Sevginar Sali

Meclis üyeleri ile başkan arasına girilmez ...


Kısa (çok kısa) bir süre önce partisinin belediye başkanına muhaliflik sınırlarını zorlamak konusunda yazılarımda misafir ettiğim meclis üyesinin tarafıma sarf ettiği sözleri aktarıyorum: "Sen benim belediye başkanımı niye üzüyorsun!?”
"Ben üzerim, sen üzemezsin!” demek gibi bir şey işte… Bu ayrıcalığa o nasıl sahip oluyor da biz olamıyoruz bilmiyorum : )))
Sınırları zorlamasa da muhalefet etmekten çekinmeyen bir diğer meclis üyesi belediye başkanı ile saatlerce süren görüşmelerinde, konu olan olayda yaşadıkları sahiplenmeyi aktarıyor… Hey maşallah! (Bugün de arayıp "Bize mi geçirdin sen!?” diye sormaz inşallah! Yapmadım tabi öyle bir şey : ))
Başkan Bey mi? "Senin nasıl her şeyden bu kadar çabuk haberin oluyor? Sen mi örgütlüyorsun bu olanları?” diye ciddi ciddi şaşkınlık yaşıyor…
Nerede o günler : )))

***

Bazı şeyleri, kimi zaman bilmemeyi, duymamayı tercih ediyorum doğrusu… Ama paylaşan insanlara da "Anlatma” diyemiyorsun… Hem onların paylaşma isteğini geri çevirmemek adına, hem de mesleki merak…
Gazeteci mi, gazete patronu mu ikileminin yanı sıra; arkadaş mı, basın mensubu olarak mi insanlara yaklaşmam gerektiği konusunda kimlik bunalımı içerisinde kendimi giderek daha sık hissetmeye başladım… Nedeni benim onu da biliyorum… Şikayet değil, durum tespitinde bulunuyorum sadece.
Siyasetçilerin arasına girilmez… Özel bir bağı ile hayat veya görevleri birleşen kişileri de dinlemekle yetinmeyi bilmek bazen yeterli; her zaman müdahale çok doğru bir adım olamayabilir…
Kamuoyunu bilgilendirmek adına; Evet çok içinizde olabilirim… Ama bunu kötüye kullanmıyorum… Zaten sürece dahil olan herkesin bildiği bir şey…
Bir kişiyi ne kadar eleştirirseniz eleştirin, doğru veya haklı durumlarını görmezden gelmemek de çok önemli… Birini sevmeyebilirsiniz, hatta muhalifi de olabilirsiniz; ama haklıysa haklıdır. "Yiğidi öldür ama hakkını ver” deyiminin çizdiği sınırları gözetmek vicdani sorumluluğumuz; başkalarına değil kendimize karşı…
Dıştan gelen sorunlar içteki yapıyı her daim birleştirir bir kez daha emin oldum.
İnsanlara sizi anlamaları, bunun için çalışmaları konusunda fırsat vermeyi bilmelisiniz. Konuşarak anlaşamasanız bile karşıt olmanıza yol açan buzları eritebilirsiniz. Zaten aynı düşünmemiz şart değil, birbirimizi anlamak için çaba sarf etmek birlikte daha iyi yaşamamız adına zorunluluk…
Türk siyaset tarihine damgasını vuran "Ayşe tatile çıktı” parolasından sonra Silivri ölçeğinde "Hemşire tatile çıktı” yı benimseyin lütfen : ))) Evrene bir başıma yolladığım ve sonuç alamadığım mesajı güçlendirmiş olup beni çekilmesi zor gelen dertlerden kurtarmış olursunuz belki : )))
Dersimi aldım; meclis üyesi ile belediye başkanı arasına girilmez. Allah muhabbetinizi arttırsın : )))
Şaka bir yana konuşmaktan vazgeçmeyin! Kaldı ki kavga eden insanların birbiriyle anlaşma umudu varmış. O kaybolduğunda derin bir sessizlik ile anlaşmak umudunun sonu gelirmiş…

YORUM YAP