2022'ye dalmadan önce 2021'in Silivri'sine dair birkaç not daha düşelim istedim… Önümüzdeki günlerde konuşmaya devam edip, gelecekte daha çok konuşacağımız konuların gündeme ekilen tohumları değinmek istediklerim bir bakımıyla da…
Silivri Belediye Meclisinde geçen yıl ortaya çıkan tablonun ayrıntılarına biraz bakmakta yarar var.
CHP ve MHP'de Grup Sözcüleri değişikliği oldu.
Melih Yıldız, riskli ama bence kazançlı çıktığı bir adıma imza attı. CHP'nin potansiyel belediye başkan aday adaylarından biri olarak hem geçmiş dönemin yükünü sırtlamak hem de iktidarın gücü karşısında dik durabilmek zor bir işti. Yıldız, bocalama dahi yaşamadan güzel bir başlangıç yaptı. Yıldız'ın Grup Sözcülüğü CHP'nin muhalefetine farklı bir soluk kattı.
MHP de Grup Sözcülüğünde değişime gitti. Ama onlarda sonucun pek başarılı olduğu söylenemez. Gökalp Kalaycı'nın iyi niyeti hatta içtenliği çok kıymetli olabilir ama etkin bir siyasi argüman teşkil edemedi. Hele ki Sultan Aşkın gibi bir evveliyattan sonra MHP, meclis üyeleri kanadında geri adım attı. Başkan Yılmaz'ın varlığı ve çalışmaları ihtiyaç hissettirmese de fazla siyasi etkinliğin göz çıkarmadığı gerçeği de yadsınamaz.
AK Parti Grup Sözcülüğünde Filiz Güler ile devam ederken, keşke O da bu hususta partisinin tercihine daha fazla artı değer katabilseydi. (Meclisin tek kalan kadın sözcüsü için daha güzel şeyler yazmayı çok istiyorum, siyaseten vermiş olduğu emek dışında sırf kadın olması bile bunun için kafi ama Filiz Hanım'ın da daha işe yarayan bir çaba ortaya koyması gerektiğini söylemeliyim…) AK Parti'nin meclisteki durumu ne muhalefet ne iktidar olamamalarından iki arada bir derede vaziyette tamam kabul… Ancak bu daha derli, toplu sözcülük ihtiyacına mani değil hatta daha da büyük ihtiyaç. AK Parti saflarında bu dönem yıldızı parlayan Celalettin Yazıcı, bildiğimiz ve giderek açılım sergileyen Sami Barlas'a ilaveten Salim Çavdar etkisini de belirtmek isterim. Ömer Tekin'in parlamalarını özledik demeyeceğim ama sanki bir boşluk mu oluştu ne? Mustafa Çolakoğlu ataklık ve çıkışları ile varlığını daha çok hissettirdi.
Partilerin meclis kadrolarına dönecek olursak…
MHP'nin tek kadın meclis üyesi Sultan Aşkın'ı daha aktif ve yetkin değerlendirmesi yararlı görünüyor.
CHP'deki Bora Balcıoğlu gerçeği, geçmişi, beklentisi var bir de…
Perde arkasında Balcıoğlu ile Melih Yıldız arasında var olan bir başkan adaylığı yarışının adını koyacak olursak Grup Sözcülüğünün ikinci isme avantaj kazandırdığını belirtebiliriz. Balcıoğlu'na irtifa kaybettiren sadece bu değil Yıldız'ın siyasi duruşundaki istikrarın da güven kazanmasında etki olarak öne çıktığı aşikar. Pek çok siyasi kulis tartışmasında Balcıoğlu daha çok sevilse de güvenilir bulunma noktasında Yıldız öne çıkıyor. Siyasette seçmen sevdiklerine mi, güvendiklerine mi daha çok prim verir alın size gül gibi tartışma konusu?
