Uzun bir bayram molasından sonra tekrar birlikteyiz. Patronumun tavsiyesine uyup memleket ve dünya meselelerini büyük adamlara bırakıp yereldeki konulara bakmak istiyorum. Savaş ve terör çığırtkanlığı azaldığında tekrar düşünürüz. Bu gün müsaadenizle sadece şunu belirtmeliyim; Yurdum insanı tahsil, terbiye ve zeka seviyesi elverdiği ölçüde Ak Parti’ye ve liderlerine küfür etmeyi marifet saydığı sürece birlik ve beraberliğimiz mümkün gözükmüyor. Bu günlere gelebildiysek küfre maruz kalanların olgunluğundandır. Sabırları fazla zorlamamakta fayda var deyip geçelim.
Işıklar’ın belediye başkanlığı döneminin en ilginç meclisini yaşadık. Teori ile pratiğin, niyetin ve realitenin bu kadar çeliştiği bir başka meclis olabilir mi bilmiyorum? Ses tesisatı bile provakatörlerin eline geçmiş gibiydi. Başkanın mazbatasını ilk aldığında ‘’ haciz için klimaları sökmeye geldiler ‘’ sözünü hatırladım nedense. Klima ayar görevlisi bile geneldeki havaya uyup ne yapacağını bilemez haldeydi!
Tribünün en üst basamağından enseler haricinde gördüklerimi ve anladıklarımı sıralamaya başlıyorum efendim. Abarttığımı veya hata yaptığımı düşünenlerin yazımı okuduktan sonra kaydı baştan sona tekrar seyretmelerinde fayda var. Seyrettiklerinde ayna karşısında daha çok prova yapmaları gerektiğini de anlayacaklar.
Brüksel’deki toplantılarda Avrupa Birliği kararlarını bile etkileyebilen Başkan Işıklar ‘’uğraştırmayın beni ‘’ ayarındaydı. Aklı başındakilerle sohbet etmekten, deli doğrullarla uğraşmaya geçmek kolay olmuyor. Demokrasinin göbeğinden gelip antidemokratik davranışlar sergilemeyi adaptasyon sorunu olarak görüyorum. Komisyon toplantılarına katılmıyorum diyerek sempati topladığını düşünen başkan, ortak olarak alınan komison kararını meclisten önce değiştirme yetkisini kullanabiliyor. Bunu yapmayı normal kabul edebiliyorsa benim tercihim komisyonlara katılmasından yana olacak.
Ünal Doğrul bu dönemin en renkli meclis üyesi. Hakkında yazmadan önce sohbet etmek isterdim, bu güne kadar kısmet olmadı. ‘’Satılmış basın dört koldan saldırıyor’’ sloganı atmasından çekindiğim için görmezden gelmiştim. Son meclisin kimyasını bozan meclis üyesi olunca köşeme misafir olması şart oldu. Herkesten önce gelip oturduğu yeri değiştirince Sedat Bey’in, sonra yanına oturduğu Kırkıcı’nın, Işıklar’ın kimyasını bozmakla kalmadı, derdini tam olarak anlatamayan Ak Parti grubunun görevini üstlenerek onların da fabrika ayarlarını bozdu. Muhalefet konusunda Doğrul’dan geri kalmaları Işıklar’ın takdirini kazandı.
Uzaktan da olsa iyi tanıdığımı düşündüğüm Ünal Doğrul adamın adamı görüntüsünden kurtulabilirse Silivri’ye çok faydalı olacaktır. Söylediği doğrular daha bir anlam ifade edecek, kabul görecektir. Gereksiz ve anlamsız çıkışlar başkan tarafından refüze edilince hoş olmuyor. Yapana, yapılana yakışmıyor. Ünal Doğrul acilen doğrulmazsa yeni dönemin Kandemir’i olmaya aday . Tek farkı gideceği yer Ak Parti olmayacaktır.
Ak Parti Grubu ve sözcüsü ise evlere şenlik. Yapılanın ‘’siyasetin etiğine, komisyona ve siyasi partilere hakaret’’ olduğunu söyleyeceksin hem de hiçbir haklı talebin dikkate alınmadığı halde evet oyu vereceksin. Anlamak ve anlatmak çok zor. Kutsal bir konuda kutsal bir emir aldık, gerisi teferruat denirse haklılar. Silivrili 5 öğrenciye daha üniversite kapısını açmak daha kutsaldı diye düşünmeden edemiyorum. Pazarlık sonucu 10 öğrenci 5’e düşerse şaşırmayacağım. Işıklar tüm çabasına karşın hayır dedirtemeyince takdir etmek zorunda kaldı.
Rıfat Kutlu günden güne iyiye gidiyor derken nazar değdi. Kürsüden yaptığı konuşmayı hiç yakıştıramadım. Bir hatip diksiyonuna güvenerek bu kadar çok hata yapılır mı? Tam bir ağzından çıkanı kulağı duymuyor örneği sergiledi. 2015-2019 dönemi Stratejik Planı hakkındaki eleştirisini Adnan Hoca’nın kedicikleri espirisiyle özetlemesi tebessümle karşılanmış olsa da hoş olmadı. Buna mukabil Işıklar ‘’Birbirini aşağıya çekerek eşitlemek yerine, yükselterek seviyeyi yükselttiğiniz için teşekkür ederim. Meclisimizin eriştiği, bana gösterdiğiniz olgunluk için teşekkür ederim’’ sözleriyle minnetini ortaya koydu. Sonuç: Stratejik Plan oy birliğiyle geçti. CHP Grubuyla birlikte AK Parti Grubu da kedicik oldu!
Kedisiz kalın, üniversitesiz, hoşgörüsüz kalmayın.