Ben Sayın Akşener'in ismini nehre atılan dinamite benzetiyorum. Hani nehre dinamit atarsınız da bütün balıklar ters dönüp suyun üstüne çıkar ya. Heh! İşte aynen o şekilde ne zaman bir ortamda Meral Akşener'in adı anılsa, sosyal medyada ki alanlarda adı geçse AK Parti'liler aynı o dinamit atılmış nehrin balıkları gibi su yüzüne çıkıp kendilerini belli ediyorlar. Sinirleniyor, söyleniyor hatta bazen bağırıp çağırıyorlar! Bunu neden yapıyorlar biliyor musunuz? Çünkü korkuyorlar. Hatta korkmaktan da öte, titriyorlar! Kimi AK Partililer de “Kala kala bu kadına mı kaldınız? Bu kadar mı umutsuzsunuz?” diye huysuzca homurdanıyor. Yok, kala kala buna mı kalmışız, yok başka umut yok muymuş? Eee iyi ya işte sevgili AK Partililer, madem Akşener'in başarısız olacağını düşünüyorsunuz, neden adını duyunca sinirleniyor, huzursuzlanıyorsunuz. Kolayca alt edebileceğiniz bir rakip daha geliyor diye sevinmeniz lazım.
Kimi AK Partililer işi bir adım daha öteye götürerek kadıncağızı bitirmek adına FETÖ'cü yaftası yapıştırmaya çalışıyorlar. İsterseniz daha düne kadar FETÖ örgütüyle en iç içe olan parti hangisiydi, hiç girmeyelim o konuya ne dersiniz?
7 Haziran 2015 genel seçimleri sonrası seçim hükümetine katılması için kim davet etmişti Meral Akşener'i? Yanlış hatırlamıyorsam o seçim 17-25 Aralık mevzularından sonra yapılmıştı. Şimdi şuna cevap verin, bu kadın FETÖ'cü ise niye davet ettiniz?
Dahası bu kadını Digiturk iptali gibi dandik bir sebepten dahi içeri alamıyorsanız bu kadın nasıl FETÖ'cü? Sevgili okuyucular, ben size AK Partililerin Meral Akşener'den neden bu kadar korktuğunu söyleyeyim. Efendim, AK Partililer karşılarında zayıf rakipler görmeye fazlasıyla alışmış. Artık halk arasında iyice AK Parti'nin “koltuk değneği” olarak kabul edilen Devlet Bahçeli, onca seçim kaybetmesine rağmen koltuğu bırakmamakta ısrarcı olan Kılıçdaroğlu, hemen bir yol yordam bulup kolayca içeri tıktığınız HDP'lilere benzemiyor değil mi Akşener? Kendisi dediğim dedik, mantıklı, sert ve delikanlı bir insan. Yani liderlik vasıflarına fazlasıyla sahip! Velhasılıkelam, bu kadın tabiri caizse dinsizin hakkından gelebilecek en muhtemel imansızdır! İşte korkuları bu yüzden…
Yurdun dört bir yanındaki MHP teşkilatlarında gerçekleşen onca toplu istifa Akşener'in yapabileceklerinin yalnızca ayak sesleridir. Gözlemleyebildiğim kadarıyla ülkücü camia tabında Meral Akşener'in getirdiği büyük bir heyecan ve hareketlilik var. Son referandumdan sonra apolitik kalmayı tercih etmiş kişiler dahi yeni parti teşkilatında görev almak için sıra bekliyor adeta! İnanın abartmıyorum, kendisi gümbür, gümbür geliyor! Bunca insan şartsız sualsiz bu kadının peşinden gidiyor. Türkiye siyasetinde önem teşkil eden pek çok ismin adının Akşener'in partisiyle anılmaya başlamasının da çalışmalara ivme kazandıracağı düşünülüyor.
Her şeyin ötesinde ülkede merkez sağın bölünmesine inanılmaz bir ihtiyaç var. Bu ülke yaklaşık 50 yıl boyunca merkez sağ'da minimum %5 üzeri tabanı olan 3-4 parti ile seçimlere gitmişken neredeyse son 15 yıldır merkez sağda tek partinin olması ve Türkiye seçmeninin %50'sinden fazlasının merkez sağ seçmeninden oluşması ne kadar facia bir eksikliğin var olduğunu gösteriyordu. Akşener'in yalnızca bu açığı kapatması ve oyların dengelenmesini sağlaması ihtimali bile destek vermek için yeterli bir sebep.
Partinin Silivri teşkilatında rol oynaması düşünülen bazı isimler siyasi kulislerde çoktan konuşulmaya başlandı bile. Son dönemde Akşener ile anılan bazı Silivrili isimler şöyle; Ozan Ersaraç, Hayati Arkaz, Mustafa Arkaz, Ali Korsan, Halide Avlu ve ismi henüz saklı tutulan MHP'nin eski Silivri ilçe başkanlarından biri. Bu kişiyle ilgili henüz tek bildiğim bunun Şenol Türkyılmaz olmadığı. Tabi kimler Akşener'den yana saf tutacak kimler karşısında yer alacak şu zamanda söylemek güç, bunlar yalnızca son dönemin kulislerinde adı Akşener ile yan yana gelen bazı isimler.
Ve bu gün o parti kuruluyor. Bu gün belki de cumhuriyetimizin sıkışıp kaldığı zorlu süreçten kurtulmasını sağlayacak gücün doğduğu gün olabilir. Bu gün belki de ileride tarih kitaplarına girecek kadar önem arz eden bir gün olabilir. Size şu kadarını söyleyeyim, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını gördüğümden beri ilk kez geleceğe dair bir umut yeşeriyor içimde...