğimizi konuşmak durumunda kalmayız inşallah!
İlçe Başkanlığı konusuna dönecek olursak, gerek önümüzdeki erken genel, gerekse 2028'deki yerel seçim açısından siyaset sahnesi, hiç kuşkunuz olmasın, epey kızışacak. Vaziyet alın : )