Hasan-Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi öğrencileri, düzenlenen 9.Geleneksel Meslek Tanıtma Günü etkinliğinde çeşitli meslek temsilcileriyle bir arayagelerek bilgilendi.
Hasan - Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi'nde 16 Kasım 2016 tarihinde Geleneksel Meslek Tanıtma Günleri etkinliğinin 9.'su düzenlendi. Ahmet Aksünger'in müdürlüğünde okulun Psikolojik Danışmanı Serhat Epözdemir, Kulüp Danışman Öğretmenleri Saliha Demir ve Fikriye Tunçel'in organizesinde, 11 ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik etkinliğe şu meslek temsilcileri katıldı; Abdullah Özer (Hakim), Ayla Memiş Ufak ( Diş Hekimi), Necmi Yarış ( Doktor), Simge Kandemir Kesen (Mali Müşavir), Seçil Taşkın Dolu (Mimar), Sevginar Sali (Gazeteci) ve Sultan Aşkın (Avukat).
DEMİR: UMARIM YOLLARINI AYDINLATIRIZ
9. Geleneksel Meslek Tanıtma Günleri etkinliği, Kulüp Danışman Öğretmenlerinden Saliha Demir'in açılış konuşmasıyla başladı. Vakit ayırıp etkinliğe katılan konuklarına teşekkür eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençlerimiz, yarınlarımızın teminatı. Meslekler konusunda tereddüdü ve kaygıları olan arkadaşlarımız var. Kafasında çok net belirleyenler de var. Belirleyenlerin sonradan karşılaşacaklarını sizler aracılığı ile dinlemeye çalışacaklar. Soru işareti olanlar da doğru bir rota belirlemeye çalışacak. Umarım onların yollarını biraz daha aydınlatabiliriz.”
KESEN: İŞ TAKİBİ YAPMAK VE TİTİZ ÇALIŞMAK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Demir, daha sonra sözü konuklarına bıraktı. Mali Müşavir Simge Kandemir Kesen, önce kendini tanıttı, aldığı eğitim ve yaşadığı süreci, mesleki ortamını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversite 4 sene, mastır 2 sene, stajerlik 3 sene (yüksek lisanslı olduğum için iki seneye düştü) yine de epey uzun bir süre. Sınavlar bittikten sonra ruhsat başvurumuzu da yaptıktan sonra Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik unvanını kazandık. Hukuk, İşletme, İktisadi Bilimler fakülte mezunlarının başvurabildiği bir iş yapıyoruz. Sonradan bu işi yapma kararı alan mühendisler veya dört yıllık herhangi bir fakülte mezunları da bizimle alakalı bölümlerde mastır veya doktoralarına devam ediyorlarsa eğer onlar da bu sınavlara katılma hakkına sahip olacak. Bağımlı ve bağımsız çalışabiliyoruz. Bağımlı; bir iş verene bağlı olarak belirli bir maaş karşılığında sadece o firmaya ait mali verileri imzalama yetkisine sahip kişilerdir. Ben bağımsız çalışanım, kendi iş yerimde çalışmaktayım. Tek değil, birden çok firmanın muhasebe kayıtlarını tutmak onlara danışmanlık, gerektiğinde denetim yapmak gibi yetkileriniz var. Ofis ortamında çalışmayı seviyorsanız, iş takibi yapmak ve titiz çalışmak bizim için çok önemli.
Sayılarla uğraşmayı sevmek gerekiyor. İşyeri sahiplerine bir takım raporlar hazırlıyoruz. Analizler yapıyoruz. Vergi ve ticaret hukuku da bizim mesleğimizin içine giriyor. Mesleğimiz bir harman; hem sayısal hem sözel yeteneğiniz kuvvetli olmalı.”
SALİ: FARK YARATMALI VE YAPTIĞINIZ İŞİ SEVMELİSİNİZ
Gazeteci Sevginar Sali, öğrencilere kendini tanıttı ve şöyle konuştu: “Çok bilinçli bir tercih yapmadım. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo –Televizyon - Sinema bölümü mezunuyum. Bölümlere şöyle bir baktım Hukuk, Uluslararası İlişkiler derken bu bölüm bana en eğlenceli geldi. İyi ki de seçmişim. Okulu bitirip çalışma hayatına atıldığımda teoriyle pratik arasındaki farka alışana kadar ufak çaplı bir şok yaşadım. Evet, bir bölüm seçiyor ve bir okul okuyoruz ama geri kalanı tamamen sizin elinizde. Çağımızın gençleri o kadar bilgililer ki bugün size ne anlatırım diye çok düşündüm. Herhalde tecrübelerimizi paylaşmalıyız. Hangi bölümü seçerseniz seçin okuduğunuz bölümde mesleğinizi yapmak Türkiye'de çok zor bir şey. Öyle bir şansınız varsa okulunu okumuş olarak da çok çalışmanız gerekiyor. Bir yerlere gelebilmek için çok emek sarf etmelisiniz. Fark yaratmalısınız. Sizin gibi aynı bölümden binlerce kişi mezun olup aynı iş için başvuruyor. Kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Kişisel özelliklerinizi ve farkınızı ortaya koyacak beceriler elde edin. Aldığınız eğitim ve bitirdiğiniz kurslar bizi bir adım öne taşır ama başarı süreklilik ister. Devamlı bir gelişimi benimsemelisiniz. Ve en önemlisi yaptığınız işi sevmeniz yazım. Sevmezseniz kendinizi başarısızlığa mahkûm etmiş olursunuz. İşinde mutsuz olan bir insanın özel hayatında da mutlu olma şansı yoktur. Risk alın, heyecanlara kapılın.
