Milliyetçi Hareket Partisi Silivri Teşkilat Başkanı Zafer Yalçın, AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu'nun, sosyal medya hesabında yer verdiği, “Sene 1923 Yunanistan'dan mübadele ile Ülkemize gelen soydaşlarımız... Sene 2016 Suriye'den savaş nedeniyle Ülkemize gelen kardeşlerimiz... Bu ülke her mazluma, her mağdura kucak açmış koca bir medeniyettir. Bu ülkenin adı Kucaktır, Anadır, ANADOLU'dur... Bu kentin yerlisi, yabancısı, gelmesi yoktur. Bu kent kendisine, bayrağına, namusuna ve şerefine sahip çıkmış her vatandaşın kentidir. Hoş geldiniz! Sefa getirdiniz...” şeklindeki paylaşımını sert bir dille eleştirdi.
YALÇIN: KİŞİNİN SİYASİ KRİTİK NOKTALARI KURCALAMADAN ÖNCE İYİ TARİH BİLGİSİNE SAHİP OLMASI LAZIM
Açıklamasında siyasi kimliğinin yanı sıra Göçmen olarak da duygu ve düşüncelerini ifade ettiğini vurgulayan Yalçın, görüşlerini şöyle aktardı: “Öncelikle, bu ülkede bir kişinin bazı siyasi kritik noktaları kurcalamadan önce iyi tarih bilgisine sahip olması, hatta bu gibi konularda yorum yapabilmesi için de üst düzey devlet yetkilerine sahip olması gerekmektedir.
Son zamanlarda güzel Silivri'mizde yukarıda bahsedilen tanıma maalesef hiçbir şekilde uymayan kişiler, iç huzuru kaçırıcı söylemlerde bulunmaktadırlar. Bu kişiler ülkemizin son dönemde en büyük sıkıntılarından olan Suriyeli Arap sığınmacılar ile Lozan Anlaşması yolu ile ülkemize devlet tarafından getirilmiş olan Türk mübadilleri, aynı kefeye koymaktadırlar.
“MÜBADİLLER ZORU GÖRÜNCE ATA TOPRAKLARINDAN KAÇMADI”
Ancak bu talihsiz açıklama yapanlar önemli bir noktayı bilerek atlamaktadırlar. Çünkü Lozan Mübadilleri, Suriyeli Araplar gibi zoru görünce yüzyıllardır yaşadığı ata topraklarından kaçmamışlardır ve Lozan Antlaşması ile Türkiye sınırları içinde yaşayan Rum halkı ile ikamet yerlerini değiştirmişlerdir. Yani Rum halkı Yunanistan'a gitti, Yunanistan'daki Türk halkları da Türkiye sınırları içine çağırılmıştır.
Biz Lozan Mübadilleri böyle bir durumda gerekirse canımızı ortaya koyar savaşırdık.
“SURİYELİ ARAPLAR, OSMANLI İMPARATORLUĞUNU ARKADAN VURUP KENDİLERİNE BAŞKA BİR DEVLET KURDU”
Ayrıca Suriyeli Araplar Güneydoğu'da bilindiği üzere bazı yerlere devlet tarafından yerleştirilmiştir ve devlet tarafından bu insanlara maddi destekler sağlanmaktadır. Ama basına da yansıdığı üzere, tüm bu desteklere rağmen bu Suriyeli Araplar, gerektiğinde kişisel çıkarları için maalesef devletin güvenlik birimlerini dahi öldürmekten çekinmemektedirler. Ayrıca unutulmamalıdır ki Türkiye halkından daha çok değer verildiği açıkça gözüken bu Suriyeli Araplar, Osmanlı İmparatorluğunu arkadan vurup kendilerine başka bir devlet kurabilmişlerdir.
“MÜBADİLLER TÜRK VE SOYDAŞTIR”
Ancak gelin görün ki kendini siyasetçi zanneden Silivri'deki bazı kişiler tarafından, Osmanlı için ve bu kutsal vatan toprakları için gerektiğinde Avrupalara kadar seferlere katılan Şanlı Türk Ulusu torunları olan biz Lozan Mübadilleri ile yukarıda detayları verilen Suriyeli Arapları aynı kefeye koymak cüreti gösterilebilmektedir.
Çünkü hem Lozan Mübadilleri hem de Bulgaristan'dan, Arnavutluk'tan, Yugoslavya'dan ve diğer bazı yerlerden gelen göçmenler, "Türk ve Soydaş" insanlardır. Hem kültür, hem de örf ve adet olarak birbirine çok yakın topluluklardır. Ancak Suriyeli vatandaşlar, bu şekilde midir?
“O ZAMAN AYNI MADDİ VE MANEVİ DESTEKLER SAĞLANSIN”
Ayrıca mademki AKP İlçe Başkanı için Lozan mübadilleri de Suriyeli Araplar aynı kategoridedir, o zaman Silivri'deki mübadil göçmeni olan vatandaşlar da AKP'li yöneticilerden aynı maddi ve manevi destek koşullarını talep etmektedirler. Bahsedilen maddi ve manevi destekleri hatırlatmaya gelince;
- Her ne kadar inkâr edilmeye çalışırsa da Suriyeli vatandaşlara verilen aylık maaşlar,
- Başbakanımız tarafından açıklaması yapılan Suriyeli Araplara tanınan çalışma Hürriyet'i,
- Suriyeli Araplara gelince devlet tarafından karşılıksız olarak yapılan sağlık ve ilaç harcamaları, ama iş bizim Türk vatandaşlarına gelince de "almadığı sağlık hizmetine rağmen" çalışamayan vatandaşlarımızdan bile GSS adı altında paralar talep edilmesi,
- Bizim çocuklarımızın gerektiğinde sabahlara kadar ders çalışıp üniversiteye girme çabaları bir yana dururken, Başbakan tarafından Suriyeli Arap gençlere sınavsız üniversite hakkı tanındığının açıklanması,
- Ataları bu ülke için savaşmış birçok evsiz vatandaşımız dururken, Suriyeli Araplara geçici dahi olsa konutlar yapılması ve yemek ihtiyaçlarının giderilmesi,
Tekrar belirtmek gerekirse madem ki Sayın AKP İlçe Başkanı'na göre Suriyeli Araplar ile Silivri'deki Lozan mübadilleri aynı kategoride, o zaman yukarıdaki maddelere kendileri mantıklı cevaplar versin ki kendisinin ayrımcı ve provokatör bir zihniyete sahip olmadığını bütün Silivri halkı anlamış olsun!
“HADDİNİ BİLSİN”
Son sözümüz şudur ki; Bizler gibi savaştan hiçbir zaman kaçmamış Türk soyları ile Osmanlıyı sırtındanvurarak ayrı devlet kuran Suriyeli Arapları kimse aynı kefeye koyup bir tutmasın ve haddini bilsin."
