MHP'nin 2023'e Doğru Aday Belli Karar Net toplantısı MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu, MHP İl Başkanı Birol Gür, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın katılımıyla MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın ve Kadın Kolları Başkanı Zerrin Çimen'in evsahipliğinde yüzlerce kadının katılımıyla Cumartesi günü, Palmiye Düğün Salonu'nda gerçekleştirildi. Tarihi bir kalabalıkla MHP genel ve ardından yerel seçimlere ilişkin güçlü bir mesaj verdi.
MHP İl Başkanı Birol Gür, konuşmasında toplam nüfusun %49,9'unu kadınlar, %50,1'ini ise erkekler oluşturuyor hatırlatmasında bulunurken, önemli bir gerçeğe işaret etti kuşkusuz.
Bir diğer mühim tespiti de ben anımsatayım; “Bir işin olmasını istiyorsanız onu bir kadına teslim edip arkanızı dönüp rahatlıkla gidebilirsiniz…”
MHP'nin salon toplantısındaki yoğun katılım, kadın seçmene hitap etmeyi Silivri'ye belediye başkan adayı olarak ayak bastığı günden bu yana önemseyen, Volkan Yılmaz'ın önemli ölçüde eseriydi kuşkusuz.
Zerrin Çimen ile teşkilatın kadınlara yönelik çabası ve başarısı son dönemde inkar edilemez.
Tabi ki yerelde iktidar olmanın motivasyon ve etkileşimi de etki etmiştir.
Volkan Yılmaz'ın kadın seçmen söylemi popülizmden öteye geçirmeyip, yatırım ve hizmetlerle söz verdiklerinin ötesinde desteklemeseydi o salonda MHP'liler el elde, baş başta kendi kendilerine kalırlardı ama öyle olmadı.
Organizasyona başka partilere MHP'den daha yakın olan kadınlar katıldı, söylenenleri dinledi, yer yer alkış tutmakta sakınca görmedi. Uzaktan uzağa, evinde otururken, sosyal medyada gezinirken sempati duymak var, bir de kalkıp yollara düşüp de siyasi bir toplantıya iştirak etmek. Sadece dikkat çekmek ve sempati kazanmak değil, seçmeni bir de harekete geçirmiş olmak bir siyasi hareketin en önemli başarısı sayılabilir. Hadi geldi kahvaltısını yaptı konuşmaların bitmesini beklemeden dağılabilirdi kalabalık; Başkan Bey'le fotoğraf çektirmeden ayrılanlar az oldu sanıyorum.
***
Aranızda izleyenler olmuştur belki Cem Yılmaz ile Candaş Tolga Işık'ın yaptıkları bir söyleşide ünlü komedyen önemli bir tespit aktarıyor, “Herkesin çanağı kırdığı bir dönemden geçiyoruz. Birine, istemezse bir şey anlatmak imkansız…” tarzında. Siz ona bir de dinleseniz bile vermek istediğiniz mesajı sağlıklı şekilde algılama güçlülüğünü ekleyin.
İnsanlar acayip bir enformasyon bombardımanı altında. Milyonlarca mesaj arasında herhangi birini seçip, almaları ışık hızındaki bu iletişim çağında ne kadar sağlıklı bir ortam sunuyor olabilir düşünün.
Eskiden ‘arkadaş' olma bir mesai gerektiriyordu. Şimdi bir tık kadar kolay ama o sosyal medyadaki arkadaşınız ile gerçek hayatta Allah'ın selamını birbirinize verecek kadar bir temasınız bile yok. İletişim ve ilişkilerin Cehennem çağı!
Bir iletişimin hızı kaza olasılığı ve hasar oranı ile paralel artar. Araç kullanır gibi düşünün. Gaza ne kadar abanırsanız kontrolden çıkmak ve sonrasında kafanızı kırmak ile kullandığınız aracı perte çıkarmak o kadar kaçınılmaz.
Eskiler ne güzel söylemiş “Acele işe şeytan karışır” diye.
Kolay, çabuk olup da güzel ve sağlıklı olan hiçbir şey yok bu dünyada. Emekle, sabırla nakşedilen şeylerin güzelliği ve özelliği ise tartışılmaz.
Siyasi iletişim… Bireyler arasındakinden daha zordur.
***
Genel siyasi, hatta yerel bile, atmosferimizde kadının yerini bırakın adı bile tek tük okunurken, MHP (hem de) yapısında bu figürü bu denli ön plana taşımak ve tutma başarısı ayrıca takdiri hak ediyor.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren Türk toplumunun en önemli eksikliği kadınların eşitlik mücadelesinde ifade bulur. Volkan Yılmaz'ın toplumun bu kesimine yönelik vurgusu, hassasiyeti, iktidar şekli adına öncelikle bir kadın, sonra bir gazeteci olarak teşekkür ediyorum.
“Bugüne kadar hiçbir kadın benden kendisi için bir şey istemedi. Ya çocuğu, ya yakını ya da yaşadığı yerin bir eksikliği ile geldi…” diyen Volkan Yılmaz, sadece ilçemiz değil, toplumumuzun kodlarına yönelik okumasıyla genişlettiği iktidar ufkuyla iyi bir örnek olma başarısını her geçen gün tescilliyor.
MHP'nin Silivri iktidarında adayının elinden tutan kadınların rolü belirleyici oldu. Kadınlar tuttukları eli de, inandıkları şeyi de kolay kolay bırakmaz. Aziz Nesin'e ait olduğu iddia edilen “Bir kadına ne verirseniz verin onu daha da büyük hale getirir” sözüyle meseleyi rahatlıkla noktalayabiliriz.
YILMAYACAĞIZ
Geçtiğimiz ay yad ettiğimiz Siyasete Giriş hocamız Ahmet Taner Kışlalı'nın terör konusunu işlediğimiz derslerde ısrarla vurguladığı bir konuyu tekraren paylaşmak isterim. “Terör örgütleri bir saldırı gerçekleştirdikten sonra kenara çekilir ve yarattıkları etkinin büyüklüğü, yaşattıkları acının çokluğu ile başarılarını ölçer ve bununla mutlu olurlar” derdi. Evet, insan olan herkesin yaşanan saldırılar karşısında içi yanar. Ama düşman sevindirmenin de alemi yok. Hain saldırılar karşısında dimdik ayakta ilerlemeye, vurulduğumuz yerden güçlenerek yolumuza devam etmeliyiz.
Taksim saldırısında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diyorum.