Gerisi bildik hikâye...
Akla gelen ilk kelimeler; vefa, vefasızlık...
Aynı apartmanda oturduğumuz komşuları bile tanımıyoruz ki, mahalleliyi bilelim, selam verdiğimiz üç beş kişi, o da biraz mecburiyetten...
Yan dairede oturan komşumu emekli öğretmen zannediyordum, bir gün araba alım satımı için yolum notere düştü...
Komşum, notermiş!
Tesadüfen öğrendim...
Birbirimizden habersiz, yan yana yaşıyoruz...
Dertleşmeyi, insanlarla konuşmayı eskisi kadar sevmiyoruz... Açık etmiyoruz kendimizi, kim sorarsa duruşumuzu bozmuyoruz...
Sonra... Kolay unutuyoruz!
İşimize de geliyor unutmak...
Ortak menfaatler bitince, yok sayıyoruz... Unutunca sorumluluk hissetmiyoruz, hiç kimse için elimizi taşın altına sokmuyor, sorumluluk almıyor, ihtiyacı olduğunu bildiğimiz insanların telefonunu bile açmıyoruz...
Haberin devamı 10.08.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…