Meclis grupları üzerinden konuşmak gerekirse CHP'de de AK Parti'de de bir parçalanmanın etkisi söz konusu. MHP az kişi olmasının bu açıdan olumlu etkisini yaşıyor. Çok olan çok parçaya, az olan az parçaya bölünebiliyor; siyaset değil, matematik kuralı : )
BİR DE KISACA İLÇE BAŞKANLIKLARINA GÖZ ATALIM…
CHP'de Berker Esen çalkantıların ardından bazı şeyleri yerli yerine oturttu. İBB'de iktidar olmanın zorluğu örgüt ve başkanı için, yerelde muhalefet olmaktan daha ağır bir sorumluluk getiriyor.
AK Parti'de Mutlu Bozoğlu aslına bakarsanız çok istikrarlı ne bir tık üste ne bir tık alta aynı çizgide varlığını devam ettiriyor. Genel rüzgarın aleyhine esme şiddeti arttıkça yapabilecekleri giderek kısıtlanıyor. (Bu arada Ocak sonunda yine İstanbul ilçelerinde büyük bir değişik beklentisi konuşuluyor, Silivri'yi de etkisi altına alacağı öngörüsü ile… Bozoğlu bunu da atlatırsa top atılsa devrilmez artık : )
MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın… Yerel iktidarın ‘kilidi' konumundan sonra bizzat ‘kapısı olma' tecrübesinde, denge sağlayıcı olarak önemli bir misyonu yerine getiriyor. MHP teşkilatının vitrini belediye çalışmaları. Çalışmalarda da hiçbir noksanlık yok, fazlasıyla yol alınıyor… Denge ve stratejik konumlanmalarda, yaklaşımlarda bir bakış açısı iyileştirmesine gerek var mı? Bence var. MHP'nin klasik yöntem ve anlayışı için Silivri için zorlayıcı, iktidarları için kısıtlayıcı olabilir. “Geçmez deme geçer. Her şeyin dönüşü var. Günahın bile affı var. Düzelmez deme düzelir. Geçmişin telafisi gelecektir” ne kadar güzel söylenmiş değil mi?
İYİ Parti…
Geçen birileriyle konuşuyorduk, MHP'li yerel iktidarımızın ‘eleştiri tahammülsüzlüğü' söz konusu olunca “Eskiden neler yazardık da karşılıklı tartışabiliyorduk. Şimdi açıklama yerine ‘kılıç kalkan' ekibi ‘savaş' ilamı ile devreye giriyor” diye güldük. Gülebildiğimize göre Silivri'de durum hala o kadar korkunç değil. Dağıtmayayım konuyu; MHP'nin eleştiriye değil, iktidara alışık olmadığından uyarıları kabullenmekte zorluk çektiğine kanaat getirdik. Kamusal bir göreviniz olmasa kim sizi niye iki de bir ikaz etsin!?
İYİ Parti'ye bağlayacağım… Genel rüzgâr avantajı ile yerelde çalışmaları için yelkenlerini şişiren partinin İlçe Başkanı Ahmet Refik Bek çok deneyimli bir siyasetçi. Siyaset enstrümanını çok iyi kullanmayı bilen bir politikacı. Bek'in şu aşamadaki sorumluluğu teşkilatını güçlendirmek ki bunu da ‘her yol mubah' deyip de yerine getirmesine ancak rakipleri itiraz eder. İYİ Parti İlçe Başkanının önceliği Türkiye veya Silivri değil diye suçlayamayız. İYİ Parti'ye Silivri ya da Türkiye'de iktidar görevi veririz işler o zaman değişir! İYİ Parti teşkilat yapısını göreve geldiği günden bu yana güçlendirdi mi Refik Bek, ama öyle ama böyle; güçlendirdi. Bana göre başarılı bir ilçe başkanıdır o zaman! Ne genel ne yerel iktidar gücünü arkasına almadan ortaya koyduklarından daha fazlasını yapabilen Bek'i yargılayabilir. Ben yargılayamam!
Herkese mutlu yıllar...