Çok monoton yaşarsanız o da bir süre sonra sizin yaratıcılığınızı öldürür. Ben Radyo-Sinema-Televizyon Bölümü mezunuyum ama gazetecilik yapıyorum. Seviyorsanız çalışıp çok da başarılı olabilirsiniz. Gazetecilik bir yaşam tarzıdır. Sadece bir iş olarak bakarsanız kendinizi tam olarak veremezsiniz ve istediğiniz duyguyu yaşayamazsınız. Sürekli yeni olaylarla karşılaşıyor, kesinlikle sıkılmaya vaktiniz olmuyor. Yorucu ama bir o kadar da keyifli bir meslek.”
DOLU: SANATSAL YAPISI OLAN VE MATEMATİK ZEKÂSI GEREKTİREN MİMARLIK ÇOK GÜZEL BİR MESLEK
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu ve Restorasyon bölümünde yüksek lisans yapan Mimar Seçil Taşkın Dolu, sözlerine şöyle devam etti: “Mimarlık, çok güzel bir meslek. Diğerlerinden çok farklı, çünkü sanatla alakası var ama matematik zekâsı da gerektiriyor. Bizim zamanımızda bilgisayar yoktu. Çok değişimler oldu. Biz de çalışmalarımızda değişimlere ayak uydurmak zorundaydık. Silivri'de serbest mimarlık bürosunda çalışıyorum. İstanbul'da büyük şirketlerde çalışma imkanı var. Bu mesleği tercih ederken teknolojiyle iç içe olmanız gerekecek, sevmeniz gerekecek, çizim yeteneğinizin olması gerekiyor. Resim yapabilmek de büyük bir artı olur. Çok fazla konuda bilginizin olması gerekiyor. Bir mühendis gibi demir ve beton hesabı bilmeniz gerekirken, onları bir birine ayarlamanız ve koordine etmeniz gerekiyor. Mesela bir inşaatta koordinasyonu sağlayanlar mimarlardır. Mimarlar bütün mühendisleri birbirleriyle koordine etmek zorunda. Mimarın çizdiği projeyi bütün mühendisler hep birlikte yapıyor.”
ÖZER: MESLEK SEÇİMİMİZ, İNSANLIK ONUR VE ERDEMİMİZİ ÖLÜMSÜZ KILMANIN BİR YÖNTEMİ
Hakim Abdullah Özer, sözlerine rütbelerin ve makamların en büyüğünün insanlık onuru ve erdemine sahip olmanın olduğunu dile getirerek başladı ve şöyle devam etti: “Bence insan olmakla seçilebilecek en güzel mesleği, mesleklerin anasını seçmişsiniz. İnsan olmanın tadı nasıl başlar? Her insan ölümsüz olmak ister. Ölüm, hepimizin malumu. Ölüm karşısında bizi mutlu edecek olan ölümsüzlüktür. İnsanlık onur ve erdemimizi ölümsüz hale getirebilmenin bir yöntemi de meslek seçimimiz. Tarihe iz bırakanlar, yaptıkları eserlerle ölümsüzleşmişlerdir. Mustafa Kemal Atatürk, Mimar Sinan ve birçok kişi eserleriyle ölümsüzleşti. İşte meslek seçimi de bu noktada çok önemli.
“MESLEĞİMDE YAŞADIĞIM HAZZIYAŞAMANIZI İSTERİM”
Hukuk Fakültesi mezunuyum. Lisede okurken de hakim olmayı arzuluyordum. Fıtratım bunu gerektiriyordu. Dört çocuklu fakir bir ailede yetiştim. Daha küçük yaşlarda fıtratımız bunu zorluyor. Hakimlik sınavını ardından yeterlilik sınavını geçtik. Yaklaşık 18 yıldır hakimlik yapıyorum. Silivri'de Ağır Ceza Mahkemesi Başkanıyım. Makam ve mevkiler devletin ve milletin emaneti. Ben mesleğimle ölümsüzleşmek istiyorum. Çok onurlu ve güzel bir meslek. Bakmayın son zamanlarda çok tartışılır hale gelmesine. Mağdur olmuş bir insanı yasalar çerçevesinde rahatlatmak, devlet adına adaleti sağlayarak onu onların gözünde görmek dünyanın en keyifli işidir. Hevesiniz varsa, yaratılışınıza uygun olduğunuzu düşünüyorsanız tavsiye ederim. Her meslek kutsaldır ancak benim mesleğimde yaşadığım hazzı yaşamanızı isterim.”
