1960'lı yılların sonuna doğruydu Avrupa'da o zamanlar UEFA Fuar şehirleri kupası oynanırdı. Göztepe ile Altay bu kupanın müdavimleriydi. Ancak Adnan Süvari gibi bir futbol dehasının çalıştırdığı Göztepe bu kupada fırtına gibi eserdi.
Kadrosunda dönemin büyük yıldızları vardı. Kalesini Milli takımın değişmez file bekçisi Ali Artuner korurdu. Savunmasında Mehmetler doluydu. Özer ve Çağlayan defansın diğer isimleriydi. Nevzat Güzelırmak solhaftı. Forvet beşlisi unutulmaz armadaydı. Nihat -Ertan -Fevzi -Gürsel- Halil Göztepe yine o 1960'lı yılların sonunda İzmir'de İspanyol devi Atletıco Madrid ile oynayacaktı. İlk maçı 2-0 kaybetmişlerdi. Alsancak stadı hıncahınç dolmuştu. Göztepe oyuna çok hızlı başladı. Bir gol ardından ikincisi. Stat ayağa kalkmıştı. Son dakikalar oynanıyordu. Maç böyle bitse uzatmaya gidilecekti. Solaçık Halil Kiraz soldan bir top aldı yaklaşık 40 metreden müthiş bir şut attı. Top doksana takıldı.
Bu sefer İzmir değil Türkiye ayağa kalkmıştı. Maçı anlatan büyük usta Halit Kıvanç'ın şu sözleri hala çıkmaz ''Kaleci Sanroman Roma'ya kadar uçsa o topu çıkaramazdı''
İşte değil Türkiye Avrupa'yı bile titreten Göztepe zamanla bu gücünü kaybetti. 1990'lı yıllarda ikinci lige oradan da daha aşağılara kadar indi.
Sonra bir ara Altınbaş grubu kulübü satın aldı. Göztepe taraftarı o eski günleri özlüyor ve takımın Süper lige çıkmasını istiyordu.
O sıralarda kulübün çocukluğundan beri sıkı bir taraftarı olan Mehmet Sepil ODTÜ üniversitesinde inşaat mühendisliği okumuştu. Irak'ta petrol işine girmişti. Amerikalılar ve İsviçrelilerin yanında Türk işadamı Mehmet Emin Karamehmet ile birlikte çalışıyorlar ve güzel işler yapıyorlardı.
Sepil bunları bırakıp ülkeye döndü. Bir ara Japonya'ya yerleşmeyi kafasına koydu, sonra ondan da vazgeçti. Aklında Göztepe vardı.
2014 yılında 7,5 milyon dolar verip Göztepe'yi aldı. Ve Göztepe'nin 46'ıncı başkanı oldu. Göztepe Mehmet Sepil ve onun getirdiği Tamer Tuna ilk yıllarında zirve yaptı. Başarıdan başarıya koştu. Aradan 8 sene geçti. Geçtiğimiz sezon sonunda bırakmak istedi. ''Yoruldum'' diyordu. Ama İzmirli iş adamları onu bırakmadılar.
Şimdi kafasında hep bırakma düşüncesi var. Göztepe iyi yolda. Bakalım sezon sonuna kadar başkan Mehmet Sepil dayanır ve çok sevdiği Göztepe'sinde devam eder mi?
BÜYÜKLER FAL BAKIYOR
1977 yılında da böyle bir dönem yaşanmıştı. Fenerbahçe Beşiktaş ve Galatasaray ligde kaybolmuş ve finansal sıkıntı içine girmişlerdi. Beşiktaş 'Kibrit Çak' kampanyası yapmış ve rahmetli Erdoğan Demirören'den büyük destek almıştı.
Galatasaray'da tekrar başkanlığa rahmetli Selehattin Beyazıt getirilmiş ve para işleri biraz daha düzene girmişti.
Fenerbahçe'de rahmetli Emin Cankurtaran'ın başkanlığından sonra Ali Şen başkan seçilince ortalık toparlanmıştı.
Trabzonspor o yıl üç büyüklerin yokluğunu fırsat bilmiş ve ilk kez şampiyonluğa ulaşmıştı. Ancak yiğidin hakkını yemeyelim. Müthiş bir kadrosu vardı.
Kalede Şenol Güneş savunmada Turgay, Necati, Kadir ve Cemil. Orta sahada Bekir, Ali Yavuz, Serdar Bali, Ali Kemal, Necmi Perekli, İskender bulunmaz ''Hint kumaşı'' idiler.
Bu sezonunda o yıldan pek farkı yok.
Galatasaray getirdiği İspanyol hocadan pek mutlu değil. Beşiktaş hocası Önder Karaveli ile devam ediyor. Ediyor ama bir yandan da yeni hoca arayışı sürüyor. Fenerbahçe ise içler acısı. İsmail Kartal'a sezon sonuna kadar takım teslim edildi ama Kartal'ında ne yaptığı belli değil. Belli olan moralinin olmadığı ve konumunu pek benimsemediği. Löw'den henüz geçerli yanıt almadılar. Alsalar zaten Türk medyasından önce 'BİLD Zeıtung'un manşetine çıkar.
Diğer iki hoca daha istekli. Ama onlara da Ali Koç sıcak bakmıyor.
Yani anlayacağınız Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'dan bu sene pek bir şey çıkmaz ve koca bir sezon çöpe atılır gider.
Hoşça kalın.
