MANTIK EVLİLİĞİ
Silivri Belediye Meclisi, Mart ayı ikinci oturumunu bugün saat 14.30’da Özcan Işıklar’ın Başkanlığında gerçekleştirecek.
Gündemin en önemli maddeleri Marmara ve Aydın Üniversitesi’ne daha önce tahsis edilen yerlerin birbirleriyle takası. Takas gerekçesini Işıklar, Aydın Üniversitesi’ne daha önce Gümüşyaka’da tahsis edilen yer ile ilgili açılan mera davasının yatırım sürecini uzatması olarak açıkladı.
Belediye Başkanımızın, muhalefet ile adım attığı son işbirliği girişiminİ üniversite kararına bağlayıp samimiyetini sorgulayanlar var. Haklı da olabilirler. İktidar ile muhalefet arasında bir ‘aşk evliliği’ olmaz olsa olsa ‘mantık evliliği’ gerçekleşebilir. Bizi, yani kamuoyunu ilgilendiren bu evliliğin oluşum şartlarından ziyade doğuracağı sonuçlardır.
Silivri’ye üniversitelerin geliş sürecini hızlandıracak işbirliğin samimiyeti, samimiyetsiz davranan tarafların derdi olmalı ancak. Sonuçta bu bir anlamda Silivri’ye hizmet etme konusundaki içtenliği de ortaya koyar. Muhalefet de en az iktidar kadar elinden geleni ortaya koymak zorundadır. Elinden geleni diyorum. İktidarımızın da muhalefetimizin de her karar aşamasında yapacakları yetki sınırları ile kısıtlıdır.
“Ak Parti Silivri’ye ne yaparsa Özcan Işıklar yaptı sanılacak” kaygıları yersiz. Geçen dönem Ak Parti dünyaları yaptı da ne oldu? Özcan Işıklar hiç bir şey yapmadan iktidara mı gelmiş oldu?!
Halka hizmet ederken, siyasetçiler bazı hüsnü kuruntular özellikle de tersi pis olan hesaplardan kurtulmalı. Sözünü ettiğim kaygılarla Silivri’ye bakmak, yanlış bir bakış açısı.
Siyasetçilerimiz ağız birliği etmişçesine ‘Silivri kısır kavgalardan çok şey kaybetti’ söylemini tekrarlaya tekrarlaya içini boşalttı. Kavgayı aleni değil de gizlice sürdürdüğünüzde bir şey değişmiyor. Zararı Silivri kadar size de dokunuyor. Kavgayı alenen yapanlar belki avantajlı bile. Söyledikleri ile yaptıkları arasındaki farklılığı güven kaybıyla ödemek zorunda kalmazlar.
Partiler arasında duygusallığın belirlediği rekabetin ortadan kalkmayacağını pek ala biliyorum bunu da kimseden istemeye hakkımızın olmadığının da farkındayım. Mantığınız ile hareket edin diyorum. Büyük ve olumlu düşünün.
Hesap kitap, ölçme biçme işinden pek anlamam ama Silivri’ye gelecek üniversitelerin yolunu kısaltmak, hızını arttırmak konusunda meclis siyasi kaygılardan arınarak, temsil ettiği kesime sorumluluk bilinciyle hareket etmeli.
İktidar ile muhalefet arasında işbirliğin başrolündeki isimler Özcan Işıklar ve Metin Karakaş’ın kendi cephelerine bunun izahatını yapmakta çektiği zorluğu tahmin edebiliyorum. İki tarafın kavgasıyla beslenen ve her defasında “daha fazla çarpışma ve kan” görmek isteyen kesimlerin varlığını göz ardı edemeyiz. Bir tarlaya tohum atarken dikkat etmek gerekir.
Sözünü ettiğim ikili eğer Silivri yararına doğru bir iş yapma derdindeyse dönüp önce kendi arkalarındaki insanları bu konuda ikna edecek. En azından deneyecek. Zorla hiçbir güzellik olmaz zaten!
Işıklar iki yıldır muhalefete saldırıyor aynı politikayla onlar da karşılık veriyor. Dönün bir geriye bakın bakalım kim ne kazandı? Hepimiz kaybettik!
İktidar ile muhalefet arasında yaşanan değişimi olumlu buluyorum. Daha önce de bunun denendiğini biliyorum. Bu kez girişimde bulunmuş olmak yetmez, devamını getirmek gerekiyor. Birinin diğerinden istediğini aldıktan sonra sırtını dönmesi etik değil. Bununla birlikte böyle bir ilişki tarzının olumlu sonuç vermesi imkansız.
Silivri çıkarlarının siyasete alet edilmemesi hepimizin hayrına olacak! İlçemizde imar durumu gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanan duraksamalar ekonomimize kar kaybettirdiği sürece sonuçlarını siyasiler oturup bir düşünsün özellikle iktidar olanlar!
SÖNMEZ’DEN AÇIKLAMA
Dünkü köşe yazıma istinaden arayan Eczacı İlknur Sönmez, en kısa zamanda parti çatısı altında aday adaylığı ile ilgili kamuoyunu bilgilendireceği bilgisini vermiş. Dün eleştirdiğim aday adaylık açıklamasını da sürpriz, sakıncası olmayan bir hareket olarak tanımlamış. Partisinin belediye başkanı farklı bir şey söylemesi de uygun olmazdı zaten.
GÜNÜN SÖZÜ
"Herkesin üç kişiliği vardır: Ortaya çıkardığı, sahip olduğu, sahip olduğunu sandığı. " Alphonse Karr ve "Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur. " Voltaire
Hangisi günün sözü olsun karar veremedim ikisi de olsun…
İyi hafta sonları
