Sevginar Sali

Medyanın etkisi

Dün sabah bir taraftan işe odaklanmaya çalışırken diğer taraftan Fox TV'de İsmail Küçükkaya'yı dinliyorum. İzleyenlerden gelen mesajları okuyor haber aralarında; takip edenler bilir. “Sabah sabah Tayyip Erdoğan'ı ekran yüzü yaptınız. Biz bu adamı izlemek zorunda mıyız!” diye sitem eden bir izleyicisinin gönderdiği mesajı okudu… Dün aktardığımız konuyla örtüştüğü için paylaşmak istedim. Az çok medya akımlarını bilen ve ilgilenenler bilir Fox ve İsmail Küçükkaya'nın her hangi bir siyasi parti değil vatan, millet, bayrak ve Atatürk bağlılığını, ortak değerlerimize saygısını…
Tayyip Erdoğan'ı seversiniz sevmezsiniz ayrı ancak Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ve saygı duymak zorundayız. Haber bültenlerinde akış da olayların önemi ve temelde protokol sırasına göre hazırlanır. Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM'de temsilcisi bulanan siyasi partilerin haberleri vs… Devamında gelen cinnet ve kaza haberleri benim en sevmediklerim : ( ama reyting açısından da bakıldığında en çok ilgiyle takip edilenler maalesef…
Silivri'ye dönecek olursak eşdeğer düzeyde akış söz konusudur. İşin başından konuyu ele alacak olursak gündemi belirleyen kişinin kim olduğuna medya tek başına karar vermez; sonuçlarla ilgilenmesi daha mantıklı. Halk bir karar verir belli siyasi partiler ve temsilcilerini yetkilendirir medya da sürecin akışını takip eder. Özcan Işıklar ise Silivri'nin belediye başkanı bunu medya değiştiremez belirleyen halktır çünkü… Ama Işıklar'ın yaptıkları ve Erdoğan'ın söylemleri ile alakalı algı düzeyinde etkin medya kuruluşları yönlendirici olabilir.
Bardağa dolu mu, boş tarafından mı bakacağınız bir yaklaşımdır… Bundan yola çıkarak değerlendirmesini yapar kişiler ve medya kuruluşları.
Kitle İletişim Araçlarının hiç biri var olan bir eğilimi değiştiremez, kararsızları etkiler en iyi ihtimalle. İyi, kötü yapma gücü de olanları gerçek şekilde yansıtma görevi olan medyanın inisiyatifinde değil.
Gazeteci istediğini yazma hakkını pek ala kullanabilir ama gerçeğe bağlı kalma hassasiyetini yitirdiği zaman inandırıcılığının dibe vurduğu işe yaramayanlar çukurunda bulur kendini. Bir de yasalar var uyması gereken tabi.
Bu kadar medya kritiği yeter herhalde : )
***
Dün 21 Mart Dünya Down Sendromlular Farkındalık Günü‬'ydü… Lions Leo Dernekleri Esen İbak Özel Eğitim ve İş Uygulama Merkezi öğrencileri harika bir iş çıkartmış. Kısa bir süre önce Silivri SİAD'ın basın toplantısında yansıyan öğrencilerin resimlerine baktığımda fiziksel özelliklerinin aynılığı yanı sıra hepsinin yüzündeki gülümseme dikkatimi çekti. Sanki Allah onlara hayata gülerek bakma yeteneğini eksiksiz ve bol miktarda vermişti. Belki yüzlerinin bizim gibi asık olduğu zamanları da var ama o gün konuklarını ağırlamaktan duydukları heyecan ve mutluluk eşsiz güzellikteydi. Hayat ışıkları daima açık kalsın, hiç sönmesin…

AŞIK VEYSEL'İN ANISINA
Aşık Veysel'in 43. ölüm yıldönümüydü dün… Hayata dair gerçeği eşsiz bir şekilde ifade ettiği türküsüyle analım mı?
Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın
Bende gülmedim yalan dünyada
Sen beni gönlünce mutlumu sandın
Ömrümü boş yere çalan dünyada
***
Sen ağladın canım ben ise yandım
Dünyayı gönlümce olacak sandım
Boş yere aldandım boş yere kandım
***
Bilirim sevdiğim kusurun yoğdu
Sana karşı benim hayalim çoğdu
Felek bulut oldu üstüme yağdı
Yaşları gözüme dolan dünyada
***
Ne yemek ne içmek ne tadım kaldı
Garip bülbül gibi feryadım kaldı
Alamadım eyvah muradım kaldı
Ben gidip ellere kalan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüne gelen dünyada

YORUM YAP