Şu bir gerçek ki; Türkiye'deki belediye başkanlarının çoğu, meclis üyelerinin niteliğinden şikayetçi.
Hemen "Bu ne yaman çelişki?" diyeceksiniz, öyle ya, o meclis üyelerini listeye yazan, yani meclis üyesini meclis üyesi yapan, o belediye başkanlarının kendisi değil mi?
Tam olarak öyle değil...
Haydi bir kısmı, bunu söylerken "Karşı taraftan" bahsediyor olsun, yani "Benim meclis üyem iyi de, diğer partilerininkiler kötü, yetersiz" desin.
Ama açık açık, kendi listelerinden şikayet edenler de var... Çünkü aslında o listeler, tamamen belediye başkanı tarafından yapılmıyor. Bunun "teşkilatta emekçi" olup da, örgüt tarafından ısrar edileni, genel merkezden ekleneni var, başka yere aday olup da kazanamayanı, aday olmak isteyip de yapamayanı, yani "teselli ikramiyesi" var, yerel dengeler güdülerek, hemşehri derneklerini, geniş kitleleri temsil edip de, "siyaseten, mecburen" yazılanı var...
Yani meclis üyelerini yazarken, belediye başkanı, neredeyse yarısıyla "kerhen" çalışacağı bir ekibi seçiyor. Bu ekip de haliyle, "indir kaldır" yapmaktan başka bir işe yaramıyor...
Büyükşehirlerin başkanları bu konuda daha da dertli. Çünkü onların bir listesi bile yok, meclisleri, diğer ilçelerin belediye başkanlarıyla, oy oranına göre belli bir formülle belirlenen ilçe meclis üyelerinden oluşuyor.
Eskişehir'in adı şimdiden efsaneleşmiş Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, bu konuda; "Büyükşehir Belediye Meclisi'ni de ayrıca halk seçmeli" diyerek feveran ediyor.
Büyükerşen, belki de büyükşehir belediye başkanı olmanın da rahatlığıyla, belki de "yukarıdan" manzarayı daha iyi gördüğü için, çok daha can alıcı bir tespitte bulunuyor; "Belediye meclislerine, şehire hizmet edeyim diye, Allah rızası için aday olanı bulamazsınız..."
(Ben, Silivri'de gördüğüm bir kaç istisnanın yüzü suyu hürmetine olsa gerek, bu sert söyleme katılmıyorum.)
Mahalli İdareler Derneği Başkanı Osman Usta, "Belediye meclis üyelerinin kalitelerinin arttırılması lazım. Onların aldığı kararların ceremesini belediye personeli çekiyor" diyerek bir başka noktaya işaret ediyor.
Yine eski Gaziantep Belediye Başkanı, eski Milletvekili, belediyecilikte efsane bir isim olan Celal Doğan da, meclis üyelerinden dert yanan başkanlardan biri...
Hem Celal Doğan'ın, hem Yılmaz Büyükerşen'in de aynı sözü söylediğini fark ettim notlarımı karıştırırken.
Haberin devamı 27.09.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…