AŞKIN: AVUKATLIK ZOR BİR MESLEK, ARZU EDEREK SEÇMENİZİ ÖNERİRİM
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Avukat Sultan Aşkın kendini tanıtarak başladığı konuşmasında mesleği hakkında şu bilgileri paylaştı: “Özellikle İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini çok arzu ediyordum. Bilinçli bir seçimdi. Ailemde üçüncü avukatım. Onların mesleki faaliyetlerini görünce çok istedim. Dışarıdan çok havalı bir meslek olarak görünüyor. Çok etik değerlerden değil de, toplumun verdiği konum gereği tercih ettim. 2002 yılından bu yana serbest avukatlık yapıyorum. Zor bir mesleğimiz var bu yüzden arzu ederek seçmenizi öneririm. Sadece maddi gelirlerine bakıp sosyal statüsüne tapılıp seçilecek bir meslek değil. Adalet dağıtan bir kurumun ayağısınız bu yüzden yaptığınız meslek çok önemli. Severseniz, kişilik yapınıza uygunsa keyifli olur. Hukuk fakültesini istememe rağmen fen bölümü mezunuyum. Matematik yaparak diğer arkadaşlarımızı geçme şansımız vardı. Sosyal dersleri daha çok dershanede öğrendim. Okulu ikinci olarak bitirdim. Birinci olan kişi tıp bölümüne, ikinci olarak ben de hukuk bölümüne girdim. Tamamıyla sadece kanunları bilmeniz yeterli değil, matematik zekası gerektiren bir meslek. Önümüzdeki olaya kanunları uygulamamız çok önemli. Avukatlığın şöyle de güzel bir tarafı var kendi kararlarınızı kendiniz veriyorsunuz. Temsil etmek istemediğiniz herhangi bir davayı kabul etmeyebiliyorsunuz. Şu anda Türkiye'de ihtiyacın dışında mezun veriliyor. Bu da bir dezavantajdır. Yeni mezun olan meslektaşlarımızın daha rahat şartlarda çalışmasını engelliyor. Belki hiç tercih etmeyecekleri davaları almak zorunda kalıyorlar. Bu durum mesleğe zarar verebileceği bir seviyeye geleceği endişesi var.”
YARIŞ: İNANIRSANIZ GERÇEKTEN OLUR
Aile hekimi olarak çalışan Doktor Necmi Yarış da kendini tanıtarak, aldığı eğitimi anlattı ve mesleği hakkında şu bilgileri paylaştı: “Özgüveni olmayan kişiler, şu beş ayın içinde bir şey yapamıyorum diye düşünebilirsiniz. Hızlı Okuma Sistemi'nden yararlanabilirsiniz. Şu dönem çok aktif olmalısınız. Beyniniz aktive oluyor çünkü ulaşabileceğiniz mesleğe çok yakınsınız. Birçok şeyi öngörebilirsiniz. Çalışma sürenizi arttırabilir ve hızlı çalışabilirsiniz. O şekilde düşününün. Hedefinize şu an çok yakınsınız. İnanırsanız gerçekten de olur.”
UFAK: EL ÇABUKLUĞUVE BECERİSİ İLE İNSAN İLİŞKİLERİ ÖNEMLİ
İstanbul Üniversitesi Çapa Diş Hekimliği mezunu Ayla Memiş Ufak, kendini tanıtarak şu bilgileri verdi: “1993 Mezunuyum. 23 Senedir serbest Diş Hekimliği yapıyorum. Üniversitemiz 5 yıl. 5 Yıl Sonra serbest olarak çalışabiliyorsunuz. Sınava girerek uzman diş hekimi de olabiliyorsunuz. Seçimi siz yapacaksınız. Muayene ortamı çok daha rahat ve kolay tabi ki. Çalışma şartlarını siz ayarlayabiliyorsunuz. Devlet sektöründe çalışma saatleriniz biraz daha farklı. Bizim mesleğimizde el çabukluğu ve becerisi, insan ilişkileri çok önemli. Üniversitede derslerinizi düzenli çalışmalısınız. Gezmeler ancak hafta sonu olabiliyor.” Etkinlik soru ve cevap şeklinde devam etti. Öğrenciler, paylaştıkları değerli bilgiler dolayısıyla konuklara çiçek sunarak teşekkür etti.
Haber:
Renginar SALİ