Sevginar Sali

“Meyve ağacı eken, gölgesinde dinlenir'

31 Mart yerel seçimlerinin ardından yerel yönetimin hemen hemen her kararı, icraatı, tutumu kendilerinden öncekiler ile kıyaslandı. Hafta sonu gerçekleştirilen 19. Kavaklı Yenici Mehmet Yağlı Güreşlerinin ardından da süreç aynı şekilde işledi.
Volkan Yılmaz'ın büyük emek, özveri, olağan üstü çaba, çalışkanlığı ile oluşturduğu yönetim algısı ve tarzını 5 aylık yeni bir oluşumla kıyaslamak bana oldukça acımasız geliyor. Bora Balcıoğlu, Volkan Yılmaz'ın döneminde yapılan yatırımlardan, hizmete, etkinliklere yayılan bir yelpazede daha fazlası ve iyisini yapmayı vaat ederek seçilmedi ki! Balcıoğlu verse verse yüzü gülen, her talebe olumlu karşılık veren bir anlayış sözünü verdi. Daha kaşının çatıldığını gören olmadı, kimseye henüz ters bir cevap vermişliği de yok, büyük bir hoşgörü ile seçildiği görevi yerine getirmek için çabaladığı ortada.
“Çok söz verdi tutmuyor” diyenler çıkıyor! O kadar sözün tutulamayacağını; isteyenler, seçimlerden önce buna inananların hiç mi suçu yok!?
Balcıoğlu'nun Domates Festivali'nden itibaren isimle kendinden önceki belediye başkanlara ağız dolusu teşekkür etmesini çok kıymetli buluyorum. Ondan önce kimse yapmadı, ama seçildikten sonra sadece kendinden olanlara değil, olmayanlara da hitap etmeyi başarırsa ve başarmak için çabalarsa, eminim ki siyaseten karşılığını görecektir.
Cumartesi günü Kavaklı'da yeni yönetimde de öncekilerde tekrar eden bir hata gözümü, ruhumu tırmaladı. Bir düzine meclis üyesi Belediye Başkanı etrafında kenetlenmiş, kahve molasında da halka karışmak yerine kendi kendilerine vakit geçirmeyi tercih ediyorlar. Kavaklı'da bir etkinlik var kaç kilometre uzaklardan gelen insanlar ama bölgenin halkı kahveden güreş sahasına gitmiyor! Biz yerel değerlerimize misafirlerle değil öncelikle kendi insanlarımızla sahip çıkmalıyız. Taşıma suyla değirmen döndürme çabası beyhude. Buna bu ve diğer özel etkinliklerimiz çerçevesinde çareler düşünülmeli.
Meclis üyesi sayısındaki çokluk bugünkü şartlarımızda iktidarın dezavantajı değil avantajına dönüşsün isteniyorsa Başkan Bey'in peşinde değil halkın içinde zaman geçirmeleri, bulundukları programlarda vatandaş ile kaynaşmaları, iletişim kurmaları daha yararlı olur.
Bir meclis üyesinin değeri Belediye Başkanına yakınlığı ile ölçülmez, hatta ona en yakınlar en tehlikeli, riskli durumdadır. Halkta karşılığı, niteliksel olarak değerli olan siyaseten kıymetlidir.
Kavaklı Hürriyet Mahallesi muhtarı Aysun Çeşmecioğlu'na ufak ama önemli bir parantez açmadan geçemeyeceğim. Yağlı Güreşlerin açılışındaki konuşması ile

Şenol Fidan, güreş ağalığı gibi önemli bir sorumluluğu, etkinliğe sayılı günler kala üstlenmiş bir isim. Sahip olduğu şartlar göz önüne alındığında, buna da şükür. 
Ez cümle; kendinizin çalıp kendi kendinize oynadığınız hiçbir oluşumda keyif vermez, anlam içermez. Başkan Balcıoğlu'nun seçim sloganı ve yönetim tarzı olarak formüle ettiği üzere gerçekten “Silivri birlikte güzel” ama bu sözde değil özde sağlanmalı. İktidarları iktidar yapan muhalefet ile bağlarıdır.
Bora Balcıoğlu, yerel yönetim düzeyi açısından Volkan Yılmaz'dan çok iyi bir miras devir aldı. Seçilmesindeki belirleyici faktör hizmet ve yatırım çıtasını yükseltmek değil olanı muhafaza etmek ve gülen yüzlü bir yerel yönetim.
Çok yolun başındayız ve umudumuz var tabi ki. Kimse annesinin karnından belediye başkanı doğmuyor. Bu işin bir okulu da yok, gerçi olsa ne olacak? Asıl öğrenilmesi gerekeni herkes gibi belediye başkanı seçilen de yaparak öğrenecek. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır! Balcıoğlu'nun tarzına en azından uzun zamandır aşinaydı Silivri halkı. Nasıl bir belediye başkanı olacağını o da yeni yeni belirliyor.

 

 

YORUM YAP