Cemil Kenar

Mazinde bir tarih yatar

Tarih deyince insanların aklına gelen savaşlar, devletler, antlaşmalar biraz da ulusal kahramanlar ve yakınlarının yaşam hikâyeleri olur.
Oysa devletler, yöneticiler, soylular, zenginler kadar bazı yönetilenler işçiler, köylüler, sıradan yaşama sahip olanlar da tarih açısından önemli olabilir.
Mesela öyle aile hikâyeleri vardır ki pek ok romana filme konu olmuştur. Tarihte gördüğümüz en güçlü imparatorlukların çoğunun kökü bir aileye dayanmaktadır.

Bir Aile hikâyesi sadece aileyi değil aynı zamanda toplumsal değişimi, sosyal tarih araştırmalarının önemli bir boyutunu anlatır.
Köklü ve varlıklı Aileler yaşadıkları semtleri ihya eder, toplumun değerlerine sahip çıkar, korur geleceğe aktarır.
Aile tarih çalışmaları dünyada yaygınken bizde oldukça sınırlıdır.
Bunda ailelerin günlük hatırat tutma alışkanlıklarının olmaması ve arşiv kayıtlarına ulaşım zorluğunun etkisi olabilir ancak bu aileler toplum tarafından bilinmeyi kayıt altına alınarak tanıtılmayı hak ediyor.

Silivri tarihiyle ilgili ilk çalışma Dr Cemal Kozanoğlu tarafından yapılmış. Ardından kısmen de olsa Yılmaz Kandemir'in albümleri, Ufuk Bek'in futbol tarihi ve Özcan Işıklar'ın Bir Şehir Monografisi adıyla kitaplaştırdığı Prof. Dr. Tayfun Akkaya'nın Silivri tarihine ilişkin çalışması var.
Bunlarda aile hikayelerinden pek bahsedilmiyor ama bu kasabanın bir mübadele tarihi, Böcekhane Sokağı, Ortaköy Şarabı, Silivri Yoğurdu var.
Aşçıları, esnafları, iş adamları, siyasetçileri, eğitimcileri, idarecileri, sporcuları, çiftçileri, kâhyaları, ağaları, beyleri burada yaşayan binlerce insana dokunan köyden kentte dönüşen sosyal yaşama etkisi katkısı olan Silivri'nin ekonomik sosyal kültürel gelişmesine damga vuran aileler var.
Bunlarla ilgili bir çalışma yeni kuşaklar için ilham verici olabilir.
Fakat, nedense sadece herhangi bir alanda sponsor lazım olunca hatırlanıyorlar!...

Ayrıca belediyenin yayınladığı Bir Şehrin Monografisi kitabında 2 Mayıs 1910 tarihli belgede, “Silivri, Çatalca ve Büyükçekmece Kasabalarının elektrikli tramvay ve aydınlatma talebi” o günkü durum için müsait değil ancak ileride nüfus, ticaret, ziraat artışına göre tekrar değerlendirilecek deniyor.

115 yıldır devam eden bu değerlendirmenin akıbetini merak eden hiç kimsenin olmaması ilginç değil mi?
Peki, bir kolu Danamandıra'dan geçen yaklaşık 1600 yıllık tarihi su yolu kanallarının üstüne taş ocakları açıldığını, rüzgar gülleri dikildiğini ve kapasite artırımı ile tarihsel yapıların yok olma hikayesiyle karşı karşıya kaldığını biliyor musunuz?

Bilmiyorsanız gidin Danamandıra Muhtarının yeğeni size anlatsın.
Ali Korsan ile kapasite artırımı ile ilgili ÇED toplantısı için gittiğimizde tanıştık. İtfaiyede çalışan sıradan bir yaşamı olan köylü kardeşimiz ancak son derece meraklı ve çevreye inanılmaz duyarlı.
Araştırmış, soruşturmuş dünya çapında araştırmalarla belgelenmiş ve akademik çalışmalara konu olmuş bu tarihsel hazinenin hikâyesini anlatıyor.

Vize'den başlayıp Istrancalar'dan gelen Danamandıra, Gümüşpınar, Karamandere, Akalan, Kalfaköy, Kurşunlugerme'den geçip Alibeyköy'e kadar izlenebilen İstanbul'un Sarnıçlarına su taşıyan yaklaşık 250 KM'lik ve yaklaşık 1600 yıllık suyolu kanalları söz konusu.
Bu bölgede bir de Silivri'den başlayıp Karacaköy'e uzanan Anostosios Surları var.
İnanılmaz değerli bir tarihsel mirasın üstünde yaşıyormuşuz…
Farkında olmak yapılarıyla, doğal kaynaklarıyla, florasıyla, habitatıyla korumak gerekir ve Umut kardeşimiz tek başına bu konularda inanılmaz gayret sarf ediyor.
İlgili yetkililerin onun gibi düşünmelerini beklemiyoruz ama biraz düşünmelerini istiyoruz ve onun için hatırlatıp soruyoruz.

Bu Turizm Tanıtma Dernekleri, Kültür Müdürlükleri, Kent Konseyleri neden var?
Ne iş yapıyorlar?
Mesela kamusal yararların söz konusu olduğu bir etkinlikte dayanışma gerekirken kent konseyi yönetiminin onların reklamını mı yapacağız diyerek Çevre Derneğinin flamasıyla rozetiyle resim vermekten kaçınması dernek üyelerinden uzak durması nasıl açıklanabilir?

Getirdiği suyu kana kana içip boğazı kuruyana kadar sana sallayanlara aldırma Arif Abi!!!
Kişiler ve olaylar dünyanın ırzına geçenlerin dünyasında garip küçük bir varlık kazanıyor olabilirler!...
Belki de birlikte karar alacağız birlikte yöneteceğiz fikrine katılmıyorlardır!...

 

YORUM YAP